Hülya Avşar bile diyor ki
Abone olKürt açılımı başladı yerde değil. Ilımlı hava gereksiz gereksiz polemiklerle dağıldı. İktidarın gelgitleri dikkat çekici..
AK Parti özellikle MHP ile girdiği polemiklerle bir dizi sorunun
muhatabı oldu. Kürt açılımı başladığı noktada değil işin
açıkçası..
Risk aldığını söylemekten çekinmeyen hükümetin inişli çıkışlı
görüntü verdiği bir gerçek.. Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca,
iktidarın gelgitlerini yazdı bugünkü köşesinde.. Çelişkili halleri
çarpıcı bir cümleyle özetliyor:
"İşin trajikomik yanı şu ki, derin sularda yüzmeyi göze
alan cesaret iİe şimdi sığ sularda boğulma provaları yapan aynı
irade. Reva mı? "
Karaca'nın eleştirleri bununla sınırlı değil. Hülya Avşar örneğini
veriyor. Avşar'ın 'macun tüpten çıktı' benzetmesine uyan
konuşmasını iktidara örnek gösteriyor:
(...)Oysa bir siyasetçi olmaktan başka her şey olan Hülya Avşar
bile diyor ki, bakın, "(Demokratik açılımdan) korkuyorum, çünkü bu
öyle bir mesele ki, artık dönüşü yok. Bu işe başladıysanız bitirmek
zorundasınız. En azından başarmaya doğru gidildiğini
hissettireceksiniz.
Aksi halde bu yeni doğmuş bebeğin ağzına memeyi verip en
güzel anında çekmeye benzer, ki bu çok tehlikeli" Bunun sonu terör
olur diyor, daha çok terör. Yaptığı öngörü ne yazık ki
doğru.
İKİ KRİTİK SORUYLA ELEŞTİRİ
Karaca ayrıca AK Parti'nin Başbuğ'un görüşlerini onaylamasına da
içerliyor. MHP ile girilen polemik te eleştiri konusu.
(...)Sormak istiyorum, 'madem İlker Başbuğ'a ve 'dağdaki son
terörist yok oluncaya kadar..' dilini kullanan, aslında tabiidir ki
bu dili kullanmak durumunda olan askere bu kadar 'tensip
buyurdunuz haşmetmeaplan' yapacaktınız, ne diye o kadar 'açılım'
elediniz?
Sormak istiyorum, madem ufkunuz Bahçeli'nin siyasi rant için
kolları sıvadığı şu günlerde ürettiği ucuz siyasetle aynı mesabede
hizalanıverecek, 'Apo'yu astırmayan da sendin,
naaabeeerrrr' sularına seğirtecekti, geçmişte de kullanılan bu
söylemi rehabilite etmeye hiç niyetiniz yoktu, derdiniz
neydi?
BAYKAL'IN BİNMEDİĞİ GEMİ
'rotasını bilmediğim gemiye binmem' diyen Baykal da hedefindeydi..
Karaca hem askere hem Baykal'a hem de eski ve yeni hükümetlere işte
böyle dokunduruyor:
(...)Başbakan Erdoğan bu meselenin canı yanmış annelerle ilgili
olduğunu can alıcı bir şekilde ortaya koydu.
Deniz Baykal ise 'rotasını bilmediğim gemiye binmem' demişti.
Ben de diyorum ki, Biz bir grup 'oğlan çocuğu' annesi,
çocuğumuzun askerliğini ülkenin Batı tarafında yapmasını ya da hiç
yapmamasını sağlayacak güce ve erişime sahip olmayan anneler yani
(!), rotasını bilmediğimiz gemiye de bineriz.
Yeter ki gemi, su alıyor olmasın.
Daha şimdiden suyun üzerinde durup duramayacağı endişesi
yaratmasın.
Yalpalamasın.