İmar olayında şok itiraflar
Abone olUzan ailesi için hazırlanan fezlekede İmar Bankası Genel Müdürü Başaran, Uzanlar için şok ifadelerde bulundu.
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Uzan
Ailesi için 96 bin yıllık rekor ceza istenen fezlekede bugüne kadar
yakalanan İmar Bankası üst düzey yöneticilerinin savunmaları da yer
aldı. İmar Bankası'nda Uzan Ailesi'nin dışında kilit yönetici
konumunda bulunan Genel Müdür Hilmi Başaran savunmasında, bankanın
nakit ihtiyacını gözönüne alarak açığa satış yaptıklarını itiraf
etti. Hilmi Başaran, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun ödeme
planına sokmadığı off-shore'dan yurtiçi mevduata döndürülen
hesaplar için de ''Şubelerde vatandaş tepkisini yumuşatmak için bu
talepleri yerine biz getirdik'' dedi. Başaran savunmasında şunları
söyledi: BDDK'nın ihtiharına rağmen yaptık ''Off-shore hesaplara
kaynak aktarma hususu doğrudur. Çukurova ve Kepez Elektrik'e el
konulmasının ardından mudiler bankanın durumundan rahatsızlık
duyarak off-shore hesaplarda bulunan paralarını mevduat hesabına
geçirmek istedi. Şubeler vatandaş tepkisini yumuşatmak için bu
talebi yerine getirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun
bu konuyla ilgili ihtarına rağmen kontrolün mümkün olmadığı bu
işlemlere devam ettik.'' Zimmet yok, açığı yüksek faiz yarattı
Genel Müdür Hilmi Başaran bankada 8 katrilyonun üzerinde oluşan
açıkla ilgili olarak ''Bu para zimmete geçirilmedi. Hesapsızca
verilen faize gitti'' dedi. Bankanın portföyünde 100 trilyon
liralık Hazine bonosu bulunduğunu, bunu vatandaşa sattıklarını,
ancak bankanın nakit ihtiyacını gözönüne alarak portföyde
bulunmamasına rağmen açığa satışa yöneldiklerini kabul eden Hilmi
Başaran, şöyle devam etti: ''İhalelerde bono almadığımız için açık
sürekli büyüdü. Açığa satışı yönetim kurulunun görüşü sonucunda
gerçekleştirdik. Bu şekilde toplanan paralar banka bünyesine girdi.
Ancak yıllar içinde mudi hesaplarına verilen yüksek faizler
nedeniyle banka zarara uğradı ve para da burada eridi. Herhangi
birinin parayı zimmetine geçirmesi söz konusu değil. Mevduat rakamı
ile bilanço arasındaki farktan kaynaklanan para da aynı şekilde
zimmete geçirilmedi. Bankanın faiz kaybına gitti.'' Çilingir suçu
Kemal Uzan'a attı İmar Bankası'nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak
görev yapan Birol Çilingir ise savunmasında bütün suçu Yönetim
Kurulu Başkanı Kemal Uzan'a atmayı tercih etti. Çilingir, ''Eğer
bankada birtakım aykırı işlemler varsa, bankanın Yönetim Kurulu
Başkanı olan Kemal Uzan'ın yönetim kurulundan ayrı olarak birtakım
talimatlarla bu işlemleri gerçekleştirmiş olabileceğini
düşünüyorum'' dedi. Çilingir yönetim kurulu toplantılarına
katıldığını, ancak kendisine de BDDK ve diğer resmi makamlara
sunulan bilançonun verildiğini, bu yüzden gerçek mevduatla
bilançoda gösterilen mevduat arasında fark olup olmadığını
bilmediğini öne sürdü. Karagöz: Bilançoyu biraz makyajladık Genel
muhasebe, mali kontrol, bütçe ve bilanço raporlama ve menkul
kıymetlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sadık Karagöz ise
savunmasında, açığa satış yapılmışsa da bunun şubelerin
sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Yönetim Kurulu Üyesi Gürol
Demirkol savunmasında, bankanın tüm mali işlemleri ile ilgili bilgi
sahibi kişi olarak Sadık Karagöz'ü gösterirken, Karagöz ise tüm
olup bitenden habersiz bir tablo çizdi. Karagöz'ün savunması şöyle:
''Off-shore hesapların mevduata dönüştürülmesi konusundan bilgim
yok. BDDK'nın uyarıları hakkında da bilgi sahibi değilim. Banka
Hazine bonosu satışı yapıyordu. Kriz döneminde açığa satılmış da
olabilir. Ancak bu işlemler şubeler vasıtasıyla yapıldığı için
direkt sorumluluğum bulunmamaktadır. Elde edilen paranın banka
kayıtları incelendiğinde faiz zararına gittiği tespit edilecekti.
Müşteri bakiyesi ile mizan bakiyesinin farklı gösterilmesi bilanço
makyajından kaynaklanmaktadır.'' Kaynak: Vatan