İki aşamalı ÖSSnin ayrıntıları
Abone olÖSS sınavı sil baştan değişti. İki aşamalı sınav geldi. ÖSYM Başkanı Yarımağan yeni sistemin ayrıntılarını anlattı,
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), nisan ayının ilk
yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı da (LYS) haziran ayının ikinci
yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacak.
PUAN TÜRLERİ ÖNEMLİ
Farklı alanları tercih eden adaylar yüksek puan elde etmek zorunda. Çünkü o programların puan türü MF puan türü ve bu puan türünde başarılı bir sonuç elde etmek için de lisede okutulan Matematik, Geometri, Fizik, Kimya ve Biyoloji konularını bilmek gerekecek.
İLKİ NİSAN'DA İKİNCİSİ HAZİRAN'DA
Üniversiteye girişle ilgili yeni sistemin ayrıntılarını anlatmak
üzere YÖK'te basın toplantısı düzenleyen ÖSYM Başkanı Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, daha önce alınan 2 aşamalı sınav sistemi kararı
doğrultusunda, birinci aşama sınavı olan YGS'nin nisan ayının ilk
yarısında yapılacağını bildirdi.
İLK SINAV MÜFREDATA DAYALI
Yarımağan, sınavda Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen
bilimler testleri uygulanacağını belirterek, ''Buradaki testlerin
niteliği, ortak müfredata dayalı testler olacak. Yani tüm okul
türleri ve alanlarda okutulan derslerle ilgili sorular sorulacak.
Aynen bugün, 2009 yılındaki sınavdaki ilk dört testte olduğu gibi''
dedi. Yarımağan, sınavda, tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı
kullanılacağını belirtti.
YGS sonucunda altı puan türü oluşturulacağını anlatan Yarımağan,
daha önce Sayısal-1, Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 olmak üzere üç puan
türü olduğunu hatırlattı.
YGS'NİN İÇERİĞİ
Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2'nin Sayısal-1 yerine, YGS-3 ve YGS-4'ün
Sözel-1 yerine, YGS-5 ve YGS-6'nın da Eşit Ağırlık-1 yerine
kullanılacağını kaydetti.
Yeni puan türleri arasındaki farka da değinen Yarımağan, YGS-1'de
temel matematiğin, YGS-2'de de fen bilimlerinin ağırlıklı olacağını
ifade etti.
Yarımağan, ''2009'da Sayısal-1 ile girilen programların bir kısmına
YGS-1 ile girilecek, bir kısmına da YGS-2 ile girilecek'' diye
konuştu.
YGS puanlarının değer aralıklarını anlatan Yarımağan, her puan
türündeki puanların en küçüğünün 100, en büyüğünün 500 olan puanlar
olarak hesaplanacağını söyledi.
Bu sınavda elde edilecek puanlar sonucunda üç taban puan olacağını
belirten Yarımağan, ''Bir tanesi Önlisans Taban Puanı-1... Bu taban
puanını geçen adaylar önlisans programları ile açık öğretim
programlarını tercih edebilecek, bu seneki 145'in karşılığı. İkinci
bir taban puan adaylara, ikinci aşama sınavlara katılma hakkı
sağlayacak. Üçüncü taban puan da lisans programlarını tercih etmek
için kullanılacak'' dedi.
Yarımağan, YÖK Genel Kurulu'nun taban puanların daha sonra
belirlenmesi kararını aldığını anımsatarak, taban puanların en geç
sonbaharda 2010 ÖSYS Kılavuzu'nda açıklanacağını bildirdi.
İKİNCİ AŞAMADA NELER OLACAK?
[PAGE]
İKİNCİ AŞAMA SINAVI (LYS)
LYS'nin Haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda
yapılacağını belirten Yarımağan, bunun yapılacak kamuoyu
araştırmasıyla, adaylara uygulanacak anketler sonucunda
belirleneceğini kaydetti.
Yarımağan, LYS'de matematik, fen bilimleri, edebiyat, coğrafya,
sosyal bilimler ve yabancı dil sınavının uygulanacağını ifade
ederek, testler için ayrı soru kitapçıklarının kullanılacağını,
cevap kağıtlarının ise ortak olacağını belirtti.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal
Yarımağan, gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak sınav
sisteminde puan türlerinin önemli olduğunu vurguladı.
