Horlamaya radyo frekansıyla tedavi
Abone olTürk erkeklerinin yüzde 40'ında görülen horlama sorununun boyun ve göğüs bölgesindeki yağlanmadan kaynaklanıyor. Horlama artık tedavi edilebiliyor.
Efes Kulak Burun Boğaz Merkezi'nden Opr. Dr. Gürkan Aladağ, Türk
erkeklerinin yüzde 40'ında görülen horlama sorununun boyun ve göğüs
bölgesindeki yağlanmadan kaynaklandığını belirterek, horlamanın
radyo frekans yöntemiyle kolaylıkla tedavi edilebildiğini söyledi.
Burundan geçen havanın nefes borusuna rahat ulaşamaması nedeniyle
uyku sırasında oluşan horlamanın masum bir sorun gibi görülse de
önemli hastalıkların habercisi olabileceğini kaydeden Opr. Dr.
Gürkan Aladağ, "Yumuşak damak sarkıklığı, bademciğin normalden
büyük olması, aşırı kilo, alkol kullanımı ve yorgunluk horlamanın
nedenleri arasında sayılabilir. Horlama, sinüzite bağlı burun
tıkanıklığı, burunda yabancı cisim, burun eti, burun tümörleri ve
geniz kanseri gibi hastalıkların belirtisi olabileceğinden erken
müdahale önem taşıyor" diye konuştu. Horlamanın boy ve kiloyla
doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Opr. Dr. Aladağ, "Bu
noktada vücut kitle endeksi anahtar rol oynuyor. Horlama sorunu
yaşayan kişinin kilosunu, boyunun metre cinsinden karesine
böldüğümüzde çıkan sayı 25-30 arasında ise radyo frekans
uygulamasını kullanıyoruz. Kamerayla, geniz bölgesinden gırtlağa
kadar tüm solunum yolunu inceleyip, uyku sırasında en çok sıkışan
bölgeyi belirliyoruz. Küçük bir iğne aracılığıyla damağa uygulanan
ve kansız olarak gerçekleşen bir veya iki seanslık radyo frekans
yöntemiyle, horlamayı 6 ile 8 hafta içinde tamamen giderebiliyoruz"
diye konuştu. Horlamanın sosyal yaşamda ve ikili ilişkilerde
sorunlara yol açabildiğini vurgulayan Aladağ, "Uyku sırasında
horlamaya bağlı olarak yeterince oksijen alınamaması, uyku ve
çalışma düzeninin aksamasına neden olurken; eşler arasında da uyum
sorunu oluşturabiliyor" şeklinde konuştu.