Hükümetin ismime müdahalesi oldu
Abone olBDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken’in Abdullah Öcalan ile görüşmek için İmralı Adası’...
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Grup Başkan Vekilleri Pervin
Buldan ile İdris Baluken’in Abdullah Öcalan ile görüşmek için
İmralı Adası’na gittiklerini belirterek, görüşmeye kimin gideceğini
dert etmediklerini ifade ederek, heyette isminin yer almamasını
hükümetin bir müdahalesi olarak yorumladı.
BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak
Diyarbakır’da düzenledikleri basın toplantısında gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanları Selahattin Demirtaş
ve Gultan Kışanak, Kayapınar ilçesinde bulunan Cegerxwih Kültür
Merkezi’nde düzenledikleri basın toplantısında, İmralı görüşmeleri,
yerel seçim çalışmalar, demokratikleşme paketi, çözüm süreci gibi
konulara değindi. Konuşmasında yerel seçimlerde BDP’nin
çalışmalarında söz eden Demirtaş, partisinin uygulayacağı kadın
kotasının yetersiz bulduğunu söyledi. Bir yıla aşkındır yerel seçim
çalışmaları yaptıklarını belirten Demirtaş, “Önemli gündemimizden
biri de seçim çalışmalarıdır. Resmi olarak startı verdik. Bir yıla
yakındır ciddi hazırlıklar yapıyorduk. Aday başvuru süreçleri
BDP’de başladı. Bu ayın 25’ine kadar da aday başvuruları devam
edecek. Tabi ki ihtiyaçlara göre komisyonuz, partimiz tekrar bu
takvimi de gözden geçirebilir. Ama bizim bürokratik bir anlayışımız
yok. Halkın beklentileri iradesi, sahiplenmesi doğrultusunda bizler
adaylık sürecini işleteceğiz. Mümkün oldukça şeffaf eğilim
yoklamaları kimi yerde ön seçimlerle adaylarımızı belirleyeceğiz.
Şu anda 23 yerde kadın kotası olarak uygulanacak. Biz bunu yetersiz
görüyoruz. Eş başkanlar olarak kadın kotasını eksik görüyoruz.
Mutlaka başka yerlerde de kadın adayların başvurmalarını
bekliyoruz. Kadın arkadaşlarımızın bu partide bu harekette
yürüttükleri mücadele bizim için bir onurdur, gurur kaynağıdır.
Bizi özgürleştiren bir mücadele alanıdır. Mücadelemizin en iyi
kazanımı, geleceğimizin de garantisidir. Bunun dışındaki
dedikodular, tartışmalar halkımızın itibar edeceği bir şey değil.
Halkımız zaten bunu pratikte sokakta kendisi yaşayarak bunun
farkındadır. Özellikle bazı köşe yazarlarının bilinçli olarak kadın
hareketimizi, kadın meclisimizi yıpratmaya dönük tartışmalarını
hayretle izliyoruz. Bunların bir merkezden yürütüldüğü anlaşılıyor.
Kadın özgürlükçü mücadelesi bu yerel seçimlere de eminim ki
damgasını vuracaklardır. Kendi mücadeleleriyle emekleriyle alın
terleriyle sadece devlete karşı değil, erkeğe karşı da mücadele
ederek toplumsal bütün kimliklerini yeniden inşa etmiştir”
dedi.
"ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK İÇİN 2 GRUP BAŞKAN VEKİLİMİZ İMRALI’YA
GİTTİ"
Demirtaş, bugün iki grup başkan vekilinin İmralı Adası’nda bulunan
Abdullah Öcalan ile görüşmek için gittiklerini ifade ederek,
görüşmeye giden isimlerin tartışılmaması gerektiğini kaydetti.
