İmralı ziyareti sonrası ilk komisyon toplantısı! Numan Kurtulmuş: Raporlama safhasına geçiyoruz

Abone ol

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri 24 Kasım'da İmralı'yı ziyaret etmişti. Ziyaretin ardından komisyon ilk kez toplandı. Üç partiden milletvekillerinin Öcalan'la yaptıkları görüşmenin tutanaklarının komisyona sunulması bekleniyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş toplantının açılışında yaptığı konuşmada, "Dinleme faslı nihayete ermiştir. Bundan sonraki süreçte raporlama safhasına geçiyoruz" dedi. Toplantı sürerken DEM Parti'den gelen açıklama dikkat çekti.

"Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Kurtulmuş'un başkanlığında toplandı.

Hüseyin Yayman, DEM Parti’den Gülistan Kılıç Koçyiğit, MHP’den Feti Yıldız, geçen hafta İmralı’da Abdullah Öcalan’la yaptıkları görüşme hakkında bilgi verecek. Görüşmenin ses kaydı üzerinden oluşturulan tutanakların da komisyona sunulması beklenirken, muhalefetin toplantıda tutanakların kamuoyuna açıklanması talebini dillendirmesi bekleniyor.

Sürecin yasal çerçevesini belirleyecek olan raporla ilgili yürütülecek çalışmanın da toplantıda karara bağlanması bekleniyor. Bugün toplanan komisyondan çıkacak sonuç da sürecin nasıl ilerleyeceğini ortaya koyacak. 

Kurtulmuş: Çalışmaların en hassas, en kritik ve en kırılgan dönemine girildi

Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirilen 19. toplantının açılışında yaptığı konuşmada, çalışmaların en hassas, en kritik ve en kırılgan dönemine girildiğini vurguladı. Şimdiye kadar hassasiyetle, fedakarlıkla bu çalışmaları yürüttüklerini ve bu noktaya kadar gelindiğini ifade eden Kurtulmuş, "Bundan sonra da artık son düzlükte bir iki temel vazifemizi de icra edip oluşturacağımız sonucu da Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna sunacağız. Ümit ederim ki çalışmalarımız hayırlarla neticelenir." diye konuştu.

Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" sürecinin, komisyonun çalışmalarından ibaret olmadığını, meselenin sadece bir kısmı olduğunu söyledi.

Bir devlet politikası olarak sürdürülen bu sürecin, devletin bütün ilgili kurumları vasıtasıyla sahada ve bir şekilde örgütle yapılan temaslarla bugüne kadar getirildiğini belirten Kurtulmuş, bu sürecin bir al-ver, bir pazarlık süreci olmadığının altını çizdi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, örgütün kendisini feshetme kararını ortaya koyduktan ve silahları teslim etme sürecine sembolik bir törenle başladıktan sonra bu sürecin hızlandığını ve siyasetin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için TBMM'de bulunan siyasi partilerden 11'inin ittifakıyla bu komisyonu kurarak bugüne kadar getirdiğini kaydetti.

Kurtulmuş, "Bundan sonra çok daha dikkatli olmamız gereken, çok daha hassas davranmamız gereken bir sürece girdiğimiz aşikardır. Bunu başta kendim olmak üzere her birimize önemli bir uyarı olarak ortaya koymak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Dinleme faslı nihayete ermiştir"

Komisyonda şimdiye kadar 134 kişi ve kuruluşun dinlendiğini, 18. komisyon toplantısında ise katılanların 5'te 3 nitelikli çoğunluğuyla alınan karar gereği komisyonda grubu bulunan partileri temsilen birer temsilcinin adaya gitmesi yönünde bir karar alındığını anımsatan Kurtulmuş, üç siyasi partinin temsilcisinin gönderildiğini ve ziyaretin 24 Kasım tarihinde gerçekleştirildiğini hatırlattı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ziyaretin gerçekleştirilmesi ile birlikte komisyonumuzun dinleme faslı nihayete ermiştir. Böylece komisyon bu konuyla ilgili farklı toplumsal kesimleri, bu konunun tarafı olanları ve bu süreçlerde mağdur olanları dinlemiş ve bu son ziyaretle birlikte de dinleme faslı tamamlanmıştır.

Bundan sonraki süreçte raporlama safhasına geçiyoruz. Yani komisyon çalışmalarından sonra Terörsüz Türkiye'nin gerçekleştirilmesiyle ilgili kendi açımızdan gördüğümüz, ortak hassasiyetlerle hele hele mümkünse müşterek kanaatlerimizi paylaştığımız bir raporu hazırlamayı ümit ediyorum. Böylece bu raporun hazırlanmasıyla birlikte de bu tarihi süreç çok önemli bir eşiği daha atlatacak ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olacaktır."

Önceki toplantıda, grubu bulunan siyasi partilerden ve milletvekillerinden raporlarını hazırlamalarını istediklerini aktaran Kurtulmuş, "Şimdiye kadar 5-6 arkadaşımızın hazırladığı rapor geldi. Bunların hepsini biz kaydediyoruz. Bir sayfa, bir evrak bile gelse bu evrakı kaydedip bu sürecin resmi tutanakları içerisine almış oluyoruz. Dolayısıyla bugünkü oturumumuzda raporları dinleyeceğiz. Raporu hazır olan partiler varsa onları dinleyeceğiz." ifadesini kullandı.

