Her zaman mazlumların yanında yer alacağız

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Osmanlı Devleti’nin geçmişte mazlumların yanına yer aldığını belirterek, buna benzer beklentilerin bugün d...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Osmanlı Devleti’nin geçmişte mazlumların yanına yer aldığını belirterek, buna benzer beklentilerin bugün de olduğunu ve bu beklentileri boşa çıkarmayacaklarını söyledi.
732.’si düzenlenen geleneksel Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenliği büyük bir coşkuyla kutlanmaya devam etti. Şenliğin son gününde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar Söğüt’e geldi. Bu sırada MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Arınç ve İnce’nin yanlarına değil de protokolün ucun oturması dikkat çekti.

“DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE GİTTİĞİMİZ YERLERE KARDEŞLİĞİ GÖTÜRMELİYİZ”
Şenliklerin 3. günüde Bilecik’in Söğüt ilçesine helikopterle gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ilk önce Ertuğrul Gazi’nin türbesini ziyaret etti. Türbede bir süre dua eden Arınç daha sonra halkı selamlayarak Yörük çadırlarını ziyaret etti. Arınç bu esnada Oğuz geleneklerinde olan bayrak dikme merasimine katıldı ve bir Türk bayrağını çadırın önünde dikti. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Bülent Arınç, kardeşlik ve Osmanlı şuuruna vurgu yaptı. Arınç konuşmasında, “ Bu topraklara asırlar önce gelen büyüklerimiz bize Oğuz geleneği ve İslam dinini miras bıraktı. Bu iki miras, bu topraklarda başka türlü birleşerek Anadolu’nun harcı oldu. Bu ikisi sayesinde atalarımız öyle bir medeniyet oluştur ki, bütün dinler ve ırklar kendilerine yer bulabildi” diye konuştu. Oğuz geleneği ve İslamiyet’te ayrımcılık ve dışlamanın olmadığını ifade eden Arınç, İslamiyet ve Oğuz geleneği sayesinde bu ülkede ırkçılığın gelişmediğini belirtti.

“BİZE ÖFKE DUYANLARA, UYSALLIKLA CEVAP VERMELİYİZ”
Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e verdiği öğüdü hatırlatan Arınç, geçmişte bu öğüdün tozlu raflarda kaldığını, okunduğunu ancak karşılık bulmadığını ifade etti. Geçmişin aksine günümüzde bu öğüdü kulaklarına küpe edindiklerini belirten Arınç, “Bize düşen bize öfke duyanlara, uysallıkla cevap vermektir. Devlete uzun süredir gücenen, dışlanan ve gönül koyanların tekrar gönlüne girmektir. Bu insanları tekrar devletle barıştırmak, bir idealde buluşturmaktır. Bize düşen, hakkın ve hukukun üstünlüğünü esas alan adaletin varlığını tesis etmektir. Biz milletimizi büyük saydık, kendimizi milletin hizmetkârı bildik. Hizmet etme azmimiz arttıkça sınandık, ama vazgeçmedik. Çok çalıştık ve ekonomide bereketi bulduk. Hem milletimize hem de Rabbimize inancımız tamdır; bu ruh olmadan yalnız kalacağımızın da bilincindeyiz. Bizim kulağımıza küpe olan bu öğütlerin özetini biz Söğütten, Yörüklerin diyarından tüm ülkemize, bölgemize ve dünyaya yaymak için çalışıyoruz. İnsanımızın, insanlığın huzur, refah ve adalet içinde yaşaması için, devletimizin tüm imkânlarını seferber ediyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BUGÜNDE AĞLAYAN ÇOCUKLARA SIRTINI DÖNMEZ”
Osmanlı Devleti’nin geçmişte mazlumların yanına yer aldığını belirten Bülent Arınç, buna benzer beklentilerin bugün de olduğunu ve bu beklentileri boşa çıkarmayacaklarını söyledi. Arınç, “Bugün de çevremiz gözlerini, kulaklarını Anadolu’ya çevirmiş, dün Ertuğrul Gazi ve evlatlarından gördüklerini, bugün de torunlarından beklemektedir. Dün nasıl her gittiğimiz yere sevgiyi, adaleti ve muhabbeti götürdüysek, bugün de aynı kararlılıktayız. Bu kararlığımızı, Söğütten, İznik’ten, Karakeçili’den, Alanya’dan ve Siverek’ten alıyoruz. Biz başkaları gibi, ağlayan bir çocuğun feryadına sırtını dönüp gidecek yapıda bir millet değiliz. Biz tarihimizin her anında olduğu gibi bugün de, yarın da o göz yaşını dindirmek için çırpınacağız.Bize miras kalan irfan terazisinde, bir damla göz yaşına denk gelebilecek hiçbir karşılık yoktur” diye konuştu.
Konuşmasının son kısmında, Devlet Bahçeli’nin dünkü Söğüt ziyaretinde basın mensuplarının sorularını “Ertuğrul Gazi’nin huzurunda siyaset yapılmaz diyerek geri çevirmesini hatırlatan Arınç, MHP liderine bu açıklamasından dolayı teşekkür etti.

