Hz Muhammed'in yüzü görünüyor! İşte o olay film
Abone olHz. Muhammed'in 12 yaşına kadar ki hayatının anlatıldığı İranlı yönetmen Mecid Mecidi'nin, İslam dünyasının tartıştığı filmi Hayrettin Karaman'a da izlettiği ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye
yakınlığı ile bilinen ilahiyatçı Prof. Hayrettin Karaman,
İranlı yönetmen Mecîd Mecîdî'nin çektiği, İslam dünyasında
tartışılan Hz. Muhammed'in doğumundan 12 yaşına kadar geçen
hayatını konu edinen "Hz. Muhammed" filmini izlediğini
açıkladı.
İRANLI YÖNETMEN FİLMİ KARAMAN'A İZLETMİŞ!
İranlı yönetmen Mecid Mecidi Hz. Muhammed'in sesli ve
görüntülü olarak temsil edildiği bir film
çekti. Karaman, Yeni Şafak'ta "Bir film bir yapımcı"
başlığıyla yayımlanan yazısında anlattığı filmi, İslam
dünyasında söz sahibi olan birçok kanaat önderinden tavsiyeler alan
İranlı yönetmen Mecîdî'nin, kendisine de izletip, görüşlerini
almak istediğini söyledi.
KARAMAN FİLMİ BEĞENMİŞ!
Karaman, filmi beğendiğini anlattığı yazısında, Yeni Şafak'taki
yazısında, "Filmi izlemeye başlamadan önce Mecîdî'nin abdest
aldığını, ayrılmadan önce de –yolda vakti geçmesin diye– namaz
kılmayı teklif ettiğini önemli bir not olarak kaydediyorum."
diyerek çarpıcı bir not bıraktı.
FİLME LÜBNAN VALİSİ'NDEN BÜYÜK TEPKİ
GELMİŞTİ
Lübnan Müftüsü El Cuzu, söz konusu filme tepki göstererek bunun İslam'a hakaret olduğunu söylemişti. Sert tepkilerle karşılaşan filmle ilgili Lübnan Müftüsü Muhammed Ali El Cuzu "Bu adım İran'ın İslam'dan önce benimsediği putperestlik günlerine geri dönüştür" dedi.
İŞTE ÇOK TARTIŞILAN O FİLMİN FRAGMANI- İZLEMEK İÇİN
PLAYER'A TIKLAYINIZ
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
"Geçtiğimiz Pazar günü Ensar Vakfı'mızın gelenek halini almış
bulunan pikniklerinden 32'cisine katıldım. İmam Hatip ve Ensar
dostları aileleri ile birlikte orada idiler, yaklaşık altı bin
insanımıza maddi ve manevi ziyafetler sunuldu. Allah daim etsin,
Allah rızasından başka bir maksadı olmayanlara başarılar
lütfeylesin, onlardan inayetini esirgemesin.
Her katıldığımda yaptığım gibi bu yılki piknikte de bir konuşma
yaptım. Konuşmak için platforma çıktığımda katılanların yaş durumu
dikkatimi çekti, 15-30 yaş arası gençlerimizin sayısı oldukça az
idi. Bu sebeple konuşmamın bir kısmında "elektronik aletlerin
elimizden aldığı, aramıza bir duvar örüğü çocuklarımız ve
gençlerimizle aynı ortamı, değerleri ve hayatı paylaşabilmek için
ne yapmalıyız?" sorusuna cevap aradım. Son yıllarda bu problemden
şikayet etmeyene rastlamadım diyebilirim. Her tabakadan insanımız,
çocuklarının ve gençlerinin elektronik ve sanal aleme intisap
etmelerinden, sohbet ortamının yok oluşundan, bu intisabın birçoğu
için bağımlılık haline geldiğinden şikayet ediyordu.
Kitaplarda, dergilerde, medyada bu konuyu ele alan uzmanları da
takip etmeye çalıştım, sonucundan emin oldukları bir çözümü
dinlemek, okumak nasip olmadı.
Yeşilay'ın uyuşturucudan sonra bu elektronik bağımlılığı da tedavi
ve ıslah programına alması hepimizi düşündürmelidir.
Ailelerin bu aletleri veya oyunları yasaklama teşebbüsleri iyi
sonuç vermiyor. Sınırlamak elbette en önemli tedbir, ama bu sınırın
nereden başlayıp nerede sona ereceği de bilinemiyor.
Daha başka çareler keşfedilinceye kadar belki de en iyi çare bu
aletlerin sunduğu malzemeyi millileştirmek olacaktır; bundan
maksadım sinemadan bilgisayar oyunlarına kadar çocuklarımızı
kendine çeken ve "bizden ayıran" malzemeyi bizim sanatçılarımızın
ve yazarlarımızın hazırlaması, cazibeyi eksiltmeden çocuklarımıza
sunması ve derdi çare haline getirmesidir.
Bu farz-ı kifaye haline gelmiş bulunan faaliyete katılanlar
arasından şimdilik üçünü tanıtmak istiyorum: Mecîd Mecîdî, Ali
Osman Emirosmanoğlu ve Nevin Soysal Aydın.
Piknikten bir gün sonra Mecîd Mecîdî ile buluşma sözü vermiştim,
buluştuk ve tanıştık.
17 Nisan 1959 da Tahran'da dünyaya gelmiş bulunan Mecîdî,
uluslararası film eleştirmenlerinin beğenisini kazanmış bir
yönetmen, film yapımcısı ve senarist. Tahran'da Dramatik Sanatlar
Enstitüsü'nde eğitim gördü. Eserleri ile önemli uluslararası
etkinliklere katıldı ve birinci sınıf ödüller aldı. Peygamberimizin
(s.a.) karikatürlerinin yayınlandığı Danimarka'da bu durumu
protesto etmek için Danimarka film festivalinden çekildi.
Bu yazıya sebep olan son eseri Sevgili Peygamberimizin doğumdan 12
yaşına kadar geçen hayatını konu edinen "Hz. Muhammed" filmidir.
Henüz gösterime girmemiş olan bu üç saatlik filmi islâmî ilimlerle
meşgul olan zevata göstermek, onların tavsiye, tenkit ve onaylarını
almak için yola çıkmış, bu arada bana da göstermek istemiş. Değerli
sinema ve sanat uzmanı İhsan Kabil beyefendinin de bulunduğu bir
ortamda filmi seyrettik. Ben kendi bildiklerim, İhsan Bey de kendi
alanı bakımından dikkatle izlediğimiz filmi beğendik.
Bu yazının başında dikkat çekmeye çalıştığım boşluğu doldurma
yolunda önemli ve güzel bir adım olduğu hükmüne vardık. İnşaallah
bu film sinemalarda gösterilmeye başlar, ayrıca diziler halinde de
sunulur ve Mecîdî Bey'in amacı hasıl olur; o amacını daha doğrusu
saikini şöyle anlattı:
"İslam ve Peygamber düşmanları dünya insanına yanlış bir İslam ve
Peygamber imajı sunuyor, islamofobi gittikçe yayılıyor, ben istedim
ki, doğru, aslına uygun bir Peygamber ve İslam tanıtımı yapalım,
bunu da en etkili araç olarak sinema yoluyla gerçekleştirelim."
Filmi izlemeye başlamadan önce Mecîdî'nin abdest aldığını,
ayrılmadan önce de –yolda vakti geçmesin diye– namaz kılmayı teklif
ettiğini önemli bir not olarak kaydediyorum.