Görüşmesi sonrasında bir değerlendirmenin ardında açıklama
yapacaklarını anlatan Demirtaş, "İki grup başkan vekilimiz bugün
Öcalan’la görüşme yapmak için yola çıktılar. Hükümetin yarattığı
çocukça davranışlar nedeniyle, ciddiyetsizlikler nedeniyle iki üç
gündür İmralı’ya gidemediler. Biz Sayın Öcalan’ı esas aldık
hükümeti değil. On beş günde bir bu görüşmelerin olması
gerekiyordu. Kişilerin tartışılmasını biz doğru bulmayız. Hükümetin
davranışları da bu sürece denk düşmüyor. Ortadoğu’nun en büyük
sorunuyla uğraşıyoruz ama Başbakan’da kaprisli, kompleksli bir
tutumla yaklaşıyor. Yapılacak toplantıda ortaya çıkanlar halkımızla
paylaşılacaktır. Eş başkanlar olarak tutumumuzu belirledik,
halkımızla paylaştık. Biz sokaktaki tabanımızın, halkımızın sesi
olmaya çalıştık. Bize oy veren, demokrasi mücadelesi yürüten bütün
kesimler bizim ortaya koyduğumuz tutumun arkasındalar. Biz hükümete
hoş görünmek için bir tutum içerisinde olmadık, olmayacağız. BDP bu
çizgide ısrarcı olacaktır, kimseye boyun eğecek bir siyaset
yürütmeyecektir. Hükümetin Öcalan’ın olgun bir siyasetçi olduğu
konusundaki düşüncelerini değerli buluyoruz. Hükümetin bu noktaya
gelmesi değerlidir. PKK’lıların gerçekten makul siyasetçi oldukları
tespitlerine katılıyoruz. Hükümetin yıllar sonra bunu anlamış
olması sevindiricidir, çözüm adına umut vericidir" diye
konuştu.
"BDP HEYETİ İLE MÜZAKERE FORMATINDA YAPILAN TEK BİR GÖRÜŞME
YOKTUR"
Bir gazetecinin önceki gün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın AK
Parti’nin BDP ile görüştüğünü MİT’in ise diğer kesimlerle görüştüğü
açıklamasını sorması üzerine yanıt veren BDP Eş Başkanı Selahattin
Demirtaş, AK Parti’nin BDP heyetiyle bir müzakere yapmadığını ifade
ederek, şunları söyledi:
"Beşir Bey çözüm süreçlerinde kendi çerçevesinde bir uğraş
içerisinde, çaba içerisinde olduğunu biliyoruz. Şunu da açık
yüreklilikle ifade edeyim; bugüne kadar hükümet ile BDP arasında
görüşmeler yapıldı. Ama bunların hiçbir müzakere olarak
yürütülmedi. Görüşmelerin müzakere tarzında yürütülmesini istedik.
Ama bunlar sadece sohbet toplantısı olarak değerlendirdi. Biz çocuk
oyunu oynamıyoruz. BDP heyeti beş toplantıdan pakette ortaklaşmak
istemiştir. Birlikte çalışmak istemiştir. Mümkünse diğer partilerle
çalışma teklifi sunmuştur. Ama kendileri paylaşmayı, tek bir
maddede bile ortaklaşmayı paylaşmayı kabul etmemiştir. Kamuoyu
herkes bilsin BDP heyeti ile şu ana kadar hiçbir müzakere
yapılmadı. Israrlarımıza rağmen BDP heyeti ile müzakere formatında
yapılan tek bir görüşme yoktur. Buyurun Beşir Bey çıksın açıklasın.
Kimse yalan konuşmasın, dürüst olsunlar. Bugün Kürt siyasetçileri
ortaya çıkıp konuşuyormuş, bu da onların yarattığı ortam
sayesindeymiş. Genelkurmaylara, Kenan Evrenlere sorsunlar bakalım.
Sadece AK Parti hükümeti döneminde 1 milyon yıl milletvekillerimiz
hakkında ceza istenmiştir. Beş milletvekilimiz içeride. On bin
siyasetçimizi tutukladınız. Ne lütfundan bahsediyorsunuz?
O nedenle bizimle ilgili çarpıtma, yalan yanlış bilgiler vermekten
hükümet vazgeçmelidir. Beşir Bey de hükümet de artık şunu iyi
anlamalı; biz de bir siyasi partiyiz. Bizim siyasetimiz halkın
doğrultusunda şekillenmiştir.”
