Hürrem hidayete erdi!

Türkiye bir İran olacak gibi bir klişeden bahsetmiyorum. Hayatımıza yapılan saldırıdan, hakkımıza edilen tecavüzden bahsediyorum. Bugün, çok izlenen bir diziyi yayından kaldırmak, sona erdirmeden önceki bir kaç bölümde esas kadının başını kapatmak öyle ba

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Söylenen o ki, Hürrem başını kapatmış!

Hani, "Mahalle baskısı yalandır, öyle bir şey mümkün değildir, ne baskısı canım isteyen kapanır istemeyen kapanmaz, hem bizim dinimizde baskı yoktur" diyenlere duyurulur.

Hürrem'e baskı var!

Hürrem türbana giriyor!

Şimdiye kadar neredeyse her bir uzvunu gözümüze sokan dekoltelerle karşımıza geçen Hürrem baskıyla hidayete erdi.

Zavallı Hürrem!

Kendi isteğiyle Müslümanlığı seçti ama yüzyıllar sonra başını kapatmak, onun "namusunun" peşine düşmek de başkalarına düştü.

Okullarda kıyafet serbestisi getiren yasakla Hürremin "başına" gelenleri yan yana koyarsak, kıyafet serbestisinin de asıl amacını anlamış oluruz aslında. Kadınlar üzerinden dizilere el atmak, yasaklanması istenen diziye kadının başından başlamak, ilkokulda türbanı serbest hale getirmek, otoriter zihniyetin kadınlara bakış açısını ortaya koymuyorsa neyi koyuyor.

"Bizim atalarımız öyle değil, böyleydi, şöyleydi" gibi saçma bahaneleri ardı ardına sıralayıp, olmayan tarih bilgisini Başbakan'ın öfkeli çıkışıyla kamufle edenler de inandırıcı değil. İki kişiden bir AKP'ye oy verdiyse, inanın iki kişiden biri de bu diziyi izliyor. Başbakanın izlemediğine eminim ama Başbakanın sözlerinin arkasında duranların çoğunun dizinin müdavimi olduğuna da eminim.

Atalarının neler yaptığını, "ecdatlarının" nasıl yaşadığını kitaplardan değil dizilerden daha yeni öğrenen bir toplumla karşı karşıyayız.

Beğenmediğiniz diziyi izlemeyin! Zaten izlemezseniz reyting alamaz, otomatik olarak yayından kalkar, sizin bir şey yapmanıza gerek bile kalmaz.

Asıl düşünmemiz gereken, kız çocuklarına yapılmak istemenin Hürrem'in "başına" gelmesi.

Anlamak için daha nasıl bir örnek gerekebilir bilemiyorum.

Daha ne yapsınlar?

Yakındır…

Yolda karşınıza dikilen ahlak polislerinin, hayatınızı zindana çevirecek kontrollerin gelme zamanı yakındır…

Türkiye bir İran olacak gibi bir klişeden bahsetmiyorum. Hayatımıza yapılan saldırıdan, hakkımıza edilen tecavüzden bahsediyorum. Bugün, çok izlenen bir diziyi yayından kaldırmak, sona erdirmeden önceki bir kaç bölümde esas kadının başını kapatmak öyle basite alınacak, sıradan kabul edilebilecek bir yasak değil.

Burada çok daha önemli bir şey var! Bundan böyle senaristler hükumetin beğeneceği türden senaryolar yazacaklar veya hiç yazmayacaklar. Bundan sonra televizyon kanalları toplumun değil de Başbakanın istediği türden dizlier yayınlamak zorunda kalacaklar. Bundan sonra siz size dayatılanı izlemek zorunda kalacaksınız. Bundan sonra seçim yapabilme özgürlüğünüzü kullanamayacaksınız.

Ama insana bahşedilen en güzel organınızı, beyninizi kullanabilirsiniz...

Geriye döndürülemez bir sürece girdikten sonra "eyvah" demenin faydası olmayacak…

Bastırılmış, sindirilmiş, pısmış bu toplum şimdi ayaklanmazsa, özgürlüğüne şimdi sahip çıkmazsa…

Sadece Hürrem değil bütün toplumun "başı" kapanacak!

Korkarım bu "baş" kapanması, bir devir için "son" olacak…

Günün sözü: Tanrı bizlere iki yuvarlak organ verdi, biri oturmamız diğeri düşünmemiz için. Başarımız hangisini daha çok kullanacağımıza bağlı. (Ann Landers)

twitter.com/nsrnylmz