IMF Kredisinin diyeti Irak'a asker
Abone olİddiaya göre İMKB asker göndermenin kesin olduğunu düşünerek yatırımlarını buna göre yapıyor.
İktisatçılar, temmuz ayında liberallerin ünlü dergisi The
Economist’te yayımlanan bir raporu örnek göstererek, Türkiye’ye
finansal kriz şantajında bulunulduğuna dikkat çektiler. Adının
açıklanmasını istemeyen bir borsacı da “Bütün İMKB asker
göndermenin kesin olduğunu düşünerek yatırımlarını buna göre
yapıyor” dedi. Ülkeler hakkında her ay ekonomik raporlar yayımlayan
The Economist’e bağlı Economist Intelligence Unit (EIU), geçtiğimiz
ay Türkiye ekonomisi için bir felâket senaryosu hazırlamıştı.
EIU’nun temmuz ayı Türkiye raporundaki öngörüler şöyleydi: “2004
başlarında yüzde 60’lık bir olasılıkla bir finansal kriz patlak
verecektir. Devalüasyon 2004 ortalaması olarak doları 3.1 milyon
liraya çıkaracak; yıl sonu enflasyonu yüzde 90’a ulaşacak, milli
gelir ise yüzde 6 oranında düşecektir.” Felaket senaryosu EIU, 2004
için çizdiği bu ‘’felaket senaryosu’’nun gerekçesini ise,
Türkiye’nin 2004 ve 2005’te sadece IMF’ye 20 milyar dolarlık geri
ödeme yükümlülüğü altında bulunmasına bağlıyordu. Ve bu geri
ödemenin olsa olsa birer yıl ertelenebilmesi dışında yeni IMF
kaynağının artık söz konusu olmayacağını vurguluyordu. Raporun en
dikkat çeken kısmı ise ABD yönetimiyle bozulan ilişkiler yüzünden
güç koşullar patlak verdiğinde Amerika’dan da kaynak gelmeyeceğinin
özellikle altının çizilmesiydi. Senaryoda ayrıca şu noktalar dile
getiriliyordu: * Cari işlem açığının tahminen 6.5 milyar dolara
ulaşacağı yılın hemen ertesinde, yani 2004’ün başlarında dış borç
anapara ve faiz ödemeleri tıkanabilecektir. IMF programındaki yüzde
6.5 oranındaki faiz dışı fazla hedefine bu yıl ulaşılamayacaktır;
bu oran 2003 sonunda yüzde 4’ü bulacaktır. * Yerel seçimler yılı
olan 2004’te hükümetin bütçe disiplini gevşeyecektir. 2002’deki
yüksek büyüme hızına katkı yapan stok birikimlerinin önümüzdeki
aylarda tersine dönmesi ve 2003’te büyümenin yüzde 3.5’e düşmesi
beklenmelidir. * Merkez Bankası’nın genişleyici para politikasına
yönelmesi de söz konusu değildir. Yüksek reel faizler, düşen büyüme
ve faiz dışı fazlayı sınırlayan siyasi koşullarda ‘’borcun yeniden
yapılandırılması (yani konsolidasyon) veya bir borç indirme
operasyonu yapılmaksızın’’ borç stokunun döndürülmesi imkânsızdır.
* Konsolidasyon zaten finansal bir kriz demektir. ‘’Borç
indirimi’’ni sağlayabilecek IMF ve ABD’nin olumsuz tavırları bu
seçeneği de imkânsız kılmaktadır. İç ve dış borçların
sürdürülebilmesine ilişkin beklentilerin çökmesi sonunda 2004
başlarında finansal kriz patlak verebilecektir. Finansal
tekellerinin etkili dergisinin senaryosunun, bir şantaj niteliği
taşıdığı, geçtiğimiz günlerde IMF ile Türkiye arasındaki yeni
anlaşmada ortaya çıkmış oldu. IMF, tıpkı derginin bahsettiği gibi
borçların bir kısmını bir yıl süreyle erteledi. Türkiye de ABD ile
ilişkileri düzeltmek için asker göndermeye ilişkin tezkereyi
Meclis’e getirmeyi kabul etti. Kaynak : Evrensel