"İMRALI’YA KİMİN GİDECEĞİNİ DERT ETMİYORUZ"
Bir basın mensubunun İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüşmede
isminin neden yer almadığı şeklindeki sorusunu yanıtlayan Demirtaş,
görüşmede kimin gideceğini dert etmediklerini ifade ederek, isminin
yer almamasını hükümetin bir müdahalesi olarak yorumladı. Demirtaş,
"Hükümet bu meselelere çocukça yaklaşıyor. Biz meseleye siyasi
yaklaşıyoruz. Heyetlerimize de siyasi yaklaşım bekliyoruz. Ama
Başbakan da bakanlar da bu meseleyi yürütecek ciddiyette
davranmıyorlar. Biz de bunları dert etmiyoruz, kararlılıkla barışa
gitmek istiyoruz. Heyetleri biz Öcalan’ın biraz görüşmeyi yürütmek
istediği noktada, ama hükümet bu son yaklaşımı da isme müdahale
edildi" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerde aday olarak Öcalan’ın isim üzerine bir önerisinin
olup olmadığı sorusuna ise Demirtaş, Öcalan’ın önerisini dikkate
alacaklarını dile getirerek, "Kendisinin fikirleri, önerileri
olursa, biz bunları memnuniyetle dinleriz. Kürt halk önderidir.
Kürtlerin gireceği bir seçimde öneri sunmasını memnuniyetle
karşılarız. Bir halk önderidir. Tabi ki dikkate alırız" diye
konuştu.
"İMRALI’DAN SONRA KANDİL’DE DE BİR GÖRÜŞME YAPILACAK"
Demirtaş, İmralı Adası’na giden BDP heyetinin daha sonra KCK
yöneticileriyle görüşmek için Kandil’e gideceğinin bilgisini de
vererek, şöyle dedi:
"Kritik bir görüşme olacağı kesin. Sayın Öcalan’ın görüşlerini
öncelikle görmemiz gerekiyor. Kandil ziyareti de ihtimal
dahilindedir. Muhtemelen bir heyetimiz önümüzdeki günlerde KCK
yöneticileriyle bir araya gelip değerlendirme yapacaktır. Öbür
türlüsü savaştır, kandır, öbür türlüsünü arzulamıyoruz. Sayın
Öcalan bu çaba içerisinde, Kandil bu çaba içerisinde. Hükümet
samimi yaklaşırsa süreç ilerleyebilir. Ama hepimizi kaygılandıran
bir durumun olduğu da gerçektir. Ocak ayından bu yana heyetlerimiz
İmralı’ya ve Kandil’e giderek görüşmeler yapıyor. Hükümet geri
çekilme ve ateşkes olursa, biz Abdullah Öcalan’ın dış dünya ile
irtibatını kuracağız dedi. Hükümetin bizzat bakanı zaten olması
gereken bu; bunun olmaması aslında kanun dışıdır söyleminde
bulundular. Yapıldı mı peki? Hayır yapılmadı. Niye yapılmadı
açıklasınlar. Halen heyetlerimize müdahale ediliyor. Az önce ifade
ettiğim şey yasa dışı bir şey midir? Söz verdiğiniz insana, niye o
sözü yerine getirmiyorsunuz? Müzakereyi yürüten baş aktörün dışarı
ile bağının olması, demokratikleşmeyi hızlandıracaktır. Silahı
bırakanlar dağdan ineceklerdi? Bu pakette niye bu yok? Biz
hükümetten demokratik özerklik sözünü almadık. Ama basit sürecin
ilerleyebilmesi açısından olması gerekenlerdir bunlar. Bunlar ne
gayrı meşrudur, ne gayri ahlakidir. Görüşmenin normal devam etmesi
için atılması gereken pratik adımlardı.”
