İhracatta rekor artış
Abone olDolardaki aşırı dalgalanmaya rağmen ihracattaki patlama dikkat çekiyor. Ekim ayında ihracat yüzde 36.1 artmış.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ekim ayı
ihracatı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 36,1 artarak 4
milyar 955 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Zeytin ve
zeytinyağı ihracatı 2002'nin Ekim ayına göre yüzde 301,8, fındık ve
mamülleri ihracatı yüzde 83,8, ağaç mamülleri ve orman ürünleri
ihracatı yüzde 60,8, yaş meyve ve sebze ihracatı yüzde 57,3 artış
gösterirken, tütün ihracatı yüzde 11,9 geriledi. TİM Başkanı Oğuz
Satıcı, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetin 80. yılını
kutlamanın mutluluk ve coşkusunun yaşandığı bu günlerde Türkiye
ihracatının Ekim ayında da artmaya devam ettiğini bildirmekten
büyük gurur duyduğunu kaydetti. Ekim ayı ihracatının geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 36,1 oranında artarak 4 milyar 955 milyon
dolar, 10 aylık ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33,4
artarak 39 milyar 6 milyon dolar ve 12 aylık ihracatın ise 45
milyar 942 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ifade eden Satıcı,
Türkiye ekonomisini büyütmenin ve Türkiye'nin gelişmiş ülkelere
doğru süren zorlu yürüyüşüne gerçek katkıyı sağlamanın haklı
gururunu yaşadıklarına söyledi. Ekonominin büyümesine katkıda
bulunmanın, üretmenin, istihdam yaratmanın, vergi vermenin, yeni
yatırımlar için kar etmenin, rekabet etmenin ve ihracat yapmanın
tartışmasız biçimde en temel görevleri olduğunu belirten Satıcı, bu
görevi layıkıyla yerine getirmenin en iyi Atatürkçülük ve
Cumhuriyetseverlik olduğunu vurguladı. Satıcı, bu nedenle ihracatın
geliştirilmesi için kurdukları her türlü argümanın, Cumhuriyet'in
bütününü ve geleceğini şekillendirecek süreçler için üretilen
fikirler olduğunu kaydetti. Açıklamasında, Cumhuriyet'in 80.
yılında ihracatın geçmişi ile bugününü değerlendiren Satıcı,
şunları kaydetti: ''Kaynakların kıt, olanakların zayıf olduğu
koşullarda bir millet nasıl coşturulur, bir ülke nasıl kurulur ve
büyütülür, bir destan nasıl yazılır bunları Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluş öyküsünde bulmak mümkündür. Ve 80 yıl sonra görünen odur ki
Atatürk'ün sezgisine, O'nun dehasına, O'nun takımını yönetme
becerisine ve böylelikle 40 fırın Cumhuriyet ekmeği yemeğe hala
ihtiyacımız var.'' CUMHURİYET GEMİSİ Oğuz Satıcı, iktisadın bir
milletin millet olarak ayakta kalmasını sağlayan ve milletler
ailesi içindeki yerini belirleyen temel faktör haline geldiğini
belirterek, şunları kaydetti: ''Bu nedenle biz Türkiye
Cumhuriyeti'ne binlerce büyüklü küçüklü şirketin ve milyonlarca
çalışanın ortak olduğu tek bir şirket gibi bakmak ve bu şirketin
temel çıkarlarının en önemli koruyucusunun iktisadi gelişim
olabileceğini görmek zorundayız. Bu benzetmeyi daha önce de yaptık.
Bir kez daha tekrar etmekte sakınca yok. Cumhuriyet gemisi
hepimizin içinde olduğu tek bir gemidir, kendi küçük sandallarımızı
ancak bu geminin havuzunda yüzdürebiliriz ve Cumhuriyet gemisi
gayet hırçın bir okyanusta yoluna devam etmektedir. Bu nedenle
kimse tek başına, kendisini kurtarmaya çalışarak bir yere
varamaz.'' GELECEK 10 YILIN PROJEKSİYONU Kendi içinde kavga eden,
enerjisini sonu gelmez kamplaşmalara ve tartışmalara değil, işine
ve geleceğine harcayan bir ülke istediklerini, Türkiye'nin
önümüzdeki on yıl içinde çok daha iyi koşullara gelmesi için her
türlü imkana sahip olduğunu belirten Satıcı, sözlerini şöyle
tamamladı: ''Bunun için yeter ki doğru politikaları kararlılıkla
izleyelim. Cumhuriyetin 90. yılında Türkiye'nin, kişi başı satın
alma gücü paritesi 20 bin dolar olan, dünyada saygın, bölgesinde
tartışmasız lider, AB üyesi ve dünyayla barışık, gerçek bir
demokratik hukuk devletine sahip bir ülke haline gelmesi kesinlikle
düş değildir. Ve bu hedefleri gerçekleştirmek çok temel yanlışlar
yapılmadığı takdirde kesinlikle mümkündür.''