Bir süredir eğitimle yatıyor eğitimle kalkıyoruz. Ama maalesef
bu yatıp kalkmalarımız eğitim adına hiç de iç acıcı değil.
Önce üniversitelerimizi konuştuk. Dünyada ilk bin üniversite
arasında sadece 18 üniversitemiz var ve en başarılı
üniversitemiz listeye ancak 300. sıradan girebildi!
Sonra ders kitaplarındaki vahim hatalar girdi gündemimize.
İlkokul çağındaki çocuklara argo tabir edilecek hareketi
yorumlamalarını istedi kitaplarımız önce. Tam bu konuyu
hallettik derken ders kitaplarındaki diğer vahim hatalar geldi
gündeme.
Sonra TEOG sorunu bodoslama daldı muhabbetlerimizin
arasına. Sınav sisteminin verimsizliği, eğitim sisteminin
yetersizliğini konuştuk günlerce.
Bugünlerde ise üniversite sınavının kaldırılıp kaldırılmayacağı
konuşuluyor hararetle…
Velhasıl kelam eğitimle ilgili konular hiç de iyi sinyaller
vermiyor. Bir memlekette eğitim istemi bu kadar çok
konuşuluyor bu kadar çok tartışılıyorsa yolunda gitmeyen bir şeyler
var demektir.
Tüm bu olumsuz gelişmelerin tam ortasında gönül dünyama nefes
aldıran bir olay yaşadım eğitim adına. Bir arkadaşımın oğlu geçen
yıl yapılan TEOG sınavı sonrasında Pendik Ömer Çam Anadolu İmam
Hatip Lisesi’ni kazandı. Eğitim yılının ilk günü törenlerine biz de
katıldık.
Gördüklerim eğitim adına güzel şeyler yapıldığının,
yapılabileceğini gösterdi.
Bu okul bir proje okulu. Her yıl 60 öğrenci alıyor. Beş yıllık
eğitim veriyor ve ilk yılı Arapça hazırlık. Sınıflar 20’şer
kişilik. Okulun bir pansiyonu ve yemekhanesi var. Öğrenciler öğlen
yemeklerini okulda yiyebiliyorlar. Okul binası tertemiz, düzenli ve
disiplinli. Okul aile birliği okullarında sürekli ve öğrenci ve
velilerin sorunlarıyla ilgileniyorlar, çözüm üretmeye
çalışıyorlar.
Okulun seminer toplantısında velileri bilgilendirme amaçlı bir
toplantı yapıldı. Toplantıda okul ve eğitim hakkında bilgiler
verilmeden önce hazırlık sınıfının Arap öğretmenleri velilere
tanıtıldı. İşte burada güzel bir sürpriz vardı.
Arapça öğretmenlerinin tamamı Arap. Öğretmenlerin
söyledikleri ise geçen yıl hazırlık sınıfında okumuş bir
öğrenci tarafından Türkçeye tercüme edildi. Öğrenci hiç teklemeden
Arapça konuşulan her şeyi Türkçeye, Türkçe konuşulanları da Arapça
‘ya tercüme etti. Bir yıllık hazırlık sınıfının ardından
gelen başarı alkışlanmaya değerdi.
Okulun bu başarısının ardında yatan eğitim sistemini dinlerken
iyice keyiflendim. Çok güzel bir sistem kurulmuş. Hiç Arapça
bilmeyen bir öğrenci bir ay içinde Arapça konuşmaya başlıyormuş ve
yıl sonunda uluslararası kabul edilebilir bir Arapça konuşma
düzeyine erişiyormuş.
Öğrencilerin gelişimi sadece okulda verilen eğitimle sınırlı
değilmiş. Yıl içinde yaklaşık bir aylık bir süre Arap ülkelerinde
geçiriliyormuş. Yurt içinde de belirlenen illerde hem geziler hem
de kamplar yapılıyormuş.
Gördüğüm kadarıyla öğretmelerin tamamı kendini mesleğine
vakfetmiş. Okul müdüründen pansiyon yöneticisine kadar her
yetkili işini büyük bir aşkla yapıyor.
HER OKUL PROJE
Tanıtım toplantısının ardından içimde eğitim sistemimizin
geleceği ile güzel ümitler beslemeye başlamıştım. Ama bu
ümitlerin yeşermesi, filiz vermesi için bir Ömer Çam
yetmez.
İsteyince bir okuldaki eğitim kalitesi böyle
arttırılabiliyorsa diğer okullarda niçin yapılmasın? Madem
bir okulda yapılabiliyor, demek ki diğer okullarda da yapılabilir.
Yapılmaması için bir neden yok bence, yeter ki istenilsin.
“Her Okul Proje” anlayışı ve yaklaşımı içinde yeni
bir atılım yapılabilir. Proje okul sayısı onlarla değil binlerle
ifade edilmesi lazım.
Tabii her şeyi devletten beklemek doğru değil. Eleştirdiğimiz
sistemin düzelebilmesi için velilerin ve toplumun da devreye
girmesi kaçınılmaz. Herkes çocuğunun okuduğu okula “Proje
Okul” gözüyle bakar ve bunun için elinden geleni yaparsa
eğitim kalitesinin artması hiç de zor değil…
Var mısınız mahallenizdeki okulu “Proje Okul”
yapmaya…
SOSYAL MEDYA TAKİBİ
İÇİN
twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser
/msbeser