Hızlı yükselen muhabir kim?
Abone olMagazin muhabiriydi O... Sonra ne olduysa şansı döndü, merdivenleri bir bir değil dörder beşer atlamaya başladı. O şimdi patron, eski bir patronun evinin sahibi...
Sezen Aksu, geçen hafta Bizim Lösemili Çocuklar Vakfi yararına
düzenlenen bir gecede sahne aldı. Gecede Aksu'ya pırlanta bir broş
armağan edildi. Minik Serçe de broşu vakfa bağışladı ve broş açık
arttırmaya çıkarıldı. Ertesi gün gazetelerde broşu işadamı Numan
Ceyhan'ın 26 milyara aldığı haberi yayınlandı. Biz de Ceyhan'ın kim
olduğunu merak ettik ve araştırmaya başladık. 80'li yıllarda
gazetecilik yaptığını öğrendik. Ceyhan, 6 ay önce de Dinç Bilgin'in
Alsit Sitesi'ndeki villasını satın almıştı. Hem de 2 trilyon 750
milyon liraya... Peki sıradan bir muhabirken Türkiye'nin önemli
işadamları arasına giren Ceyhan bu serveti nasıl yaptı. İşte size
ilginç bir portre.
* Ne zaman gazeteciliğe başladınız?
14 yaşında Malatya'da Ufuk Gazetesi diye yerel bir gazete
çıkarıyordum. Geçenlerde Abdulkadir Aksu bir törende bana plaket
verirken 'Elimde büyüdü' dedi. O zaman Aksu, Malatya'da Emniyet
Müdürü'ydü. 1974'te gazeteciliğe başladım. İlkokulda sınıfta duvar
gazetesi çıkarıyordum. Ortaokulda da yerel bir gazetede çalışmaya
başladım. Milliyet ve Tercüman'ın temsilciliğini yaptım. 1977'de
Tercüman'ın teklifiyle İstanbul'a geldim. Aileme, 'Hava Harp
Okulu'nu okumaya gidiyorum' dedim, imzam çıkıncaya kadar okuduğumu
sanıyorlardı. Rahmetli Özal bana bir gün dedi ki: 'Günde kaç saat
çalışıyorsun?' '16 saat çalışıyorum.' dedim. O da 'Kendine niye
çalışmıyorsun?' dedi. 25 yaşında kimse bizi Genel Yayın Müdürü
yapmayacak deyip, istifa ettim.
Sonra ne yaptınız?
Demirören Grubu'na girdim. Aslında o zaman Erdoğan Bey günlük bir
gazete çıkarmayı düşünüyordu. Zaten Denge diye bir dergisi vardı,
bir de haftalık Ayna gazetesi. Vazgeçti. Sonra Ayna bana bağlandı.
Magazin bize çok kolay geldi. Sonra ilan koordinatörlüğü, halkla
ilişkiler, reklam derken diğer şirketleri bağladılar. Niyetim
gazete sahibi olmaktı ama önce para kazanacaksın. Patron olmadan
gazete çıkar mı? 1987'de kendi işimi kurdum. Bana en büyük desteği
Raif Dinçkök verdi. Beni gazetecilikten tanıyordu. 'Oğlum senin
tüccar olman lazım' dedi. Şenu Teks diye bir şirket kurduk beraber.
Ondan sonra o, 7 tekstil şirketine dönüştü. Sonra Ali Dinçkök'le
ortak olduk. Ta 2000 yılına kadar devam etti ortaklık.
* Özal'la hangi vesileyle tanışıyordunuz?
Rahmetlinin oğlu gibiydim. Partiyi kurarken gazeteci olarak onunla
beraber il il dolaştım. Yakınlık kurduk o sıra. Diyordu ki "Sen bu
enerjiyle bu çalışmayla kendine çalışırsan çok iyi işler
başarırsın."
* 90'lı yıllarda Akra Tekstil diye bir şirket kurdunuz değil
mi?
Evet ama 2000'de böbrek kanseri olunca işi gücü kapattım. Korktum.
Kapattığımda dört fason fabrika vardı. Dört fabrikada ayda 550 ton
iplik üretimi yapıyordum. Bir de Akra Yapı'yı kurdum. Arsalarım
vardı, onların üzerine ev yaptım.
* Birikiminiz var tabii...
Var. Her sene vergi rekortmeniyim. 2002'de 72'nci oldum.
* Son olarak Dinç Bilgin'in evini almışsınız?
Bu yıl 400 milyar gelir vergisi verdim. Sadece gayrimenkul
yatırımlarından. Dinç Bilgin'in villasına gelince de... TMSF'ye ait
Alsit'te bir evi satın aldım. Bilgin'in bankası 2001'de TMSF'ye
geçince zaten o ev de Fon'a devrolmuş. Tadilat yapıyorum. 2 hafta
sonra taşınacağız.
* Sezen Aksu'ya hediye edilen bir broşa 26 milyar verdiğiniz
yazıldı...
Öyle bir şey yok. Ben ne 'Alıyorum" dedim, ne de, "Almıyorum".
Orada Uğur Bey, "Tamam bu da Numan Bey'in" diye bir espiri yaptı.
Sonra benim o broşu 26 bin YTL'ye aldığım yazıldı. Broşu almadım
ama vakfa 50 bin YTL bağış yaptım. (Seyhan Sevinç / Vatan)