İhsanoğlu’ndan çarkçı cevabı
Abone olCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Hatay’da sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Çatı aday, burada Erdoğan’ın "...
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Hatay’da sivil toplum
kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Çatı aday, burada
Erdoğan’ın "çarkçı" benzetmesine cevap verdi.
Hatay’da STK temsilcileriyle bir araya gelen İhsanoğlu, Hatay’ın
Türkiye’nin huzur içinde yaşayan en önemli kentlerinden biri
olduğunu belirtti. İhsanoğlu, Hatay’daki bu huzurun son 3 yıldır
bozulduğunu ,Hatay’ın geçmişte komşularıyla en güzel ilişkinin
kurulduğu kent olduğunu vurguladı.
"1980’li yıllarda buradan karayoluyla Şam’a, Halep’e giderdik.
Şimdi Şam’a, Halep’e gidebiliyor muyuz? Neden, sınır mı yok?
Sınırları kaldırdık dediler ama yerine kevgir gibi bir şey
yaptılar" diyen ihsanoğlu, şunları kaydetti:
"Sınırlar kevgire döndü. Sınırlarda teröristler gidip geliyor.
İnsanları öldürmek için kullanıyorlar. Böyle bir duruma düşmek çok
acı. Bu hangi dahiyane siyasetin eseridir. Biz komşularımızla
asırlar boyunca barış içinde yaşadık, ilelebet de yaşayacağız. Bu
hataların telafisi var. Sorumlusu sizler misiniz yoksa Suriyeliler
mi? Hayır yanlış siyaset, kara emeller. Biz bunların sona ermesini
istiyoruz. Bölgeyi geziyoruz insanlar korkudan gerginlikten
kurtulmak istiyor. Biz de tüm Türkiye de bunu istiyor. Bu
topraklarda birliğimizi dirliğimizi korumamız lazım. Bu
cepheleştirmeden, başkalaştırmadan, ayrıştırmadan, alay etme
huyumuzdan vazgeçmemiz lazım. Nerede görülmüş, bir iktidarın
kendine oy verenleri vatansever, vermeyeni hain görmesi böyle şey
olur mu? 1970’li yıllarda gençler arasında sağ ve sol kavgası
yaşanmıştı. Şimdi ki tehlike daha büyük. Sağcı, solcu, faşist,
komünist değil daha tehlikeli, millet gerilmiş, nereye gideceğini
bilmiyor, korkuyorlar. Birileri bizi geriyor, yeter artık
kutuplaşmak istemiyoruz. Bütünlük istiyoruz, topyekun yaşamak
istiyoruz yeter artık diyor Türkiye."
Türkiye’de bir zamanlar kızların başörtüsü sorunu yaşadığını ifade
eden Ekmeleddin İhsanoğlu, "Kızlarımız başörtüsü kavgasıyla
ayrıldı. Bugün kavga bitti. Sıkma baş denilmesine karşıydım. Bugün
çapulcu diyorlar. Buna da karşıyım. Çapulcu denilen gençler burada
yaşamlarını yitirmiş. Vefat eden evlatlarımızı rahmetle anıyorum"
diye konuştu.
Türkiye’nin çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu
kaydeden İhsanoğlu, "Türkiye’de terörist tehlike kol geziyor. IŞİD
tehlikesinden korkuyoruz diyor vatandaşlarımız. Biz de ordumuz var
kolluk güçlerimiz var korkmayın diyoruz. Ama vatandaşın gönlüne bir
şüphe düşmüş, askeri bölgede bir tanesi çıkıyor bayrak indiriyor
bir şey yapılmıyor. O cani, küstah çocuk teşhis edildiği halde
yakalanamadı. Türkmen köyünden geçtik Türk bayrağı sancağın en üst
tepesinde. Diyarbakır’da o bayrağı indiren soysuz çocuk hale
bulunamadı. Birçok terörist hadisesinin üstü örtüldü ne oldu kim
yaptığı belli değil. Faali meçhul cinayetlere gidiyoruz.
Türkiye’nin buna tahammülü yok" dedi.
SURİYELİ MÜLTECİLERİN DURUMU
Hatay’daki kamplarda 15 bin, kent genelinde ise 100 bin Suriyelinin
bulunduğunu belirten İhsanoğlu, şöyle konuştu:
"Arap dünyasını tanıyan bir insan olarak söylüyorum. Suriyeliler
bize en yakın insanlar, düşünceleriyle kültürleriyle, sosyal
yaşamlarıyla. Türkiye’de 1 milyon Suriyeli var. Bu insanlar ’gelin’
denildiği için geldiler. Kendiliğinden gelmediler, bir kısmı
zorlandı geldi, sonra bizimkiler ’Bütün Suriye gelsin’ dedi. Bu da
güzel bir şey ama sen bunun hazırlığını yaptın mı? Suriyelilerin,
Türkiye’ye ilk geldiklerinde adamlarımı gönderdim, insani yardım
heyeti gönderdim ama ’biz kimseden bir şey istemiyoruz’ dediler.
Konteyner kent yapılıyordu, çadır kentler yapılıyordu her şey çok
güzeldi. Sıcak su, televizyon, buzdolabı her şey var ama bunlar
göstermelik. 15 bin kişi kamplarda 100 bini sokaklarda. Bu insanlar
hayatlarını sürdürmek için ne yapsınlar. Ben onlara çok acıyorum.
Kanunsuzluk yapıyorlar, bu da kabul edilmez ama mazur görün kabahat
bunlarda değil, kabahat bunları getirip sokağa bırakan da. ’Biz
bunların dilenmesine mani olacağız’ diye beyanat veriyorlar ama
dilencilik yapmasınlar da ne yapsınlar. Bunların çadır kentlerde
onurlu, asgari insan haysiyetine yakışacak bir hayat temin etmek bu
devletin birinci vazifesidir."
STK temsilcileriyle yapılan toplantısının ardından gazetecilerin
sorularını yanıtlayan İhsanoğlu, insanlara lakap takılmasının
yanlış olduğunu anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi
için ’çarkçı’ dediğini ifade eden İhsanoğlu, "Bana monşer diyor,
dün de çarkçı demiş. Benim çarkçı kardeşlerime saygım sonsuzdur.
Çarkçılık nasıldır pek bilmem gemim yok, gemicilik de yapmıyorum.
Ama şu memlekette çarkçılık yapan birçok insan var, helal para
kazanıyor. Helal para kazananlara saygılı olmak lazım. Çarkçı da
olsa dümenci de olsa saygı duymak lazım. Bunu söyleyen mahallede
kavga eden bir genç değil, Sayın Başbakanımız" diye konuştu.
(İHA)