Her kente deprem ölçer
Abone olAnkara Ticaret Odası ve Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği tarafından 'Her İl'e Deprem Ölçer' kampanyası başlatıldı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği
tarafından, ATO Konferans Salonu'nda 'Depreme de Çözüm Var'
konferansı ve 'Deprem Türkiye'yi Göçertir mi, Yüceltir mi' konulu
açık oturum düzenlendi. Konferansta, ATO Başkanı Sinan Aygün ve
Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof.Dr. Ahmet Ercan,
'Her İl'e Deprem Ölçer' kampanyasının da startını verdi.
Konferansta bir konuşma yapan ATO Başkanı Aygün, 'Her İl'e Deprem
Ölçer' kampanyası'nın Türkiye'nin deprem nabzını yerinde çözme
kampanyası olduğunu belirterek, "Ata'ya söz verilecektir. Artık
Türk halkı ve Türkiye yönetimi olarak, depremden kimsenin
ölmeyeceği yepyeni bir Türkiye oluşturulacaktır. Bu elimizde.
Türkiye'nin kurtuluşu için deprem bir fırsattır" dedi. Türkiye
bütçesinin bir yılda depremden doğan giderinin 3 ile 5 milyar dolar
olduğuna dikkat çeken Aygün, yüzde 75'i çarpık yapılaşmanın olduğu
İstanbul'da gerçekleşecek bir depremin faturasının çok ağır
olacağını belirtti. İstanbul'da tasarımsız yapıyı güçlendirme
maliyetinin 17 ile 21 milyar dolar dolaylarında olacağını, deprem
olmadan hiç güçlendirmeye gitmeyip, depremde yıkılacak yapıların
yıkılıp yeniden yapılması halinde toplam tutarın 5 milyar dolar
olacağına işaret eden Aygün, "Yık-yap, büz-yükselt yapılmazsa
Türkiye'nin yitireceği toplam rakam 120 ile 150 milyar dolardır.
Bu, Türkiye'nin sömürgeye dönüşmesidir" şeklinde konuştu.
İstanbul'da olacak olası bir depremin ülke ekonomisine ağır bir
darbe indireceğini savunan Aygün, bunun için önlem alınması
gerektiğini, ancak bununla ilgili en ufak bir çalışmanın olmadığını
belirterek, "Olası bir İstanbul depreminde Türkiye'nin bunun
altından kalkması mümkün değil" ifadesini kullandı. Aygün,
Türkiye'nin bu çerçevede deprem teknoloji üretmesi gerektiğini ve
bu bağlamda, deprem ölçerler, deprem kestirim düzenekleri, deprem
kurtarma takımları ve depreme dayanıklı toplu konutlar yapması
gerektiğini bildirdi. Aygün, "Madem ki Türkiye deprem ülkesi,
Türkiye depremle yok olmamalı depremden para kazanmalıdır" şeklinde
konuştu. Türkiye Jeofizik Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof.Dr.
Ahmet Ercan da yaptığı konuşmada, tarihinden günümüze Türkiye'de
yaşanan depremler ve bundan sonra yapılması gereken çalışmalar
hakkında kapsamlı bilgi verdi. Türkiye'nin en büyük sorunun deprem
olmadığını, ancak bu konuya da kayıtsız kalmamak gerektiğini
vurgulayan Ercan, 'Her İl'e Deprem Ölçer' kampanyası ile
Türkiye'nin her yerinin nabzının dinlenebileceğini belirterek,
duyarlı vatandaşları kampanyaya destek vermeye çağırdı. Türkiye'de
deprem olmayan yerlerin sayısının çok az olduğunu ve yapılan
çalışmalarla nerelerde deprem olabileceğinin önceden
kestirilebileceğini ifade eden Ercan, deprem olan bölgelerde tekrar
aynı ölçüde bir deprem olabileceğini bildirdi. Ercan, Türkiye'nin 4
bin yıllık deprem tarihçesine bakılarak nerede, hangi ölçüde deprem
olabileceğini görebileceklerini belirterek, 'deprem takdiri
ilahidir, devlet büyüktür' sözlerini 'boş laf' olarak niteledi.
"Deprem siyasi ve ekonomik bir sorundur. Depremde insanlar ölüyor
ise o ülke yönetilemiyor demektir" ifadesini kullanan Ercan, ulusal
gelirlere paralel olarak ölümcül deprem büyüklüğünün de ülkelere
göre değiştiğini kaydetti. Ercan, "Türkiye'de ekonomi düzelmedikçe
depremlerin adı afet olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.