“KUTLU MİRASIN MANA VE ÖNEMİNİ BİLMELİYİZ”
Şenliklerin 2. gününde de şenliklere katılan katılan MHP lideri Devlet Bahçeli, etkinliğin son gününde de Söğüt’teydi. Kürsüye gelirken bir hayli dikkatli yürüyen Bahçeli, kendisini yürürken çeken basın mensuplarına “Geçen sefer ki gibi düşmemi bekliyorlar sanırım, yoksa yürümemi çekmezlerdi” diyerek espri yaptı. Konuşmasında Osmanlı kültürün ve kazanımlarının günümüzde devam etmediğini, o dönemki birlikteliğin ancak o dönemdeki değerlere sahip çıkılarak yakalanacağına vurgu yaptı. Bahçeli konuşmasında, “Şu anda üzerine bastığımız topraklar Türklüğün umudu, İslam’ın zafer müjdesi olan ulu bir çınarı, hükümran bir nesli asırlar öncesinde bağrından yetiştirmiştir. Söğüt, imparatorluğun yetişme ve serpilme yuvasıdır. Söğüt, kardeşlikle geçen, zaferlerle süslenen, kudretle perçinlenen Türk asırlarının kader ve kavşak yeridir. Söğüt, bir yurdun, bir ruhun, bir sevdanın ve bir destanın yamacı ve yekûnudur. Çağ açıp çağ kapatan asil ve soylu millet ruhu Söğüt’ü basamak yapmış, burayı merkezine alarak, buraya tutunarak zirvelere tırmanmış, gıpta edilecek kahramanlıklar sergilemiştir. Ertuğrul Gazi sancağının müteakip yüzyıllarda dalga dalga yayılarak kıtaları şemsiye gibi örtmesi Söğüt’ün derin anlam ve engin şuurundan feyzini almıştır” diye konuştu.

“ECDAD FETİHLERİ YALNIZCA KILIÇLA YAPMADI”
Yaptığı konuşmada Osmanlı’nın hoşgörüsüne vurgu yapan Bahçeli, “Toplumlar, milletler ve ülkeler zorla, şiddetle, tehditle ve zorbalıkla elde edilmemiştir.Her zaferimiz gönüllerde karşılık bulmuş, kalplerde huzur uyandırmıştır. Osmanlı sarığı yiğitliğin, mertliğin ve cesaretin sembolü olduğu kadar; iyiliğin, birliğin, yardımlaşmanın ve hala özlemle andığımız kalıcı barışın da alâmetifarikası olarak insanlığın hafızasına kazınmıştır. Her seferimiz, her hareketimiz mazlumların, uzanacak el bekleyen biçarelerin; dini, dili ve kökeni ne olursa olsun feryat eden her faninin lehine ve yararına sonuç doğurmuştur. Ertuğrul Gazi ocağı zalim tekfurların, kan ve ölüm üzerine gelecek inşa eden haç kuşanmış barbarların tam karşısında yer almış ve kesinlikle bu tavrından ödün vermemiştir. Ecdadımız kaba kuvvete, kaba güce, öldürmeye ve yok etmeye değil, yaşatmaya ve kalplere girmeye çalışarak 400 çadırlık pınarı okyanus heybetine dönüştürmüştür” ifadelerini kullandı.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri