Hırvatları dize getirme formülü
Abone olÜç spor yazarı 2012 Avrupa Şampiyonası play-off maçında Türkiye'yi Hırvatistan karşısında zafere götürecek taktikleri verdi.
Spor yazarları Rıdvan Dilmen, Ahmet Çakar, Levent Tüzemen ve
Ömer Üründül bugün oynanacak Türkiye-Hırvatistan maçını
değerlendirdi. Sabah spor servisi sordu, yazarlar cevap verdi.
Soru: Millilerimizin havasını nasıl görüyorsunuz? Nasıl
bir maç bekliyorsunuz?
Levent Tüzemen: Kontrolsüz güç, güç değildir
Guus Hiddink'i bir basın toplantısında ilk kez eleştiriden uzak,
pozitif bir ruh hali içinde gördüm. Konuşmasının çoğunda
futbolcularına övgüler yağdırdı; güvenini dile getirdi. Kampa erken
gelişlerini de Milli Takım'a duydukları sevgi ve saygıya bağladı.
Burak Yılmaz'a "Grupta puan aldığımız maçları bile rahat
izleyemedik. Bir tek sonuncu Kazakistan'ı iki maçta yenebildik. Siz
futbolcular kampta bu maçı nasıl yaşıyorsunuz?" diye sordum.
Yarışırken iyi futbolun eksik kalmasını değişim içinde olmalarına
bağladı, birlikte süre geçirdikçe daha iyi olacaklarını vurguladı.
Ama en önemlisi takım halinde günlerdir toplantılar yaptıklarını ve
bu maçı yaşadıklarını belirtirken "Bir an önce bu maçları oynamak
istiyoruz" dedi. Bu sözlerden Hırvatlar önünde sahaya ağırlığını
Hiddink'in değil, Burak'ın futbolcuların koyacağını anlıyorum.
Bence futbolcuların yarattığı hava Hiddink'i de motive etmiş. İki
önerim var: 1- Hırvatlar sert oynar. Darbe alan oyuncu rövanş faul
yapmamalı. 2- Delicesine saldırmak, tribünlerin coşkusuna kapılmak
hata olur çünkü kontrolsüz güç, güç değildir.
***
Soru: Mevcut kadroya çağrılmış olması gerektiğini
düşündüğünüz isim var mı?
Rıdvan Dilmen: Hiddink, kadroya Semih'i de
almalıydı
Benim için Milli Takım'daki en büyük sorun, ileride sırtı dönük top
tutacak nokta santrforun kadroda olmayışı. Buna en uygun isim
Semih... Bence Fenerbahçe'de oynamasa da kadroya alınması
gerekirdi. İhtiyaç halinde kullanılabilirdi. Ayrıca, Hırvatistan'ın
Semih'e karşı olan tedirginliği de bize avantaj teşkil edebilirdi.
Burak hem fizik hem mental olarak çok formda. Ama her zaman
söylüyorum. Burak'ın yapısı ileride son adam oynamasına uygun
değil. Bana göre orta sahada Mehmet Topal, önünde Selçuk İnan ve
Emre, sağda Hamit, solda Arda en uygun düzen olacaktır.
***
Soru: Kadroyu nasıl buldunuz? En önemli koz ya da kozlar
kim olur?
Rıdvan Dilmen: Milli Takımımız ağır basıyor
Guus Hiddink, öncelikle şu andaki en sağlıklı kadroyu oluşturmaya
çalıştı. Milli Takımımız Kazakistan-Avusturya ve Almanya-
Azerbaycan maçları dönemlerindeki gibi değil; bireysel anlamda form
olarak daha iyi durumdayız. Sezon başı bir tek Burak Yılmaz iyi
durumdaydı; takımın % 70'i formsuzdu. Şimdi % 70'i formda. Bireysel
form durumu olarak çok daha iyiyiz. Bu tip maçlarda sıfır hep cepte
olacak; yani gol yemeyeceksin. Hep maçın içinde olacaksın. Bu
sıfırı cepte tuttuğumuz sürece her zaman istediğimizi alma şansımız
var. Çünkü çok sayıda silaha sahibiz. Arda var, Burak var. Sonuç
değiştirebilecek şut atan oyuncularımız var. Hamit gibi, Selçuk
İnan gibi... Ben, bu eşleşmede Milli Takımımız'ı favori görüyorum.
"Neye güveniyorsun?" derseniz, futbolcularımızın form durumuna ve
yetenekli oyunculara sahip olmamıza güveniyorum. Tabii ki, Türk
Telekom Arena'da iyi bir Milli Takım taraftarı olduğunu da
ekleyeyim. Onların varlığı da önemli.
***
SORU: Finallere gitmek için ilk maçta nasıl bir skoru
yeterli görüyorsunuz?
Ahmet Çakar: 2008'deki maç lehimize değil
İstanbul'daki maçta gol yemeden mutlak galibiyet almak zorundayız.
1-0 avantajlı skor ama 2-1 tehlikeli... 2-0 kazanırsak Euro-2012'yi
büyük oranda garantileriz. Üç farktan itibaren çok güzel olur. Bana
göre tur şansımız ilk maç öncesi % 40... İlk maçtan alacağımız
skora göre ibreyi lehimize de çevirebiliriz. Euro-2008'deki çeyrek
final bugün çok konuşuluyor. Unutulmasın ki, üç yıl önce biz
kazanandık, onlar kaybeden... Bence onlar hırs dolu. 2008'in
psikolojik faktörü onların lehine, bizim aleyhimize..