İçişleri'nden başörtülü kadına saldırıya yanıt
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın gündeminde Gezi eylemcilerinin saldırısına uğrayan başörtülü gelin vardı.
Başbakan Erdoğan'ın bu konuyu istismar ettiğini savunan
CHP'li Umut Oran, ne emniyete başvuru olduğunu ne de olaya ilişkin
mobese kayıtlarının olduğunu açıkladı.
Gezi eylemlerinde saldırıya uğrayan ve Bahçelievler Belediye Başkanı'nın gelini olan Z.D.'nin anlattıkları gündeme oturmuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın, Gezi olayları
sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadına saldırıldığı iddiasıyla
ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’na yaptığı bilgi edinme
başvurusuna kısa bir yanıt geldi.
İçişleri Bakanlığı'nın yazısında; olayla ilgili olarak doğrudan
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulduğu ve konunun
2013/81797 soruşturma numarasıyla incelendiği belirtildi.
Torunumda tırnak izleri var Gelinin kayınpederi olan Bahçelievler Belediye Başkanı olayla ilgili şunları söylemişti: "Günlerdir kimseye konuşmadım. İnfial yaratacak bir hadise, torunumun ellerinde ve bacaklarında bile tırnak izleri var. Sayın Başbakanım arayıp geçmiş olsun dileklerini sundu." |
POLİSİN TAHKİKATI YOK
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, bugün yaptığı yazılı
açıklamada, Bilgi Edinme başvurusuna gelen yanıtı değerlendirdi.
Oran, 17 Haziran 2013 tarihinde İçişleri Bakanlığı ve İstanbul
Valiliği’ne yaptığı Bilgi Edinme başvurusuna şu yanıtın verildiğini
bildirdi:
“Sn. Umut ORAN bilgi edinme başvurunuz ile ilgili olarak yapılan
çalışmada; Konu hakkında Karaköy Polis Merkezi Amirliğimiz
kayıtlarında yapılan araştırmada; bahse konuyla alakalı tarafımıza
herhangi bir müracaatın bulunmadığı, konunun doğrudan İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettiği, soruşturma numarasının
2013/81797 olduğu, tarafımızca herhangi bir tahkikatın
yürütülmediğinin bilinmesi hususunu bilgilerinize sunarız.”
Umut Oran, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve
davayı da sonuna kadar izleyeceklerini bildirdi. Oran’ın açıklaması
şöyle:
“Başbakan Erdoğan kendisinde hiçbir bilgi veya belge olmadan, bu konuyu insanları rencide edecek şekilde gündeme getirdi. Bu konuyu bir istismar malzemesi olarak kullanarak, halkı kışkırtmaya çalıştı. Gezi Parkı eylemlerine birçok başörtülü arkadaşımız da katılmasına rağmen bunları görmezden geldi, insanların en hassas duygularını ve dini kullanarak toplum arasında düşmanlık üretmeye çalıştı. Halkı böyle birbirine düşürmeye çalışmak ayıptır, yeterli bilgi, belge olmadan böyle bir konuyu istismar etmek hem ahlak dışıdır hem de günahtır.”