İlhan Selçuka jet randevu
Abone olCumhurbaşkanı Sezer ile sürpriz bir görüşmeye imza atan İlhan Selçuk-Sezer zirvesi tartışıldı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhuriyet Gazetesi Yönetim
Kurulu Başkanı İlhan Selçuk’la yakın temas halinde olduğu ortaya
çıktı.
Gazetenin kuruluş yıldönümünde bir mesaj yayınlayarak “Hizmetiniz
övgüye değer.” diyen Sezer’in, İlhan Selçuk’u sık sık Çankaya
Köşkü’nde ağırladığı belirtiliyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök, “Cumhurbaşkanı Sezer’le çok özel ilişki
kurabilmiş az sayıda gazeteciden biridir.” diye tarif ettiği
Selçuk’un son olarak geçtiğimiz cuma günü baş başa bir görüşme
yaptığını kaydetti. Cumhuriyet gazetesinde yer alan imzasız
yazıların Selçuk tarafından kaleme alındığını belirten Özkök, bu
yazılardan hareketle 2007 yılının çok sert geçeceğini ve Sezer’in
daha fazla müdahalede bulunacağını ileri sürdü. Özkök, “Ankara’da
‘devlet ricalinde’ ‘bir şeyler’ için mücadele konusunda belirgin
bir çaba” olduğunu ifade ederken, Cumhuriyet’te önceki gün
yayınlanan imzasız başyazıda yer alan şu ifadelere dikkat
çekti:
“2007’ye doğru Türkiye Cumhuriyeti büyük bir sınav yaşayacak ve
gerilimden geçecek gibi görünüyor. Çünkü Başbakan ve Meclis
Başkanı, takiyyeyi bir yana bırakarak geleceğe dönük programlarını
ilan etmişlerdir. (...) Bu yolda yürürlerse, Sayın Cumhurbaşkanı
ister istemez anayasal görevinin gereğini yerine getirmek zorunda
kalacaktır.” Ertuğrul Özkök, söz konusu ifadelerin ne anlama
geldiği konusunda ise iki farklı yorum yaptı. Özkök’e göre birinci
ihtimal “Laiklik maddesinin değiştirilmeye kalkışılması halinde
Cumhurbaşkanı çok aktif bir şekilde devreye girecek.” Deneyimli
gazeteci, ikinci ihtimali ise şöyle açıkladı: “Cumhurbaşkanı Sezer,
Erdoğan veya Arınç’ın Çankaya’ya çıkmasının önünü kesecek bazı
girişimlerde mi bulunacak? Öyleyse ne yapacak? Tayinleri,
kararnameleri ve kanunları geri çevirmekten başka ne silahı var?
Üstelik 2007 yılından itibaren bir tür ‘topal ördek’ olacak. Yani
bavulunu toplayan bir cumhurbaşkanı haline gelecek. Böyle bir
ortamda cumhurbaşkanının elinde ne gibi yetkiler bulunabilir?”
Ertuğrul Özkök, başyazıdaki üstü kapalı ifadelerin ne anlama
geldiğini İlhan Selçuk’a sorduğunu da anlattı. Ertuğrul Özkök,
Selçuk’un verdiği cevabı şöyle aktardı: “Ben Cumhurbaşkanı’nın
sırdaşı değilim. O nedenle ne düşündüğünü elbette bilemem. Ama daha
önce Harp Okulu’nda yaptığı görüşmeden ve söylediği sözlerden şunu
çıkarıyorum: Anayasal sınırlar içinde kalmak kaydıyla elinden gelen
her şeyi yapacak.” Ertuğrul Özkök, yazısında iktidar partisine de
ilginç bir tavsiyede bulundu. AK Parti’den Selçuk’un yazısıyla
kendi yazısını kesip bir kenara koymasını isteyen Özkök, “O üstü
kapalı sözlerin şifreleri, 2007 Mayıs’ına yaklaşıldıkça tek tek
açılacak.” iddiasında bulundu.
İlhan Selçuk, 3 Mayıs'taki yazısında da 9. Süleyman Demirel'in
muhalefetin başına geçmesini teklif etmişti. Selçuk, "Demirel
Müslüman, Erdoğan İslamcıdır. Demirel dindar, Erdoğan dinci.
'Dinci'nin karşısına bir 'dindar' dikilmeli. Sanırım hiçbir parti,
partisiz Demirel'in bu yoldaki işlevine karşı çıkmaz.” demişti.
Hasan Cemal - İlhan Selçuk gerçek bir takiyye ustası
Gazeteci Hasan Cemal, “Cumhuriyeti Çok Sevmiştim” adlı kitabında
İlhan Selçuk’u şöyle anlatıyor: “Kendince tarif ettiği
Atatürkçülük, Kemalizm paravanlarını kullanmaktan hiç vazgeçmedi.
Çünkü yüzü her zaman ‘kışla’ya dönüktü. ‘Askerle iş tutmak!’
aklından hiç çıkmadı. İlhan Selçuk aslında gerçek bir takiyye
ustası sayılabilirdi. Atatürk ile demokrasiyi yan yana getirmekten
özellikle kaçınıyor, Atatürk’ün hedefinin de çağdaş uygarlık
çerçevesinde demokrasi olduğunu kabul etmiyordu. Çünkü bu çerçeveyi
kabul ederse ‘devrimci demokrasi’ yolunda, gerektiğinde bir ‘darbe’
yolunda ‘kışkırtma aracı’ olarak kullanamayacağını biliyordu.”
Mustafa Başoğlu - Sezer 3 yıldır bize randevu vermiyor
Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Cumhurbaşkanı
Sezer’den üç yıldır randevu almaya çalıştığını söyledi. Mustafa
Başoğlu, “Ben orada 4 sene başdanışmanlık yaptım. 3 senedir birçok
defa başvuru yapmama rağmen bana hâlâ randevu verilmedi. Bunu
yadırgıyorum. Cumhurbaşkanı tarafsız olması gereken kişidir.
Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapamaz.” dedi. Sezer’in Cumhuriyet
Gazetesi’ni öven mesajını da yorumlayan Başoğlu, “Cumhuriyet’e
yaptığı muameleyi bütün gazetelere ayrım gözetmeden yaparsa bir şey
diyemem. Ama bunların içinden bazılarını seçer, bazılarına özel
muamele yaparsa bunu tarafsızlıkla bağdaştıramam.” ifadelerini
kullandı.
Burhan Kuzu - Burası dağ başı değil, kurallar belli
İlhan Selçuk’un sözlerini yorumlayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, Sezer'in "siyasi mesaj" vermesi durumunda
tarafsızlığını yitireceğini söyledi. Kuzu, Sezer’in parlamentoyu
fesih ve seçime götürme yetkisinin bulunmadığını söyledi.
Anayasa'nın 104. maddesinde yer alan "seçimlerin yenilenmesine
karar verme" hükmünün şartları olduğuna dikkat çeken Kuzu, "Türkiye
bir hukuk devletidir. Kurallar bellidir. Burası dağ başı değil.
Öyle höt demekle, bağırmakla hükümet düşürülemez." dedi. AK
Parti'nin hukukçu isimlerinden Haluk İpek de, Sezer'in sadece
Bakanlar Kurulu ve Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırma
yetkisinin bulunduğuna dikkat çekti.
Haber: Önder Deligöz
Kaynak: