Hürriyet yazarının foyası
Abone olGazeteci Halil Nebiler, Hürriyet yazarı Ali Atıf Bir hakkında herşeyi o kadar açık yazmış ki, bize söyleyecek söz kalmıyor.
Halil Nebiler Hürriyet Gazetesi “altın çocuk” bulmaya, yaratmaya
bayılır. Buldukları altın çocuklar da her nedense basın dünyasından
olmaz genellikle. Ya bir pop şarkıcısından köşe yazarı yaratma
peşine düşer, ya birtakım değerlerini “donunun rengini” yazma
cesaretini bulacak kadar sıfırlamış hatunları “gazeteci” yapma
sevdasına. Ancak, bu altın çocuklar ya bir türlü altın olamazlar ya
da herkesi kandırabileceklerini sanacak kadar çocuk kalırlar.
Hürriyet’in yeni altın çocuğu Ali Atıf Bir... Bir’in Hürriyet’teki
köşesinin adı “Atıf Hoca’nın Not Defteri”... “Metin Toker’in Not
Defteri” vardı eskiden... Cahilliğimize bağışlayın, Bir’in
hocalığının kaynağını bilmiyoruz. Ama yazısını “...derslere yeniden
başlarız.” Diye bitirdiğine göre vardır bir sebebi. Bu yazının
konusunu oluşturmak için Ali Atıf Bir’in ne yapmış olabileceğini
merak etmişsinizdir. Anlatalım... Hürriyet’in 16 Şubat 2003 tarihli
sayısında, Ali Atıf Bir’in köşesinden bir yazı başlığı: “Köy-Tür
yine batar demiştim!” Bu başlık altına döşediği yazısında “Hoca”
Köy-Tür adlı firmaya verip veriştiriyor: “Piliç pazarında Köy-Tür
yine krizde... Alacaklılar kapıda... İki yıl önce batma noktasına
geldiğinde, “Yapmayın, kurtarmayın, iyi yönetilmiyor, yine batar”
diye yazı yazmıştım. Hala inatla kalkınmayı köyden başlatacağını
ifade eden Bülent Ecevit dinlemedi, Köy-Tür’e Ziraat Bankası’ndan
10 milyon dolar destek çıkması için bastırdı. Ben haklı çıktım.
Yine para verin Köy-Tür’e, iki yıl sonra yine topu dikmesin ben de
o gün Irak’a, bilemediniz en yakın savaşa gönüllü canlı kalkan
yazılayım. Nereden mi biliyorum Köy-Tür’ün bir daha batacağını?
Eğer bir markete yolunuz düşer ve hala rafta Köy-Tür ürünü
bulabilirseniz, lütfen poşetli ve tabaklı ürünlerinin üstüne bir
bakın bakalım, 800’lü tüketici hattı numarası ya da bir adres
bulabilecek misiniz? Konumuzla ne mi alakası var? Siz isterseniz
beni okumaya biraz ara verin. Alzeimer başlangıcı olabilir. Biraz
bir tedavi olun bakalım, sonra derslere yeniden başlarız.” Yazı bu
kadar. Eee, sorun nedir? diyeceksiniz. Adamcağız devletin parasının
boşa gitmesine karşı çıkıyor, ne var bunda, değil mi? Değil...
Neden mi? Şundan: Herkes her şeyi söyleyemez. Hayatı boyunca şeriat
düzenini savunanlar, laiklik veya demokrasi dersi veremez.
Hırsızlığı tescilli kişiler namustan, ahlaktan bahsedemez. Bunlar
genel kurallar. Bir de gazeteciliğin evrensel kuralları var.
Gazeteci, gazetecilik mesleğinin dışında başka bir iş yapamaz. Bu
yüzden, sarı basın kartı başvurusunun ardından, sembolik de olsa
bir soruşturma yapılır ve başvuru sahibi kişinin gazetecilikten
başka bir iş yapıp yapmadığı araştırılır. Ali Atıf Bir, gazeteci
değil reklamcıdır. Ama gazetecilik etiğine asıl aykırı iş,
gazeteciliği kullanarak bir odak adına bir başka odağa, bir şirket
adına bir başka şirkete, bir kişi yararına bir başka kişiye saldırı
niteliğinde yayın yapmaktır. “Hocaya” ders veriyor gibi olmasın ama
bu böyle... Gazeteciliğin kurallarını bilmiyorsa ya öğrensin, ya
yazmasın. İyi ama bu nereden çıktı derseniz... İnternette,
www.banvit.com adresini tıklayın. Banvit adlı piliç firmasının web
sitesine gireceksiniz. Banvit, piliç sektöründe önemli bir firmadır
ve Bir “hoca”nın Hürriyet’teki köşesinde verip veriştirdiği Köy-Tür
adlı piliç firmasının küçük ya da büyük rakibidir. Banvit’in web
sitesinin sağ sütunu yukarıdan aşağıya şöyledir: “Vural’ın
Köşesi-Haberler-Editörden-Ali Atıf Bir-Daldan Dala-Yaşamın
İçinden-Sağlığınız İçin-Partnerlerimiz-Köşe Kapmaca” Bu ne demek?
Bu şu demek... Ali Atıf Bir, Banvit’in köşe yazarı... Banvit’in web
sitesine köşe yazısı yazıyor ve bunun karşılığında para alıyor.
İnanmıyorsanız, bu sitenin 20 Şubat 2003 tarihli sayısına girin.
“Köşe yazarımız Ali Atıf Bir’in tatilde olması nedeniyle bu ayki
yazısını yayınlayamıyoruz” ibaresini göreceksiniz. Şimdiii...
Soralım bakalım: 1-Bir piliç şirketinin köşe yazarı olarak Hürriyet
Gazetesi’ndeki köşesinde rakip şirketi yerin dibine batırmak
gazetecilik midir? 2-Bunu yapan kişi, “Bana ne, ben gazeteci
değilim” diyebilir. Bu kişiye köşe yazısı yazdırmak gazetecilik
midir? 3-Bu bizim tesadüfen gördüğümüz bir olay. Benzer şeyler Ali
Atıf Bir tarafından başka alanlarda da tekrarlanmış olabilir mi?
4-Hürriyet’in başka hangi yazarı hangi şirketten para alıyor ve
hangi rakip şirketi yerin dibine batırıyor. 5-Buna, Doğan Grubu
adına rakip gruplara saldırmak dahildir. 6-Ali Atıf Bir ne hakkında
ders veriyor? 7-“Hoca”nin gazetecilik etiği konusunda ders almak
gibi bir niyeti var mı? 8-Hürriyet Gazetesi, bu tür altın
çocukların gazetenin güvenilirliğine verdiği zararlardan yorulmadı
mı, bıkmadı mı? "