Kardeşim devlet millet kavramıyla ilgili bildiklerimizi bir an
unutup, insani bir muhakeme ile vicdanınızın sesine kulak vererek,
vahyin gölgesinde düşünelim.
Vatan, vatandaşın varlığıyla değer kazanır, bir vatanda
vatandaşlar huzursuz ise o vatan iyi idare edilmiyor demektir.
Anadolu işte böyle bir yönetime maruz kalmış. Cumhuriyetin adı
kullanılarak İslam dini ötelendi, laiklik ve kılık kıyafetle
vatandaşlarımız perişan edildi, harf inkılabıyla dünyada benzeri
görülmemiş bir zulüm yaşandı/yaşatıldı Anadolu’da… İnanın Allah’tan
yapılan zulmü kaleme dökemiyorum.
Kürt vatandaşlarımıza Kürtçe yasağı getirildi, okulda
itildi/kakıldı, Kürtçe konuştuğu için sopa yedi, askerlikte ta’zir
yedi, hayatın her alanında sıkıntı yaşadı, 12 Eylül ihtilâlı ile bu
zulüm zirve yaptı.
Biri sağdan, biri soldan astık diyen adamın talimatıyla gençlik
ve spor bayramı Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramı oldu, biz de
kutlamaya devam ediyoruz.
Peki bunlar doğru şeyler mi? Buyurun bayramlara gidin zorunlu
katılımlar dışında eğer vatandaş orada varsa ben haksızım, fakat
bakıyorsunuz türbinlerde oturmuş yarı askeri erkan ve sahada
bulunan hizmetkar memurlar.
Demek istediğin vatandaş memnun değil, öyle ki milli bayramlara
dahi ilgi göstermiyor, dini bayramlara olan ilgisini Rabbim
eksiltmesi onu da kayıp edersek esfeli safiline gitmiş
olacağız.
Peki ne yapmamız lazım?
Tarih kitaplarımızı değiştireceğiz, yalan dolanla dolu olan
inkılap tarihi başta olmak üzere hakkı hakikati çocuklarımıza
anlatacağız,
Anadolu’da var olan inançları din kültürü ve ahlak bilgisi
kitaplarında yer vereceğiz,
Kürt Türk beraberliğini anlatan özel bir tarih dersi
koyacağız,
Gençliğimize öyle bir sahip çıkmalıyız ki sabah kalktığında
nereye gideceğini bilmeli durumuna gelsin,
Evlilikleri teşvik etmeliyiz, aile kavramını önemsemeliyiz,
Yaşlılarımızın dualarından yararlanabilmek için her türlü
çalışma ve çabayı göstermeliyiz.
Anadolu’ya huzur kazandırmak için 1000 kaymakam yetiştirmeliyiz,
bir ilçeye atanan bir kaymakam oranın kültürel yapısını var olan
yerel dilleri, inançları tanımalıdır.
Şu siyasete bir nitelik kazandırmalı, milletvekilleri olabilmek
için siyasi bir ahlak ve etiğe sahip olan kimselerden
seçmeliyiz.
Kirli politikaların zeminini oluşturan hamasi kavramlar yerine
eğitim, ekonomi, bilim ve teknoloji alanında çalışmalarımızı
tasarlamalıyız diye düşünüyorum.
Huzur vatandaşa sahip çıkmakla oluşur, gerisi aldatmacadır.
Bu günleri görmek dileğiyle