HSYK'da çıkan krizin perde arkası

Abone ol

HSYK'da atama krizi derinleşiyor. HSYK, Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ü görevden almak istedi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) atama krizi gittikçe büyüyor. HSYK, Turan Çolakkadı ve Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ü görevden almak istedi. Bakanlığın kararname taslağının geri alındığı yönündeki açıklamasına da HSYK'dan "Bakanlığın böyle bir yetkisi yok" cevabı geldi.

HSYK'da 12 hakim ve savcının görevlerinin değiştirilmesi nedeniyle kriz çıkmıştı. Bu krizin aslında 12 hakim ve savcının değil, 24 savcı ve hakimin görevden alınması yüzünden yaşandığı açıklandı.  HSYK'nın isteğiyle 24 hakim ve savcı görevden alınacak veya görev yerleri değiştirilecek.

HSYK, Kritik 12 atama dışında Özel yetkili mahkeme ve savcılıklarda görevli 24 hakim ve savcının yerinin değiştirilmesini istedi.  Toplamda 25 özel yetkili hakim ve savcı bulunuyor. Bakanlık, görev süresi dolmayan hakim-savcı atalamarına karşı çıktı. 

İşte görev yeri değişirilmek istenen isimler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı

Mehmet ali Pekgüzel

Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz

Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen

Metin Özçelik

Mesut Çakır

İdris Hasan

Ali efendi peksal

Erzurum Ağır Ceza mahkemesi ve Diyarbakır Başsavcıları

Adalet Bakanlığı, Yaz Kararnamesi taslağının karara bağlanmayan yani ünvanlı hakim ve savcı atalamalaryla ilgili kısmının geri çekildiğini açıklamıştı. Bakanlık yaptığı açıklamada HSYK’daki önerilerin görüşülen davalara doğrudan müdahale sonucunu doğuracağını ifade etti.

HSYK: "BAKANLIĞIN YETKİSİ YOK"

Bu arada HSYK tartışmalarla ilgili yeni bir yazılı açıklama yaptı. HSYK, Adalet Bakanlığı’nın taslak kararnameyi geri çekme yetkisinin bulunmadığını açıkladı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), ''Kurulda görüşülmeye başlanılmış olan kararname taslaklarını Adalet Bakanlığı'nın geri çekme yetkisinin bulunmadığını'' öne sürdü. 

HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen üyelerince yapılan yazılı açıklamada, ''Adalet Bakanlığı kaynaklı bu kriz, kurulun tüm yapıcı çabalarına rağmen, son yıllarda sistemli bir biçimde yürütülen kurulu yıpratma ve çalışamaz hale getirme uğraşının ürünü ve sonucudur'' ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca ''HSYK bu kararname döneminde de her türlü ön yargıdan uzak bir şekilde yetki ve sorumluluğun bilincinde olarak hareket etmiştir'' görüşü savunuldu.

Günün Önemli Haberleri