Hüseyin Çelik'ten bomba açıklama AK Parti'yi ayağa kaldıracak

Abone ol

AK Parti'nin kurucu ismi ve Eski Bakan Hüseyin Çelik, Ahmet Hakan'a verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, AK Parti içinde insanların sistematik bir şekilde kenara itildiğini belirtti.

AK Parti'nin kurucu isimlerinden biri olan Hüseyin Çelik, Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı.

Ahmet Hakan'ın Çarşamba Sohbetleri köşesinde önemli açıklamalarda bulunan Çelik, AK Parti hakkında "Geminin dibi su alıyorsa, siz rahat ve lüks bir ortamda batarsınız ama sonuçta batarsınız" ifadesini kullandı.

"ÇOĞUNLUĞU PARTİDEN KOPMUŞ YA DA KOPARILMIŞ KİŞİLER"

Ahmet Hakan'ın "Abdullah Gül, Bülent Arınç, Sadullah Ergin, Suat Kılıç ve Hüseyin Çelik, AK Parti içindeki bu isimler isyan hareketi mi başlattılar?" sorusuna Hüseyin Çelik, şu şekilde yanıt verdi:

"Ben parti kurulmadan önce partinin programını yazmak üzere görevlendirilen 11 kişiden biriyim. Üzülerek görüyorum ki: Bu 11 kişiden biri hariç hiçbiri şu anda partide karar alma mercilerinde değil. Çoğunluğu ise partiden ya kopmuş veya koparılmış durumdadır. Arkadaşların hepsi armudun sapı, üzümün çöpü gibi bahanelerle bir şekilde partiden kopmuş ya da koparılmıştır. Birlikte yola çıktığınız, birlikte emek sarf ettiğiniz, ter döktüğünüz insanları, şu veya bu bahanelerle, “Benim ayağıma dolanıyor, bana itiraz ediyor” gibi gerekçelerle bir tarafa iterseniz.."

"İNSANLAR SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE KENARA İTİLDİ" 

Ahmet Hakan'ın "Sizi partiden kimse koparmadı, siz partiden atılmadınız" şeklindeki tepkisine Hüseyin Çelik, "AK Parti denince akla gelen ilk 10 isim hangisidir? Mesela yabancı bir gazeteci geldi ziyarete, ilk 10 listesi çıkarmış, sonra ilk 20, sonra ilk 30... İlk 50’ye kadar liste yapmış. Netice şu: Bunların yüzde 98’i şu anda mekanizmanın dışındadır. Bu insanlar sistematik bir şekilde dışlanmıştır, kenara itilmiştir" dedi.

"BU KURAL 1 KASIM'DA ORTADAN KALKTI"

Ahmet Hakan'ın 3 dönem kuralı hatırlatmasına karşı Çelik, "Üç dönem kuralı, partinin merkez teşkilatında görev almaya mani değildir, milletvekilliği ile ilgilidir. Kaldı ki bu kural, 1 Kasım’da ortadan kalktı. Bence esas üzerinde durulması gereken konu şudur: AK Parti denilince ilk akla gelen 50 ismin yüzde 98’i mekanizmanın dışındaysa bu kimin suçudur? Tüm bu insanlara “hain”, “davaya ihanet etti” muamelesi mi yapacaksınız? Yoksa sıkıntıyı başka bir yerde mi arayacaksınız?" ifadelerini kullandı.

"LÜKS BİR ORTAMDA BATARSINIZ AMA SONUÇTA BATARSINIZ"

"Neden rahatsızlığınızı dile getiriyorsunuz, nedir amacınız?" sorusuna Hüseyin Çelik, şu şekilde yanıt verdi:

"Bizim derdimiz bireysel değil. Siz bir gemidesiniz. Sizin kamaranız çok rahat ve lüks de olabilir. Eğer geminin dibi su alıyorsa, siz rahat ve lüks bir ortamda batarsınız ama sonuçta batarsınız."

"AYAKLAR ALTINDA EZİYORSA BU BENİM ZORUMA GİDER"

AK Parti için "Benim 15-16 yıldır büyütüp meyve verme aşamasına getirdiğim bahçem var" diyen Çelik, açıklamasının devamında,  "Bunun çekirdeğini toprağa atarken, fidesini dikerken biz vardık. Fakat bugün birileri hoyratça bu meyveleri ayakları altında eziyorsa bu benim zoruma gider." dedi.

"TAYYİP BEY BU HAREKETİN LİDERİDİR, EVERST TEPESİDİR"

Açıklamalarının AK Parti'ye zarar vermediğini belirten Hüseyin Çelik, AK Parti'nin kaderi ile Türkiye'nin kaderinin özdeşleştiğini belirtti. Hakaret etmeden, saygı çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'na düşüncelerini dile getirdiğini belirten Çelik, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
 
"İçeride söyleme ve düzeltme imkân ve şansınız yoksa dışarıda, olup bitenlerden çok da haberdar olmayan geniş tabana konuşmak durumunda kalırsınız.

Daha önce katıldığım bir TV programında “Tayyip Bey bu hareketin lideri olarak Everest tepesidir. Fakat Everest tepesi, oradaki duruşunu ve varlığını Himalayalar’a borçludur. Himalayalar olmazsa Everest diye bir şey olmaz” dedim. Bazı arkadaşlarımız bunu bile mesele yaptılar. Biz Kemalistlere neden kızıyoruz? Bütün bir milletin iman ve haysiyet mücadelesi olan Milli Mücadele’yi sadece bir kişiye izafe ettikleri için değil mi? Şimdi biz de Kemalistlerin düştüğü hataya düşmüyor muyuz? Tayyip Bey’i savunuyor görünüp edepsizce laflar edenler şunu bilmelidirler ki Tayyip Bey’e iyilik etmiyorlar."

"CHP'Lİ İŞ ADAMI BORCU NEDENİYLE AK PARTİ'YE OY VERDİ"

Gemi su alıyor nitelemesine karşı AK Parti'nin yüzde 50 oy aldığını hatırlatan Ahmet Hakan'a Hüseyin Çelik şu şekilde yanıt verdi:

"1 Kasım’ı çok iyi okumak lazım.1 Kasım’da vatandaşın bir kısmı bize kahrede kahrede oy verdi. Bir tarafta HDP var, vaziyeti ortada. Bir tarafta MHP var, vaziyeti ortada. Anamuhalefet partisi asla göz doldurmuyor. İnsanlar istikrarın devam etmesi, ekmeğin küçülmemesi, çocuklarının istikbali için oy verdiler. Ben çok sayıda CHP’li işadamı tanıyorum, “Kredi borcum var, faiz borcum var, döviz borcum var” diye AK Parti’ye oy verdi. 7 Haziran’ı da aklımızdan çıkarmamamız lazım."

 "TEMENNİMİZ BUNLARIN SÖYLENTİ OLMASI"

Başbakan Davutoğlu, hakkında değerlendirmelerde bulunan Çelik, Davutoğlu ile Erdoğan arasında "yağlı ballı bir durum" olmadığını belirtti. Çelik, "Davutoğlu, Tayyip Bey’in itirazına rağmen gelmiş değil. Tasvibiyle geldi. Ama şimdi orada da yağlı ballı bir durum olmadığına dair yaygın bir kanaat var. Temenni ederiz ki bunlar söylenti olsun. Bazen dalkavukluk prim yapabilir. Ancak biz hiçbir zaman bu ucuzluğa talip olmadık. Mütevazılığa hiç gerek yok, mesele birilerinin hoşlanacağı laflar etmekse ben de Bülent Bey de hem kelime dağarcığı hem kendini ifade etme kabiliyeti açısından bunu en rahat yapabilecek insanlarız. Fakat biz böyle bir şeyi kendimize de partimize de muhatabımız olan şahsiyete de büyük bir haksızlık olarak kabul ederiz. Mevlana’nın bir sözü var. Diyor ki: “İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Dost yüzümüze ayna tutandır.” dedi

"BUGÜN MEMLEKETTE 5 TEMEL SORUN VAR" 

İtirazda bulunurken dışarıda kaldıklarını belirten Hüseyin Çelik, kişselleştirilecek bir meselelerinin olmadığını söyledi. AK Parti'den görev alsaydı aynı açıklamaları yaparmıydınız sorusuna ilişkin Çelik, "Olmaz olur mu? Esas mesele partinin durumu ile birlikte temel politikalar. Bana göre bugün memlekette beş temel sorun var. BİR: Kutuplaşma. İKİ: Dış politikada allak bullak oluş. ÜÇ: Ekonomi iyi değil. DÖRT: Kürt meselesi ve terörle mücadelede gelinen son nokta... BEŞ: Paralel’le mücadelenin bir paranoyaya dönüşmesi..." ifadelerini kullandı.

Röportajın tamamını okumak için

 


Günün Önemli Haberleri