Horlama tedavisinde yeni yöntemler
Abone olBirçoğumuzun korkulu rüyası olan horlama tedavisi yapıldığı takdirde kabus olmaktan çıkıyor. İşte Dr. Erhun Şerbetçi'nin horlamaya karşı tedavi yöntemleri
Burada öncelikle hastanın tanısının iyi konulmuş olması
gerekiyor. Eğer apneleri yoksa ya da apne indeksi düşük ise burun
tıkanıklığı, yumuşak damak ve küçük dildeki ya da dil kökündeki
engellemeler ya da tıkanıklıklar değişik tekniklerle düzeltiliyor.
Ancak çoğu kez bu operasyonlara gitmeden önce hastanın kilo
vermesi, düzenli yaşaması, sigara ve alkolün kesilmesi
öneriliyor.
Horlamanın tedavisindeki yenilikler nelerdir?
Apnelerin olmadığı basit horlamanın tedavisinde giderek basitleşen
yöntemler geliştirildi. Önceleri lazerle yapılan yumuşak damak ve
küçük dil küçültme işlemleri giderek radyofrekans dalgalarının
kullanılması ile yaygınlaştı.
Radyofrekans tedavisi nedir?
Radyofrekans, lokal anestezi ile yumuşak damak uyuşturulduktan
sonra iğne gibi bir girişle yumuşak damak içerisine uygulanmakta ve
böylelikle yumuşak damağın gerginleşmesi ve küçük dilin küçülmesi
amaçlanıyor. Bu uygulama bazen tekrarlanmayı gerektirebiliyor.
Genellikle 10 dakikayı geçmeyen bir sürede uygulanıyor. Çoğu kez
ağrısız, kanamasız basit bir operasyondur. Eğer hastada dil kökü ya
da burun içi sebepler de varsa genel anestezinin tercih edilmesi
gerekiyor.
Damağa implant yerleştirme tedavisi nedir?
Bu yeni bir tedavi yöntemi, deneme aşamasında. Yumuşak damak
içerisine yine lokal anestezi ile 3 adet ince implant
yerleştirilerek yumuşak damak gerginleştiriliyor. Bu teknik çok
basit gibi görünmekle beraber implantların yerinden çıkması gibi
yan etkileri olabiliyor. Ancak basit gibi görülen tüm bu teknikler
sadece ve sadece basit horlaması olan yani apne indeksi yüksek
olmayan hastalara uygulanıyor.
Uyku apnesi hastalığının tedavisi ayrı mıdır?
Eğer horlayan hastanın apne indeksi belirli bir oranın üzerinde ise
kesinlikle bu hastaların basit tekniklerden yarar göremiyorlar. Bu
durumdaki hastaların tedavisi uyku kliniklerinde veriliyor.
Hastaların CPAP denilen maskeleri takarak uyumaları sağlanıyor. Bu
maskeler uykuda hastaya daimi, pozitif basınçlı oksijen veren
araçlar. Başlangıçta çoğu hasta bu aracı kullanmak istememekte ama
zamanla yararını çok belirgin bir şekilde gördüğü için bir süre
sonra rahatlıkla kullanıyorlar.
Horlamada doğru bilinen yanlışlar
nelerdir?
Bizde horlama aslan kükremesine benzetilerek adeta övülen bir
erkeklik belirtisi olarak kabul ediliyor. Oysaki tüm sürekli devam
eden horlamalar bir sağlık sorunu işareti ve bir hastalık olarak
kabul edilmesi gerekiyor.
Aşırı kilo durumlarında hastanın kilo vermesini önererek
düzelebileceğini sanmak da doğru değil. Genellikle uyku apnesi olan
bu hastalarda kan oksijen düzeyi düşük olduğundan yağ dokusu
yakılamıyor. Eğer uygun tedavi hemen başlanmışsa kilo ancak bu
durumda verilebiliyor.
Basit horlamadan kaçınmanın yolları nelerdir?
Alkol ve sigara kesilmesi, kiloya dikkat edilmesi, göbek çevresi
yağ dokusunun eritilmesi, spor yapılması, stresin yönetimi, akşam
yemeklerinin az ve yatmadan en az 3 saat önce yenilmesi, yan
yatılması, yatak ve yastık alışkanlıklarına dikkat edilmesi
gerekiyor. Uyku hapları ve sakinleştirici ilaç alınması durumu
düzeltmez. Varsa akciğer, mide ve barsak sorunlarının düzeltilmesi
gerekiyor
Horlamadan kurtulmak için öneriler
-İyi bir adele tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi
seçilmeli.
-Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik
denilen alerji ilaçlarını uykudan önce almamalı.
-Uykudan 4 saat önce alkol almaktan sakınmalı.
-Uykudan 3 saat önce ağır yemekten sakınmalı.
-Aşırı yorgunluktan sakınmalı.
-Uykuda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmeli. Eski
bir öneri olarak pijama sırtına tenis topu dikmek hala faydalı bir
metot. Böylelikle sırt üstü uyumaya engel olunur.
-Yatağınızın baş tarafı daha yukarıda olacak şekilde tüm yatağınız
yaklaşık olarak 10 cm bir tarafa doğru çevirin. Bu amaçla yatağınız
bir tarafı altına bir tuğla yerleştirebilirsiniz.
-Evde horlamayan kişilerin sizden önce uykuya geçmeleri için onlara
süre tanıyın.
Yazı: erhun.serbertci@mynet.com
Kaynak: www.mynet.com