Hükümetten KELLE VERGİSİ
Abone olHükümet, hedefleri tutturmak için 'Kelle Vergisi' diye anılan hayat standardı sistemini getiriyor.
Türkiye'de bir seçim yılı daha yaklaşırken yine bir gelir
vergisi tartışması başladı. Kurumlar Vergisi Yasası'nı mükellef
sayısı sınırlı olduğu için Meclis'ten çok kolay geçiren hükümet,
Gelir Vergisi yasa tasarısında geri adım atıyor. Tasarının IMF'ye
verilen niyet mektubunda ekim itibariyle Meclis'e getirilmesi bir
performans kriteri olarak kabul edilmesine karşın, hükümet bunu
yapmadı ve IMF'yi ikna ederek farklı bir çözüme yöneldi. 2007
bütçesi gelir rakamlarını tutturmayı planlayan hükümet, Gelir
Vergisi yasa tasarısındaki bazı uygulamaları önceden çıkarmayı
planlıyor.
Harcadın, nereden buldun?
Kişilerin 'servetlerini nereden edindikleri ve hayat standartlarını
nasıl sürdürdüklerini' sorgulayan vergi sistemi olarak bilinen,
ancak, 2002'de kaldırılan 'hayat standardı' farklı bir biçimde
tekrar gündeme getiriliyor.
Devlet, bölgesel ve sektörel bazda asgari ücrete bağlı olarak
yıllık kazanç miktarları belirleyecek. Mükelleflerden bir form ile
harcamalarını bildirmeleri istenecek. Beyan edilen gelir vergisi
ile harcama tutarları devletin bölgesel ve sektörel tespitlerine
aykırı olduğu durumda, kişiler Maliye'nin sorgulamasıyla
karşılaşacaklar.
Vergi uzmanları geniş kitleleri ilgilendiren bu uygulamanın
Türkiye'de kayıt dışının önlenmesine yönelik yasaların
çıkarılmaması yüzünden harcamalarda da kayıt dışılığın mevcut
olduğunu belirtiyor ve yine dürüst mükellefin cezalandırılacağını
söylüyor.
Maliye'ye vergi düzenlemelerinde teknik destek veren Vergi
Konseyi'nin Başkanı Mustafa Uysal, getirilmek istenen düzenlemenin
geçmişteki hayat standardı uygulamasından farklı olduğunu, bir
servet veya sermaye sorgulaması içermediğini söyledi.
Uysal, kişilerin beyan ettikleri vergiden fazla harcama
yapmalarının tespit edilmesi halinde incelemeye tabi olacaklarını
belirtti.
Kayıt dışı ekonomiyle, vergi kaçakçılığıyla mücadele edemeyen AKP hükümeti en son 2001 yılı beyanlarına uygulandıktan sonra kaldırılan hayat standardı esasını yeniden getirmeye hazırlanıyor. Hayat standardı esası ister kâr etsin, ister zarar etsin mükelleflerden maktu bir vergi alınmasını amaçlıyor. Hayat standardı esası uygulandığında gelir vergisi kelle vergisine dönüşüyor.
Hayat standardı esası TESK ve TOBB gibi örgütlerin karşı çıkması sonucu 1999 başından itibaren kaldırılmış, 2000 ve 2001 yılları için geçici olarak uygulanmış, 2002 Mart ayından itibaren vergi sisteminden çıkarılmıştı. Zarar eden esnaftan, tüccardan, avukattan, doktordan, mali müşavirden bile milyarlarca lira götürü vergi almak isteyen hükümet büyük dirençle karşılaşacaktır.
Hayat Standardı, gelirin gerçek tutarının saptanmasına aykırı olduğu için kaldırıldı. Buradaki sancı nereden buldun uygulamasının kaldırılmasından kaynaklanıyor. Kişilerin yıllık harcamalarını saptamak istiyorlar.
Maliye bunu zaten birkaç yıldır gayri resmi olarak mükellefleri çağırıp, tehdit etmek şeklinde yapıyordu. Doğrusu yabancı ülkelerde nasıl yapılıyorsa Türkiye'de onun uygulanmasıdır. Buna olanak veren yasa 9 Ocak 2003'te kaldırıldı. Sıkıntının temeli burada. Tartışmalara neden olabilecek, başarı şansı sınırlı olan müesseseler getirmeye çalışıyorlar. Bunun da başarılı olma şansını çok zayıf görüyorum. Yine iyi niyetli mükellefler cezalandırılacak. Gerçeğe uygun beyanda bulunanlar vergi ödeyecekler. Diğerlerini tespit etmeleri mümkün olmayacak.
Asgari ücrete bağlı olarak sektörler ve bölgeler itibarıyla faaliyetlerde en az kazanç miktarı tespit edilecek. Asgari ücretin misli olarak gösterilecek. Bundan az beyanda bulunanlara diyecekler ki 'Sen yaşamını nasıl sürdürdün, ne harcadın?' Devlet kişilerin harcamalarını tespit edecek. Arabası, evi varsa, çocuğu özel okula gidiyorsa diyecek ki 'Senin bu kadar gelir elde etmen lazım. Sen bunun altında beyan ediyorsun. Aradaki farkı nereden sağladın?' Eğer izah edemiyorsa vergi ödemek zorunda kalacak.
Bu sistem de zayıf bir sistem. Kişilerin nerede, ne kadar para harcadıklarını bilemiyoruz. Kişinin bir takvim yılı içinde servetindeki artışı, harcamalarını izleyebilmemiz lazım. Hasılat açısından devlete faydası olabilir. Kişilerin gerçek mali güçlerinin izlenmesinin zorlaşacağını düşünüyorum.
Erdoğan Sağlam
Küçük esnaf ve taksici gibi meslek gruplarından vergi alınmadığı
için birtakım çözüm arayışları var.
Ancak eski hayat standardında kişinin kazancı ne olursa olsun temel
gösterge tutarları esas alınarak vergi belirleniyordu. Eskisi gibi
bir hayat standardı vergilendirmesi yapılamaz. Çünkü bunun işareti
biraz gösterildiğinde kamuoyunda ciddi bir tepki doğdu ve geri adım
atıldı. Niyet bütün mükellefleri kapsayacak şekilde bir hayat
standardı vergisi getirmek değil, birtakım harici karinelerle vergi
matraflarının yüksek beyan edilmesini sağlamak.
Eski hayat standardına yapılan eleştirilerden etkilenildiği için
masrafları götürü olarak takdir etmek değil, kişilerin kazanç
beyanlarının belli göstergeler kullanılarak yapılması
planlanıyor.
Hayat standardı nedir?
Hayat standardı esası, 'yapılan gideri karşılayan bir gelir olmalı
ki, yaşam düzeyi sağlanabilsin' varsayımına dayanan götürü bir
asgari vergileme tekniği olarak biliniyor. Kazanılsın kazanılmasın
belirli bir verginin ödenmesini zorunlu kılıyor. Beyan edilen
kazanç temel gösterge tutarından prensip olarak az olamıyor. Hayat
standardı esası ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı
için getirilen bir vergi güvenlik sistemi.
Haber:Kadife Şahin
Kaynak:www.milliyet.com.tr