Hrant Dink'in ölüm yıldönümünde hiç yayımlanmamış söyleşisi
Abone olSekiz yıl önce bugün öldürülen Hrant Dink’in hiç yayımlanmamış bir söyleşisi ortaya çıktı. İşte Hrant Dink'in o söyleşisi...
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in, Ogün
Samast tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu
öldürülmesinin 8'inci yıldönümünde, bugüne dek hiç yayınlanmamış
bir söyleşisi ortaya çıktı.
10 yıl önce yapılan söyleşide Dink, Türkiye’nin geleceğinden çok
umutlu olduğunu söylemiş, fakat umduğu güzel şeyler olurken
kendisinin Türkiye’de olup olmayacağını bilemediğini…”
belirtmiş...
İlk kez Bianet'te yayımlanan söyleşi, Anadolu Üniversitesi’nde
Basın-Yayın bölümünde okuyan Mahmut Çınar imzası
taşıyor. Çınar, söyleşi talebine Dink’ten, “Sevgili Mahmut;
Seninle görüşmek benim görevim. Yolun İstanbul’a ne zaman düşecekse
o zaman konuşuruz” yanıtını almış.
İşte o söyleşiden çarpıcı satırbaşları:
"ERMENİ NÜFUSU NEDEN GİDEREK AZALIYOR?"
Hayat sadece koruma, kollamayla yaşanacak bir şey değil. Hayat
yaşanması gereken şey. Hayat kimliğini yaşamak, çoğalmak demek. Ama
kimse sizin çoğalmanızı istemiyor ki. Cumhuriyetin kuruluşunda 300
bin olan Ermeni nüfusu bugün 60 bin, neden? 13 milyon Türk nüfusu
neden 70 milyon oluyor da Ermeni nüfusu neden giderek azalıyor? Biz
istemediğimiz için mi, yoksa birileri bizim çoğalmamızı istemediği
için mi?
"BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ KAVRAM..."
Bizim için en önemli kavram ‘Türkiyelilik’ kavramı. Yani Türkiye
Cumhuriyeti yurttaşı olma kavramı. Bakmayın siz bana, benim gibi
birkaç kişi vardır Ermeni toplumunda ‘Türkiyelilik‘ kavramından
hareket eden. Ermeni toplumunun büyük çoğunluğuna sorarsanız
Türkiyeli demezler kendilerine ‘Türk’ derler. Yani o kadar bu
ülkenin yurttaşlarıdır Ermeniler. Ancak buna rağmen unutulurlar,
haklarından edilirler.
DİASPORA'YA YAKLAŞIMI
Onlara (Ermeni Diasporası) “Soykırımla ilgili sorunun çözülmesini
istiyorsanız Türkiye’ye dışarıdan baskı yapmak yerine Türkiye
toplumuyla diyaloga girmemiz lazım. Bunun için de gidip
Türkiye’deki tartışmalara katılmanız gerekiyor” diyorum. Çünkü
gelmiyorlar tartışmalara, katılmıyorlar.
"BEN DİASPORANIN KAFASINI KARIŞTIRIYORUM"
Ben diasporanın kafasını karıştırıyorum ama öte yandan Türklerin de
kafasını karıştırıyorum. Türklerin resmi söylemi de çöküyor,
Ermenilerin resmi söylemi de. Tabii resmi söylemler çöktükçe benim
gibilere saldırılmaya devam edilecek.
"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ AÇISINDAN ÇOK
UMUTLUYUM"
Türkiye’nin geleceği açısından çok umutluyum. Türkiye’nin önünün
açılacağını, demokrasimizin gelişeceğini düşünüyorum. Türkiye
dünyada Doğu-Batı zıtlaşmasını ortadan kaldıracak bir örnek olacak.
Kıraç, sığ tartışmaların ortadan kalkacağına inanıyorum. Kültürel
kimliklerin özgürce yaşanacağı, barış içinde bir toplum
olacağız.
Hrant Dink (15 Eylül 1954, Malatya - 19 Ocak 2007, İstanbul),
Türkiye Ermenisi gazeteci. 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15:00
sıralarında, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin
ŞişliHalaskârgazi Caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı
saldırı neticesinde hayatını kaybetti
Hrant Dink, 1954 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Babası Sivas'ın
Gürün ilçesinde, annesi Gülvart ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup
büyümüştü. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının
ardından boşandı. Hrant ve iki kardeşi Gedikpaşa’daki Ermeni
Yetimhanesi'ne yerleştirildi.
Dink bu sırada Türkiye'de gelişmekte olan sol siyasetten etkilendi ve Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist çizgisinde siyaset yapmaya başladı. O yıllarda, örgüt ile Ermeni cemaatinin ilişkilendirilmesini önlemek amacıyla ismini mahkeme kararı ile Fırat olarak değiştirdi.
Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Zooloji eğitimi aldı. Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlendi.
Bazı gazetelerde kitap eleştirileri ile yazı hayatına başladı. Basında çıkan yanlış haberlere gönderdiği düzeltmeler ile adı duyulmaya başladı. İstanbul Ermeni Patrikhanesi’ne, "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır"[2] diyerek bu amaçlaTürkçe ve Ermenice bir gazete çıkarmayı önerdi. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos Gazetesi'nin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Agos dışında Zaman Gazetesinde ve Birgün Gazetesinde yazdı. Yazılarında Türkiye'deki her etnik topluluğun barış içinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini de söylüyordu.