"Dil, üslup ve davranışlarımıza da azami dikkat etmemiz gerektiği bir süreçteyiz"

Sürecin ne kadar hassas bir noktaya geldiğinin herkesçe görüldüğünü belirten Kurtulmuş, şu görüşleri paylaştı:

"Söylenen her bir sözün, normal zamanda söylenen sözlerden kat kat daha tesirli olduğu, hiç beklemediğiniz çevrelerde beklemediğiniz şekilde olumlu ya da olumsuz etki ettiği bir sürece giriyoruz. Dolayısıyla hani derler ya eskiler, 'Söz gümüşse sükut altındır'. Burada yüz düşünüp bir konuşma hatta bin düşünüp bir konuşmanın gerektiği günlere giriyoruz. Herkesin öncelikle bu sürecin bundan sonraki en hassas dönemini siyasi pozisyonlarının malzemesi haline getirmemesi lazım. Hepimizin siyasi fikirleri farklı, siyasi partileri farklı, anlayışları, kanaatleri farklı ama herhalde ortak olduğumuz nokta, artık bu memlekette silahlar sussun, terör sona ersin, analar ağlamasın, ocaklar sönmesin ve bu milletin geleceği bir şekilde karanlık ellere teslim edilmesin. Onun için özellikle 'siyasi malzeme yapılmaması' konusunu her birinizden istirham ediyorum.

Burada basınımızın da üstüne çok büyük sorumluluklar düşüyor. Zaman zaman bu uyarıyı yaptım ama hissediyoruz, buna ihtiyaç var. Sürecin aslı; kim ne dedi, nereden geldi, nereye gitti; bütün bunlardan daha önemlisi, ortaya hangi somut sonuçlar konuldu. Önemli olan bu siyasi süreçte, budur. Yani sürecin magazinleştirilmemesi için olağanüstü bir gayret sarf etmemiz gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca dil, üslup ve davranışlarımıza da azami dikkat etmemiz gerektiği bir süreçteyiz."

Bu meselenin bir ya da birkaç siyasi partinin meselesi olmadığının altını çizen Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefinin, bütün Türkiye'nin, 86 milyonun meselesi olduğunu belirtti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu mesele, hayırla ve başarıyla sonuçlandığında bir ya da birkaç parti kazanmış olmayacak, sürece karşı olan partiler de dahil olmak üzere bütün Türkiye kazanmış olacak. Bunun için elimizi şimdiye kadar olduğu gibi taşın altına koymaya devam edeceğiz ve olumlu sonuç almak için de sabırla inşallah bu müzakere süreçlerini tamamlamış olacağız. Tekraren söylüyorum. Sağda solda, içeriden ya da dışarıdan, bu mesele son noktaya geldi, son günlere yaklaşıyor, bu meseleyi akamete uğratalım diye hesap kitap içerisinde olanların varlığını biliyoruz. Akıl, onların aklından daha üstün olmayı gerektirir. Onun için bizler de sabırla, farklılıklarımızı yine birbirimize ifade ederek yolumuza devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu sefer Türkiye kazanacak. Bu sefer mutlaka kazanacağız."

Kurtulmuş, toplantının ilk bölümünde siyasi partilerin, rapor safhasına ilişkin görüş ve temennilerini, yöntem tekliflerini dinleyeceklerini, ikinci oturumda da İmralı ziyaretiyle ilgili görüşmenin yapılacağını aktardı.

Ayşegül Doğan: "Gizli saklı olmasın"

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Meclis’te devam eden ve İmralı tutanakları için karar çıkacak Milli Birlik Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, komisyonun tarihi bir işlev üstlendiğini belirtti. Doğan, terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan’la yapılan görüşmenin tüm siyasi partilerin katılımıyla gerçekleşmesini istediklerini ancak bunun sağlanamadığını ifade etti. Komisyondaki görüşmelerin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, şu çağrıyı yaptı:

"Bu sürecin toplumsallaşması ve sürecin şeffaflığı bizim açımızdan hayati bir önem taşıyor. Çok kritik bir değeri var. Süreç şeffaf ilerlemeli ve toplumla paylaşılması gereken her şey ama her şey hiçbir şekilde gizlenmeden paylaşılmalı"

İmralı Adası’na giden 3 kişilik heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti temsilcileri) Öcalan’la yaptığı görüşmenin tutanaklarının komisyonda açıkça okunmasını isteyen Doğan,  "Hiçbir şey gizli kalmamalı. Doğrudan anlatıcısı olanın mesajlar kamuoyuna ve komisyona aktarılmalı. Komisyona aktarılan bu görüşler açık biçimde aktarılmalı ve bunlara da isteyen herkes ulaşabilmeli. Buradan çağrımızı yineliyoruz. Şu anda komisyon toplantı halinde. Ümit ederiz ki oradan çıkacak karar bu şekilde olur ve bu aksi takdirde kabul edilemez. Gizli saklı olmayan her şeyi kamuoyuyla paylaşmak gerekir. Bugüne kadar hiçbir şey gizli saklı yürütülmedi. Gizli saklı olmasın." dedi.

Günün Önemli Haberleri