Hizbullahçılara ondan af çıktı!
Abone olCMK 102 yasasıyla önce tahliye haberi, şimdi de 'af'... Hizbullahçılara bu kez de 'af' çıktı...
Yıl: 18 Şubat 1992...
2000'e Doğru dergisi Diyarbakır temsilcisi Halit Güngen,
hizbullahçıların emniyette eğitim aldığı iddiasını kaleme aldıktan
iki gün sonra bürosunda öldürüldü!
Bugün ise CMK 102 yasasıyla, tutukluluk süreleri dolan
Hizbullah üyeleri tahliye edildi.
Hizbullahçılar'ın
tahliye sevincini yaşadığı şu günlerde bir de 'af' haberi
geldi. Halit Güngen'in kardeşi Süleyman Cihangiroğlu,
"Ağabeyimin katillerini affettim. Onun veya onun gibi birçok
insanın içindeki bu nefreti hiçbir zaman barındırmadım"
dedi.
Radikal'de yer alan habere göre, Süleyman Cihangiroğlu, bir 'Nesin' çocuğu... Şırnaklı Güngen Ailesi'nin 10 çocuğunun ortancası. O daha küçükken ağabeyi Halit, okumaya meraklı bir gençti. Halit, kitaplarından tanıdığı Aziz Nesin'e mektup yazıp, "Beni yurdunuza alın" demişti. Nesin, "Sen kendini yetiştirmişsin" demiş ve sormuştu: "Kardeşin var mı?" Halit, kardeşi Süleyman'ı İstanbul'a Nesin Vakfı'na gönderdi. Yıl, 1990'dı. Süleyman, 13 yaşındaydı. Ağabeyi Halit, iki yıl sonra 2000'e Doğru Dergisi'nin Diyarbakır Temsilcisi oldu.
2000'e Doğru, 16 Şubat 1992 günü Halit Güngen imzalı çarpıcı bir kapakla çıktı. Kapakta, 'Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitiliyor" yazıyordu. İki gün sonra, 18 Şubat'ta, saat 19.45 sıralarında derginin bürosundan bir el silah sesi duyuldu. Saldırıda 'gözcülük' görevi üstlenen sanık Fuat Balca'nın ifadesine göre, eski sayılardan birini almak bahanesiyle büroya gelen Hizbullah üyesi Cemal Tutar, arkasını dönen Halit Güngen'i ensesine sıktığı kurşunla öldürdü. Cemal Tutar 17 Ocak 2000 günü örgütün lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz Kavacık'taki çatışmada yaralı yakalandı. Tutar ve Balca 31 sanıklı Diyarbakır Hizbullah Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutar, 62 ayrı cinayetten daha suçlanıyordu.
SOYADLARI DEĞİŞTİ
Halit Güngen'in kardeşi Süleyman, bu esnada İstanbul'da,
ailesi Şırnak'taydı. Babaları Ömer, polis baskısından kurtulabilmek
için Güngen'i değiştirip 'Cihangiroğlu' soyadını aldı. Süleyman
Cihangiroğlu, Nesin Vakfı'nda yetiştikten sonra Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. Ocak
2010'da vakfı yönetecek olan ilk Nesin çocuğuydu.
Cihangiroğlu'nun ağabeyi Güngen'in katillerinin de aralarında
olduğu Hizbullah Davası sanıkları 4 Ocak 2010 günü CMK 102.
maddesindeki 10 yılı aşkın tutukluluk nedeniyle tahliye edilenler
içindeydi. Tutar ve Balca'dan, bırakıldıkları günden beri haber
alınamıyor. Cihangiroğlu, bu iki kişinin bırakılmasına nasıl
baktığı sorulunca şu yanıtı veriyor: "Ben 10 senede
insanlarına değiştiğine, değişebileceğine inanıyorum. Bir 10 yıl
yeter cezaevinde kalması için. Değişmesi için yeterli bir süre.
Değişmiş kişiliğini varsayarak, affettiğimi söyleyebilirim. Ben
onun veya onun gibi birçok insanın içindeki bu nefreti hiçbir zaman
barındırmadım ve şimdi de barındırmayı düşünmüyorum."
Cihangiroğlu, ağabeyinin doğru bildiği bir konuyu yazdığı için
öldürüldüğünü belirtiyor:
DERİN ACI DUYUYORUM
"Kendimden bir parça yitirdim. Halen derin acı duyarım. Ama
bu sonucu değiştirmiyor. Ağabeyimin içinde de öyle bir nefret
yoktu. Sadece doğru düşündüğü şeyi yaptı. Ben de aynısını yapardım.
Olanları yazardım. Savaş hali ve nefret hali sürgitsin
istemiyorum." Fakat Cihangiroğlu, Hizbullah'ın ve yarattığı korku
ikliminin 3-4 kişiye indirgenemeyeceğini, soruşturmanın mutlaka
sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.