İhlas Grubu'ndan yalanlama
Abone olİhlas Grubu, bir gazetede çıkan haber üzerine Borsa Başkanlığı'na açıklama gönderdi. Açıklamada İhlas Holding'in, İhlas Finans Kurumu A.Ş'ye borcu olmadığı bildirildi.
İhlas Grubu, bir gazetede çıkan haber üzerine Borsa
Başkanlığı'na gönderdiği açıklamada, İhlas Holding A.Ş. ve
iştiraklerinden hiçbirinin tasfiye halinde İhlas Finans Kurumu
A.Ş.'ye borcu olmadığını, söz konusu gazetede geçen İhlas Grubu'nun
TMSF'ye olan borçlarıyla ilgili haberin de yanlış olduğunu
bildirdi. İhlas Holding A.Ş, basında çıkan habere ilişkin olarak
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanlığı'na bir açıklama
gönderdi. Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Kemal Aydın ve Yönetim Kurulu
üyesi Alaettin Şener imzasıyla yapılan açıklamada şunlar
kaydedildi: "Günlük gazetelerden birinde yayınlanan haberle ilgili
açıklamalarımız aşağıdaki gibidir: İştiraklerimizden İhlas Finans
Kurumu A.Ş.'nin faaliyet izni, 2000 yılında başlayıp 2001 yılında
etkisini artırarak, devam eden büyük ekonomik kriz dolayısıyla
şirketin likidite krizine girmesi sonucu 10.02.2001 tarihinde
kaldırılmıştır. Faaliyet izninin kaldırılmasıyla birlikte
yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu ve diğer mevzuat kapsamında
tasfiyeye girmiştir. Tasfiye kurulu alacaklı olduğu muhtelif
firmalarla yapmış olduğu protokoller çerçevesinde her ay düzenli
şekilde tahsilatlarını yaparak, borçlu olduğu hesap sahiplerine
ödemelerini gerçekleştirmektedir. Ayrıca, İhlas Finans Kurumu
A.Ş.'de inceleme yapan BDDK murakıpları raporlarında, zimmet,
ihtilas, irtikap, dolandırıcılık gibi suç unsuruna rastlanılmadığı
açıkça yazılıdır. Şirketin tasfiye kurulu her ay tasfiye
neticelerini kamuya açıklamaktadır. Tasfiye Kurulu'nun son olarak
20 Haziran 2005 tarihli açıklamasında; - İlgili ay, 7.6 milyon YTL
ödeme yapıldığı, - Başlangıçtan açıklamanın yapıldığı aya kadar 433
milyon ABD Doları ödeme yapıldığı - İlgili ayda 2.644 hesaba ödeme
yapıldığı, - Kriz öncesinde 216.592 olan mudi sayısının,
açıklamanın yapıldığı gün 92.520 sayısına düştüğü belirtilmektedir.
Tasfiye süreci zarfında savcılıklara yapılan şikayetlerde sayın
savcılık makamları, hiçbir suç işlenmediği, Bankalar Kanunu'na
aykırı davranılmadığı, mevzuata tümüyle ilgili uygun davranıldığı
ve ticaret hukuku kurallarına uyulduğundan takipsizlik kararları
vermiştir. Ayrıca bu kararlara yapılan itirazlar da reddedilerek
takipsizlik kararları kesinleşmiştir. Bir kısım hesap sahiplerinin
açmış olduğu davalar, iştirakimiz olan ve halen tasfiye halindeki
kurum hukukçuları tarafından takip edilmekte olup, kurumun tasfiye
sürecinde olmasından dolayı ve hesap sahiplerinin kar ve zarar
katılım akitlerinin mevcudiyeti nedeniyle bir zararın olmadığı
tespit edilmiş ve kararlar Yargıtay denetiminden geçerek
kesinleşmiştir. Diğer taraftan, ne ana şirketimiz olan İhlas
Holding A.Ş.'nin, ne de şirketimiz iştiraklerinden hiçbirisinin
tasfiye halinde İhlas Finans Kurumu A.Ş.'ye hiçbir borcu yoktur.
Ayrıca mevzubahis gazetede geçen, İhlas Grubu'nun TMSF'ye olan
borçlarıyla ilgili haber de yanlıştır. İhlas Grubu'nun kefil olduğu
firmalar, 2004 yılı Eylül ayında borçlarını taksitle değil de,
def'aten ve nakden TMSF'nin yapmış olduğu kampanya çerçevesinde
ödemişlerdir. Ne İhlas Holding A.Ş.'nin, ne de İhlas Grubu'nun
herhangi bir şirketinin TMSF'ye tek bir kuruş bile borcu yoktur. Bu
haberden dolayı, şirketlerimizin, ortaklarımızın ve
yatırımcılarımızın uğramış oldukları zararlar konusunda sebep olan
kişi ve kuruluşlar hakkında kanuni haklarımız saklı kalmak
kaydıyla, bu hususu kamuoyuna saygıyla duyururuz. Yukarıdaki
açıklamamızın, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri: VIII, No:39 sayılı
Tebliği'nde yer alan esaslara uygun olduğunu, bu konuda/konularda
tarafımıza ulaşan bilgileri tam olarak yansıttığını; bilgilerin
defter, kayıt ve belgelerimize uygun olduğunu, konuyla ilgili
bilgileri tam ve doğru olarak elde etmek için gerekli tüm çabaları
gösterdiğimizi ve yapılan bu açıklamalardan sorumlu olduğumuzu
beyan ederiz."