GÜNCEL/REKTÖR ARANIYOR: ANKARA GÜZEL SANATLAR
ÜNİVERSİTESİ İÇİN REKTÖR ADAYLIĞI BAŞVURU İLANI
- 18.06.2008 tarihli ve 5772 sayılı Kanunla değiştirilen 2547
Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
ile değişik 13. maddesinin (a) fıkrası hükümlerine göre "Ankara
Güzel Sanatlar Üniversitesi" ne rektör ataması yapılacaktır.
- İlgilenenler 07.07.2017 tarihinden 21.07.2017 Cuma günü mesai
saati bitimine kadar Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na başvuruda
bulunabilirler
Üniversitelerimize ve
akademisyenlerimize/sanatçılarımıza çok önem veriyorum…Ama,
üniversiteler olarak “akademik bir anlayış/uygulama/tavır
seviyesinde” buluşmamızın şart olduğunu da söylüyorum. Bazı
Konservatuar, GSF’li idareciler (bir çoğu arkadaşım/öğrencim)
kırılıyorlar ama, gerçekler değişmezki!..
Bu yazımın üstünden ayalar geçti, değişim neden
olmadı/olmuyor? Tipik geleneksel/alaturka yapı; ben
yaptım eleştirme, ben varken söyleme? Tam bir akademik
düşünce!!!
Bugün yeni bir üniversiteyi ele aldık…
Önce, batılıların bile kabul ettiği İbn
Haldun kimdir?, onu bir araştıralım dedik; “Ebu Zeyd Abdurrahman
bin Muhammed bin Haldun el Hadramî veya kısa adıyla İbn
Haldun ( 1332 – 1406 ); modern historiyografinin (tarih yapıtları
yazımı ve tarihçilik kuram ve geçmişini ifade eden terimdir) ,
sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl
düşünürü, devlet adamı ve tarihçisi olarak biliniyor. 7 ciltlik
dünya tarihi Kitâbu'l İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü
Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Osmanlı tarih anlayışını derinden
etkiledi. Başta Katip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak
üzere Osmanlı tarihçileri, Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü
pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden
keşfedilmesi ancak, Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile
oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından
keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü”
Cumhurbaşkanımız Mayıs 2017’de İbn Haldun
Üniversitesi'nin resmi açılış töreninde şöyle konuşmuştu;
“Nasıl kökleriyle bağı kopan bir çınar kurursa
medeniyet birikimiyle irtibatı kopan bir ülke de kuraklığa
mahkumdur. Toplumumuzun can damarını kesmeye çalışan bu yaklaşımı
Ahmet Hamdi kültürel bir inkar olarak tanımlıyor. Ben daha da ileri
gidip buna kültürel intihar diyorum. Kolaycı ve kopyacı sadece
tüketmeye ayarlı bu zihin dünyası sebebiyle özgün yerli ve çığır
açıcı eserler ortaya konamamıştır. Üniversitelerimiz uzun yıllar
kraldan çok kralcı, batıdan çok batıcı öğretim görevlilerinin
vesayeti altında kalmıştır. Üniversite hocalarımızın temel
meşgalelerinin öğrencilerinin fikri gelişimi değil saçı sakalı ve
kıyafeti olduğu günleri dün gibi hatırlıyoruz. Bazı üniversitelerde
kitap katliamı yaşanmıştır. Türkiye işte bu günlerden geçerek
günümüze ulaşmıştır.
Türkiye'nin son 14 yılı bu çevrelerle mücadeleyle
geçti. İnsanımızı aşağılayan millet düşmanlarının devrine son
verdik. Artık kılık kıyafeti nedeniyle kapıdan içeri alınmayan gözü
yaşlı öğrenciler bulunmuyor. Üniversite hocalarımız inançlarıyla
kariyerleri arasında bir tercihe zorlanmıyor. Kendi ideolojileri
dışındakilere hayat hakkı tanımayanlar bugün düşünce özgürlüğü
üzerinden bizi hedef alıyorlar. Biz sizi biliyoruz, sizler bu
ülkede kendi düşünce dünyanızın ilim adamlarına bile
üniversitelerde imkan tanımadınız. Kimse kimseyi kandırmasın.
Sicili hak ve hürriyet katliamlarıyla dolu olanların bize ders
vermeye kalkması komik kaçıyor kaçıyor. Devletin kendi kitaplarında
olan bir şiiri okudum diye içeri attığını bir cumhurbaşkanı var bu
ülkede. Biz sizi iyi tanırız. Bizim mücadelemiz farklı düşüncelerle
değil. Bizim mücadelemiz terörle. Silah molotof ve şiddet asla hak
aramanın aracı olamaz. Daha yeni Fransa'da cumhurbaşkanı kendi
aleyhine yayın yaptı diye gazeteciyi içeri aldılar. Onlara böyle
şeyler oldu mu hak bizde oldu mu haksızlık. Terör örgütlerine
methiyeler düzmenin fikir hürriyeti ile ilgisi yoktur.”
TÜRGEV tarafından kurulmuş olup, 4 fakülte,3
Enstitü’den oluşmuştur. Güney Kampüsü Başakşehir’de, Kuzey
kampüs, İbn Haldun Külliyesi, Osmanlı medrese mimarisi örnek
alınarak Başakşehir’de Fatih Terim Stadı’na yakın bir konumda inşa
edilmektedir.Yenikapı Mevlevihane’si bu üniversitenin yerleşkesi
içine alınmış.*