“KADIN ADAY ADAYLIK BAŞVURUSUNDA ÜCRET ALMAYACAĞIZ”
Basın toplantısında Demirtaş’ın ardından söz alan BDP Eş Genel
Başkanı Gültan Kışanak ise yerel seçimlerde kadın adaylarıyla
ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kışanak, BDP’den kadın aday
adaylarından ücret almayacaklarını söyledi. Kışanak, "Şu anda hali
hazırda 2 bin 900 belediye başkanı içerisinde binde bir bile kadın
yoktur. Bu rakamı da biraz olsun yükselten Kürt kadınlarının yerel
yönetiminde açığa çıkardığı güçtür. Biz kadınların yereldeki inşa
etme gücüne yürekten inanarak, kadınları en güçlü şekilde yerel
yönetimlere taşıyabilecek bir çalışmayı başlattık. Kadın bakış
açısıyla belediyelere yaklaştık. Bu bakış açısıyla yerel hizmet
üretilmesi ve kadınların karar süreçlerine katılması için
politikalarımız oldu. Kesinlikle yerel yönetimlerde kadın farkını
biz açığa çıkardık ve bunu ileriye taşıyacak bir iddiamız ve
gücümüz var. Kesinlikle bu siyasi gelenek kadınların emeği ile ve
kadın bakış açısıyla yürütülen bu demokratik siyaset kadına olan
güveni doruk noktasına çıkarmıştır. En geri, en feodal yerlerde
bile kadın aday talebi var. Nerede ise bütün il ve ilçelerden biz
de kadın aday istiyoruz önerileri bize gelmiştir. Bu kadına olan
güvenin, kadının başarısının tescillenmesidir. BDP olarak geçen yıl
yaptığımız kadın meclisi kongresinde eşit temsili bir ilke olarak
kabul ettik. Bugün yerelde halkımız bu eşit temsil politikasına
kendisini hazırlamıştır. Kadınların ortaya koyduğu mücadele
geleneği bu güveni kazanmıştır. Biz bu nedenle 23 merkezdeki kadın
kotasını bir gereği olarak açıkladık. Fakat yerelde halkımızın
beklentileri, talebi ve kadın arkadaşlarımızın güç katması
temelinde bu sayı yükselebilir. Bu siyasi gelenek bu siyasi
geleneği kadın politikaları açıkça hem kadınların kendine olan
güvenini artırmıştır. Kadınlar artık talep ediyorlar, artık aday
oluyorlar. Her yerde onlarca kadın adayının ismi telaffuz ediliyor.
Hem kadınların kendilerine güveni hem halkın kadınlara güveni
artmıştır. Bizler de kadınlar olarak halkın bu güvenine layık
olmaya çalışacağız. Bu güveni boşa çıkartmayan bir duruş ve
yaklaşım içerisinde olacağız. Halkımızın tüm değerlerine sonuna
kadar saygılı, siyasette ve temsiliyette açığa çıkarmaya
çalışacağız. Tüm kadınlara çağrı yapıyorum, BDP bir kadın
partisidir, sizin partinizdir. Gelin aday olun, demokratik yarışa
katılın. Bu parti bu siyasi gelenek kadın özgürlüğü ile halkın
özgürlüğünü baş başa yürüten, birbirine eş değer olarak gören bir
siyasi gelenektir. Kadınlar özgür olmadan toplum özgür olamaz.
Kadının özgürlüğü ile toplumun özgürlüğünü birlikte ele alan bir
siyasi geleneğiz. Hepinize bu çatı altında kesinlikle yer vardır.
İddialı olun, yüreğinizi açığa çıkarın ve halka hizmet etmek için
kendinizi ortaya koyun. Tüm kadınlara buradan açıkça çağrı
yapıyorum. Bu ülkenin çok çeşitli siyasi bariyerleri, çok çeşitli
engelleri var. Bunların tamamını biz aşabiliriz. Alevi kadınlar,
başörtülü kadınlar, ev kadınları gelsin açıkça bu partide kendisini
aday olarak ortaya koysun. Hem kadın özgürlüğünü, hem Kürt
sorununun çözümünü birlikte omuzlayalım, başaralım” şeklinde
konuştu.
(İHA)