Her 4500 kişi bu yüzden ölüyor!
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Umut Vakfı'nın verilerine dayanarak Türkiye'de silah kullanımına dikkat çekti.
Savaş koşullarını hazırlamaya odaklanmış olan silah tacirlerinin
“müşterisi” ne yazık ki sadece devletler veya silahlı örgütler
değil, aynı zamanda tek tek bireylerdir.
Türkiye’deki bireysel silahsızlanma çalışmalarının başını çeken
Umut Vakfı’nın verilerine göre sırf bu yılın ilk beş ayındaki olay
sayısı, geçen seneye oranla yüzde 12, ölüm olaylarındaki artış ise
yüzde 15.
Vakfın değerlendirmesi, intihar olaylarının da arttığına işaret
ediyor. Ayrıca “kendisini ve yakınlarını korumak için” silah
edinenlerin yüzde 44’nün, silahı kendi yakınlarına doğrulttuğu da
Vakfın tespitleri arasında.
HER YIL 4500 KİŞİ SİLAHLA HAYATINI KAYBEDİYOR
Türkiye’de her yıl, ortalama 4.500 kişi ateşli silahlarla hayatını
kaybediyor. Yaralanan veya sakat kalanları sayısı da eklendiğinde,
ortaya korkunç bir tablo çıkıyor.
Olaylarda ele geçirilen silahların yüzde 85’i ruhsatsızken,
hükümetin ve ilgili birimlerin bu konudaki zaafı dikkat
çekicidir.
Gerek biz siyasetçiler, gerek silahsızlanma için çaba sarfeden
insan hakları savunucuları, STK’lar; her yıl 28 Eylül Bireysel
Silahsızlanma Günü vesilesiyle bireysel silahlanmanın müsebbip
olduğu ölüm ve yaralanmalara dikkat çekiyoruz. Oysa bireysel
silahlanmaya karşı hepimizin daha aktif bir mücadele yürütmesi
gerekiyor.
SİLAHLARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA
MÜMKÜN
Silahların olmadığı bir dünyayı hayal bile edemeyeceğimiz kadar
ihtimal dışı kılan silah lobilerine karşı bu hayali diri tutmak
zorundayız. Yakınımızdakilerden başlayarak, insanları silah almak
fikrinden caydırmaya çalışmak bile önemli bir çabadır. Bundan asla
geri durmamalıyız!
Bireysel silahsızlanma konusunda hükümetin de üstüne düşen görevi
yerine getirmesini bekliyoruz. Cinayetlerin çoğunun ruhsatsız
silahlarla gerçekleştirildiği bilgisinden hareketle; bu konudaki
denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor. Eğitim müfredatında
silahlanmaya karşı unsurlara yer verilmelidir.
Ayrıca unutmayalım ki, adalet ve güvenlik sisteminin olması
gerektiği gibi işlememesi de bireyleri silahlanmaya itiyor. Bir
taraftan bireyleri silahlanmaya teşvik eden unsurları mercek altına
almak, öte yandan bireysel silahlanmayı engellemek için daha katı
kurallar getirmek gerekir.
Aksisi, cinayetlere göz yummaktır.
Unutmayalım; silahların değil, insanların konuştuğu bir dünya
mümkün!