"KATSAYIYI FARKI KALMADI" DİYE SEVİNENLER
DİKKAT
''Soru sayıları arttığı için sınavın daha zor olup olmayacağı ve
ikinci aşamada sınav esnasında soru kitapçıklarının ayrı ayrı mı
dağıtılacağı'' soruları üzerine Yarımağan, şunları kaydetti:
''Soruların zorluk derecesi ve içeriğiyle ilgili bu yıla göre bir
değişiklik olmayacak. Zaten bu sınav sisteminde yapılan
değişikliğin amaçlarından bir tanesi öğrencinin bilgisini daha
detaylı ölçüp şansın rolünü azaltmak. 2009 yılında Psikoloji'den
3-4 soru sorduk. Bir yıl süreyle okutulan bir konudan 3 soruyla
öğrencinin bilgisini sağlıklı bir biçimde ölçmek zor. O zaman şans
faktörü ön plana çıkabiliyor. Sorular adayın bildiği konulardan
gelirse şanslı, bilmediği konulardan gelirse azalıyor. Daha çok
soru sorduğunuzda şans faktörünün rolü azalacak. Daha zor sorular
olmayacak. Müfredatla sınırlı olacak ve bu seneki soruların
benzerleri olacak. Sadece soruların sayısı artacak.
''KATSAYILAR EŞİTLENDİ''
Yarımağan, ikinci sınavda da adayın test bilgilerini sağlıklı bir
biçimde ölçmek istediklerini belirterek, adayın örneğin Fizik,
Kimya, Biyoloji, Matematik bilgisini ayrı ayrı ölçmek istediklerini
söyledi. Yarımağan, ''Eğer tek soru kitapçığı verirseniz, ortak bir
süre verirseniz aday bazen sürenin tamamını Fizik'e harcıyor, bazen
yarısını Fizik'e harcıyor. Yani her aday farklı bir davranış içinde
bulunuyor. İki adayın aldığı Fizik puanlarını
karşılaştıramıyorsunuz. Çünkü birisi Fizik'e 30 dakika, diğeri 45
dakika süre vermiş. Karşılaştırılabilir olması için eşit sürelerde
elde edilmiş ölçüm değerleri olmasında yarar var. Biz bu zorluğun
üstesinden geleceğiz. Önümüzdeki yıl ikinci aşamada testlerin soru
kitapçıklarını ayıracağız'' dedi.
''Meslek lisesi mezunu öğrencilerin gidebilecekleri alanlarla
ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmadığı'' sorusu üzerine
Yarımağan, yapılmadığını söyledi. Yarımağan, bu mezunların ek puan
alacakları programlarda bir değişiklik olmadığını, diğer
programları da zaten herkesin tercih edebildiklerini, gelecek yılki
sistemde katsayılar eşitlendiği için diğer programlara başarılı
öğrencilerin gitme şansının daha yüksek olacağını anlattı.
SAYISAL DERSLERİ BİLMEK GEREKİYOR
Yarımağan, şöyle konuştu: ''Alan ve alan dışı ayrımı için
kullanılan iki farklı katsayı vardı, şimdi tek katsayı var. Ama
puan türleri önemli. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Örneğin
katsayı farkı kalmadı diye sosyal bilimlerden mezun bir öğrenci
önümüzdeki yıl tıp fakültelerine veya mühendislik fakültelerine bu
senekine göre kat kat fazla gidemeyecek. Çünkü o programların puan
türü MF puan türü ve bu puan türünde başarılı bir sonuç elde etmek
için de lisede okutulan Matematik, Geometri, Fizik, Kimya ve
Biyoloji konularını bilmek gerekir. Ancak çok özel durumlarda
öğrenciler okumadıkları derslerle ilgili bilgiyi edinip öbür
programlara giderler. Yoksa örneğin mühendislik programlarına
gitmek için ana kulvar liselerin fen koludur.''
''DERSHANE FAKTÖRÜNÜ DÜŞÜNEREK SİSTEM
BELİRLEMİYORUZ''
Yeni sistemin dershanelere gitme oranını artıracağı eleştirilerinin
anımsatılması üzerine Yarımağan, şunları söyledi:
''Buna katılmıyorum. Adaylar zaten dershanelere gidiyorlar.
Açıkçası biz sistem belirlerken dershane faktörünü düşünerek sistem
belirlemiyoruz. Biz daha başarılı olma olasılığı yüksek adayları
seçerek programlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Aday bilgisini
okulda öğrenmiş, dershanede öğrenmiş veya anne babasından öğrenmiş,
veya arkadaşlarıyla öğrenmiş, bu bizim ölçmeye çalıştığımız bir
durum değil ve bu başka bir konu. O konu açıkçası bizim gündeme
aldığımız yani öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav sistemi
öğrencinin dershaneye gitmesini önlesin veya önlemesin amacıyla
hareket etmiyoruz. Biz öyle bir sınav sistemi yapalım ki bu sınav
sistemi daha iyi mühendis olma olasılığı yüksek olan öğrencileri
mühendislik programlarına yönlendirsin noktasından hareket ederek
sınav sistemi belirliyoruz.
Ama bütün bunların ötesinde ben önümüzdeki yıl dershaneye gitmenin
bu seneye göre daha çok olacağını sanmıyorum. Çünkü aynı
konulardan, derslerden aynı tür sorular soracağız. 3 soru yerine 10
soru soracağız diye öğrencinin daha çok dershaneye gitmesine gerek
yok.''