Soner Yalçın, Halk Tv'de bir programda Cumhuriyet
değerlerine ve Atatürk'e nasıl sahip çıkılacağını
anlatıyor.
Diyor ki;
(Papyonunu göstererek) Ben bunu Cumhuriyet
değeri diye takıyorum. Mustafa Kemal'in emaneti papyon,
Mustafa Kemal de takardı... Cumhuriyet kadınısınız,
Cumhuriyet erkeğisiniz. Devrimci olmak budur. İnadına mini
etek giyeceksiniz, inadına dekolte giyeceksiniz."
Uğur Dündar da ekliyor olanca coşkusuyla "Ve inadına
kızlı erkekli oturacaksınız".
İtiraf edeyim izlerken sesli güldüm.
Yıl oldu 2015 ama bu kafalar saplandığı şekilcilik çamurunun
içinde patinaj yapmaktan bıkmadı. Bıkmadığı gibi büyük de bir haz
alıyor.
Soner Yalçın içindeki devrimciyi durduramıyor
konuşurken ve bir sonraki aşamayı da telkin ediyor
devrimci olmak isteyenlere: "Çok bir şey istemiyoruz,
gidip komşunu ikna edeceksin, Bandırma vapuruna bin
demiyoruz".
Bunlar "ikna etmeyi" pek severler, onu
biliyoruz da "mini etek" biraz sıkıntı aga.
Kadına, "Bandırma vapuruna bin" desen, belki daha kolay
olacak işi.
Komşusu tarafından ikna odasına alınmış Ayşe Hanım, bir hışımla
dolabındaki bütün eteklerin boyunu kısalttı diyelim. Ertesi gün, bi
gayret ikna edilmiş diğer komşularla birlikte Emel Hanım'ı iknaya
giderken yolda kıskanç kocasına rastlasa ne diyecek?
Bunu tahmin etmek zor değil.
Tabi ki de " Hayatım, Mustafa Kemal'in
askerleriyiz" diyecek. "O kadar askerlik yaptım
böyle askerlik görmedim" diye düşünen Hasan Amca'ya bu
söker mi? Sökmez.
Sonra seyreyle gümbürtüyü.
Hayır bi de niye papyon, niye mini etek?
Adama sormazlar mı: "Ula bu şapka size ne
etti?"
Mustafa Kemal de takardı diyerek devrimciliğini papyonunla
süslemişsin ama adam "şapka devrimi" diye devrim
yapmış yahu. Niye sahip çıkmıyorsun?
Yıllardır Atatürkçüler'in şapkaya karşı bu boşvermişliği,
bu adam sendeciliği gözümden kaçmıyor.
İnadına mini etek devrimi yapmaya kalkana kadar, halihazırda var
olan şapka devrimine bu kadar sahip çıksaydınız belki de AK Parti
hükümetine mahkum olmayacaktınız.
Olamaz mı?
Denemeden bilemezsiniz:)
Sen de amma goygoy yaptın diyebilirsiniz. (ki ben diyorum
içimden)
Ama ne yapalım yani?
Devrimden tek anladığı kadınların kıyafetleri üzerinden
dayatma yapmak olan,
Yıllar önce ikna odalarıyla başörtülü kızların başörtüsünü açmak
için yaptığı zorbalık tutmayınca, şimdi Cumhuriyetçi kadınların
etek boyuyla devrimcilik oynayan,
12 yıllık iktidarının ardından önce Cumhurbaşkanı olan
şimdi de ülkeye Başkanlık sistemi getirmeye hazırlanan
Erdoğan'ı; sırf inat olsun diye papyonla, mini etekle alt
edeceğine inanan bu zihniyeti ciddiye mi alalım?
Yalnız, başörtülü kadınları
sürekli; başörtülerinin siyaset
malzemesi yapılmasına sessiz kalmakla suçlayan
Cumhuriyet kadınlarını, mini
eteklerinin siyaset malzemesi yapılmasına karşı
çıkarken görürsem, işte bunu ciddiye alırım.
Cumhuriyet HALK
Partisi
Dün akşam haberlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamyoncularla olan
diyaloğuna denk geldim. Kamyonculardan biri Kılıçdaroğlu'na önce
"Siyaset nedir?" diye sordu sonra da kendi
cevapladı: "Siyaset yalandır".
Kılıçdaroğlu kamyoncuların dertlerini dinlerken hayretler içinde
kaldı. "Valla ben bunları ilk kez duyuyorum"
diyerek de hayretini açık etti.
İşte bu da Cumhuriyet HALK Partisi'nin
lideri...
Kamyoncu doğru mu diyor ne?