İlaç sıkıntısı çekilmeycek
Abone olSağlık Bakanı Akdağ, ilaca erişimi zorlaştıracak hiçbir uygulamayı kabul etmeyeceklerini söyledi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, vatandaşın ilaca erişimini
zorlaştırabilecek hiçbir uygulamayı kabul etmediklerini belirterek,
uygulamada bazı yanlışlıkların yapılması halinde, geri bildirimler
alınır alınmaz ilgili komisyonların toplandığını ve bunların
süratle düzeltildiğini söyledi.
Akdağ, Hilton Oteli'nde düzenlenen ''İşçi ve İşveren Kesiminde
Üreme Sağlığı Konusunda Farkındalık Yaratma'' projesinin tanıtım
toplantısına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Bütçe uygulama talimatında olmadığı için karaciğer nakli
yapılanların ilaçlarının ödenmemesi konusunda sıkıntılar
yaşandığı'' haberlerinin hatırlatılması üzerine Akdağ, bu konuda
bütçe uygulama talimatıyla ilgili bir kısıtlama olduğunu
bilmediğini belirtti.
Sadece immunoglobulinlerin piyasada bulunmasıyla ilgili sıkıntılar
oluştuğunu hatırlatan Akdağ, ''Bunu da aştık. Hem gerekli
firmalarla görüşüldü, hem fiyatlandırmayla ilgili tedbirler
alındı'' dedi.
Akdağ, bir başka soru üzerine, çeşitli nedenlerle bazı ilaçların
bulunmasında sıkıntı yaşandığını belirterek, bu sorunun aşılması
için Türk Eczacıları Birliğine, bu ilaçları getirerek vatandaşlara
dağıtma yetkisi verildiğini bildirdi.
Bazı haberlerin işleniş tarzının kendilerini üzdüğünü ifade eden
Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Son 3 yıl içinde vatandaşlarımızın ilaca erişimi son derece
kolaylaşmıştır. 3 yıl geriye dönelim. SSK'lı vatandaşlarımızın
sadece kurum hastane ya da dispanserlerden ilaç aldığı, çile
çektiği günler geride kaldı. Yeşil Kartlı vatandaşlarımızın sosyal
yardımlaşma fonlarının kapılarında boynunu büktüğü günler de geride
kaldı. Bütçe talimatıyla ilgili uygulamalar, gerek SSK'nın, gerek
Maliye Bakanlığının ilaç ve geri ödeme listeleriyle ilgili
uygulamalar bilim adamlarıyla birlikte hazırlanıyor. Biz de Sağlık
Bakanlığı olarak
bunlara katkı veriyoruz. Sonuç itibariyle vatandaşımızın ilaca
erişimini zorlaştırabilecek hiçbir uygulamayı Sağlık Bakanlığı
olarak kabul etmiyoruz.''
Bu düzenlemeler yapılırken kamunun da korunması, gereksiz ilaç
harcamalarının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ,
''Bunlar yapılırken, listeler hazırlanırken, diyelim ki 1-2 ilaçla
alakalı uygulamada bazı yanlışlıklar yapılmış veya eksikler
bırakılmış. Geri bildirimler alınır alınmaz, en kısa süre içinde
yeniden ilgili komisyonlar toplanıyor. Gerekirse biz Sağlık
Bakanlığı olarak, hem Maliye Bakanlığını hem SSK'yı uyarıyoruz,
süratle de düzeltiliyor'' diye konuştu.
Vatandaşın ilaca erişilebilirliği konusunda olabildiğince kolaylık
sağlamak için çalışmalarına bundan sonra da devam edeceklerini
bildiren Akdağ, Avrupa ülkeleri de dahil, vatandaşların ilaca
Türkiye'deki kadar kolay ulaştığı ve cebinden az para ödediği
ülkenin çok az olduğunu söyledi.
'KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ''
''Son günlerde kene vakasından hayatını kaybeden vatandaşlar
nedeniyle endişe ortaya çıktığı'' belirtilerek, bu konudaki
değerlendirmesinin sorulması üzerine Akdağ, ''Kırım-Kongo Kanamalı
Ateşi'' diye bilinen hastalığın tanısının 2000'li yıllarda
bilinmediğini söyledi.
Akdağ, 2003'te Bakanlığının üniversitelerden bilim adamlarıyla
yaptığı çalışmalarla hastalığın etkeninin belirlenmesi ile gerekli
tedbirlerin alınabileceği bir yol haritasının ortaya konulduğunu
anlattı.
Hastalığın kenelerden insanlara geçtiğini ve ateşe yol açtığını
kaydeden Akdağ, bunu ortadan kaldırmaya yönelik antibiyotik ya da
benzeri spesifik bir ilacın bulunmadığını söyledi. Bu nedenle
hastalara destekleyici tedavi yapıldığını belirten Akdağ, bunun da
son derece önemli olduğunu söyledi.
Vatandaşlara, bu hastalıktan korunmak için önerilerde bulunan
Akdağ, şunları söyledi:
''Vatandaşlarımızın bu mevsimlerde özellikle kırsalda dikkatli
olması lazım. Bir şekilde kene ısırmasına maruz kalmışsa, mutlaka
bir sağlık kuruluşuna giderek doktora görünmesi gerekiyor. Bunlar
yapışıp ciltte kalıyor ve ehil olmayan kişiler tarafından yerinden
çıkarılmaya çalışılınca hastalık bulaşabiliyor. Sağlık personelimiz
bu hususta eğitim alıyor. Özellikle bu bölgelerde eğitimleri
yoğunlaştırıyoruz. Dolayısıyla kene ısırması bile olsa bir sağlık
kuruluşuna gittiğinde hastalığın bulaşma riski son derece azalmış
olacak.''
Bunun çok fazla insana bulaşmasından söz edilemeyeceğini belirten
Akdağ, bilinen bir hastalıkla karşı karşıya olunduğunu, tedaviyle
ilgili bilimsel olarak yapılabilecekler açısından her türlü
tedbirin alındığını bildirdi. Akdağ, bir soruya karşılık, kene
ısırmasına maruz kalanların mümkün olan en kısa süre içinde bir
sağlık kuruluşuna başvurmasında yarar olduğunu söyledi.
KONYA'DAKİ OPERASYON
''Konya polisinin düzenlediği operasyonda, Akşehir Devlet
Hastanesinin başhekimi ile başhekim yardımcısının gözaltına
alınması konusunda kendisine bilgi iletilip iletilmediği'' sorusu
üzerine Akdağ, ''Tabii benim de haberim oldu. Şu anda yargıyla
alakalı bir konu olduğu için yorum yapmamak lazım'' dedi.
Sağlık kuruluşlarının Türkiye'de ihale yapılan kuruluşların başında
geldiğine dikkati çeken Akdağ, şunları kaydetti:
''Yılda 28 bin ihale yapılıyor. Bu kadar ihale sonucunda bu işle
ilgili bir usulsüzlük veya benzeri bir yolsuzluk varsa, bunlara
karşı son derece hassasız. Bu olay için şu anda bir yorum
yapmıyorum, çünkü ona hakkımız yok. Bir adli soruşturma devam
ediyor. Ne gerekiyorsa yapılacaktır. Şunun üzerinde ısrarla durmak
istiyorum. Tüm bu hassasiyetimiz dolayısıyla Türkiye'de 1998'li
yıllarla bile kıyasladığımızda, birçok tıbbi malzemenin satın alma
fiyatlarında azalmalar veya çok yavaş artış hızları gözlüyoruz.
Zaten Türkiye'de vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerini bu kadar
kolaylaştırdığımız bir dönemde, sağlık harcamalarının başını alıp
gitmemesinin en önemli
sebeplerinden biri budur.''