Hükümet memurunu yine oyaladı
Abone olHükümet, memurun sözleşme ve grev hakkı konusunda yine ileriye dönük sözler verdi. Memur-Sen ise hala umutlu!
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, siyasi
iradenin, kamu çalışanlarına grev ve toplu sözleşme hakkı verilmesi
konusunda kesinlikle taviz vermek istemediğini
savundu.
Akyıldız, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu
görüşmelerin 4. turunun ardından yaptığı açıklamada, masada, kamu
çalışanlarının grev ve toplu sözleşme hakkı için yasal zeminin
olgunlaştırılması konusunda siyasetin acele etmediğini, bu hakların
önüne siyaset engeli çıkarıldığını ifade ettiklerini ve bu engelin
kaldırılmasını istediklerini söyledi.
Grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının önündeki engellerin
başında siyasi iradenin geldiğini öne süren Akyıldız, uluslararası
sözleşmelerin kamu çalışanlarına bu hakkı tanıdığını savundu.
Akyıldız, şöyle konuştu:
''Gelişmeleri aşağı yukarı tahmin ettiğimiz için grev ve toplu
sözleşme hakkının hayata geçirilmesi konusunda uzunca bir süreye
ihtiyaç duyulacağı kanaatiyle 4688 sayılı Kamu Görevlileri
Sendikaları Kanunu'nun önemli bazı maddelerinde değişiklik
yapılması talebimizi yineledik. Toplu sözleşmenin kapsamı
genişletilmeli, Uzlaştırma Kurulu kararları taraflarca kabul
edilecek bir noktaya getirilmeli dedik. Ancak siyasi irade, son
değerlendirmesinde, kanunla ilgili taleplerimizin yapılacak
görüşmelerle değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.
KESK, kendilerinin kararı gereğince bu toplantılara
katılmamaktadır. Memur-Sen, 2010 yılındaki toplu görüşme eğer
grevli, toplu sözleşmeli bir şekilde gerçekleşmezse toplantıya
katılmayacağını açılamıştır. Görünen odur ki 2010 yılında toplu
görüşme masasında Türkiye Kamu-Sen tek başına olacaktır. Anlaşılan
odur ki grev, toplu sözleşme konusunda siyasi irade kesinlikle
taviz vermek istememektedir. Açıkçası başından beri söylediğimiz
'grev, toplu sözleşme hakkımızın önündeki tek engel siyasi
iradedir' sözü net bir şekilde bugün bir kez daha
anlaşılmıştır.
Biz siyasi iradenin bu konudaki tavrını daha net, daha açık bir
şekilde kamuoyuyla paylaşmasını istiyoruz. Bunu Sayın Başbakan'ın
bizzat kendi ağızından duymak istiyoruz. Aksi takdirde kamu
çalışanlarını oyaladıkları kanaati bizde hakim olacaktır. Sayın
Başbakan, 2004'te, 'size grev ve toplu sözleşme hakkı vereceğiz'
demişti. Aradan 5 yıl geçti herhangi bir hak veya uygulama söz
konusu olmadı. Şimdi yeni bir taahhütle, yeni bir yazılı metin
olgunlaştırılması bizi tatmin etmemektedir. Bugün son durum
değerlendirmesinde dahi grev, toplu sözleşme hakkı konusunda net
bir açıklama yapılmaktan kaçınılmakta, kamu çalışanları
oyalanmaktadır.''
''ILO NE Kİ DİYE SORUYORLAR''
Akyıldız, ILO normlarında grev ve toplu sözleşme hakkını
savunurlarken, Kamu İşveren Kurulu üyelerinin ILO normları
konusundaki tavrını eleştirerek, şunları kaydetti:
''Biz ısrarla ILO normlarında grev toplu sözleşme hakkının
uygulanması konusunu gündeme taşımaya çalışırken, Kamu İşveren
Kurulu üyelerinin ILO normlarının ne anlama geldiğinin farkında
olmadıklarını gördük. Bu bizim açımızdan çok büyük bir üzüntü
kaynağı olmuştur. 'ILO ne ki' diye soruyorlar, 'ILO'dan ne
anlıyorsunuz' diye soruyorlar. Böyle bir anlayış olur mu? Onun için
şiddet ve nefretle kınıyorum bu anlayışı. ILO normlarının ne
olduğunu Kamu İşveren Kurulu öğrenmek zorundadır. Yoksa kendi
dünyalarına, kendi kabuklarına çekilmiş bir görüntü içinde
kalırlar.''
Mali haklarda sonuç elde edebilmek için ellerinden geleni
yapacaklarını vurgulayan Akyıldız, ''Ne kadar sonuç elde
edebileceğimizi göreceğiz. Anlaşılan o ki siyasi irade açık kapı
bırakmak ya da bizimle uzlaşmak gibi bir niyet taşımamaktadır. Biz
böyle bir heves, böyle bir adım görmedik. Biz yanılmak istiyoruz''
dedi.