Hem muhalefete hem yargıya çattı!
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yargıdaki olaylı
tahliyelerle ilgili yargıyı hedef alan sert açıklamalarda bulundu.
Yargıtay üyelerinin iş yükü fazlalığına yönelik sözlerini
eleştiren Erdoğan,"Benim dava dosyamı 24 saatte Diyarbakır'dan alıp
İstanbul'a getirdiler" dedi.
İçki yasağı düzenlemesine de değinen Erdoğan,"Bunlar seçim
öncesi AK Parti'yi yıpratmak için başlatılan tezgahlardır"
dedi.
Kars'taki 'İnsanlık Anıtı'na ilişkin 'ucube' sözleriyle
tartışma yaratan Erdoğan,"Anıtı İzmir iştemiş. Alsın Karşıyaka'ya
diksin" dedi.
İçki düzenlemesi ve ucube anıt tartışmasına yönelik CHP'den
gelen eleştirileri de sert dille eleştiren Erdoğan, CHP liderine
"Yandaş medya diyorsun. Bütün yandaş medyayı partine topladın"
sözleriyle seslendi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözlerine de konuşmasında yer
veren Erdoğan"Merkel Türklerden özür dilesin" çağrısında
bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti ardından olaylı
tahliyelerden, içki yasağı tartışmalarına, ucube anıttan Almanya
Başbakanı Angela Merkel'in sözlerine kadar çarpıcı
değerlendirmelerde bulundu.
Ankara'da AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katılan
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
BENİM DAVA DOSYAMI 24 SAATTE GETİRDİLER
Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 102'nci maddesi uyarınca Hizbullah lideri ve üyelerinin de serbest kalması sonrası yaşanan tartışmalara da değinen Erdoğan, yargıyı hedef aldı. Kendisinin yargılandığı davanın dosyasının 24 saatte Diyarbakır'dan İstanbul'a getirildiğini anımsatan Erdoğan,"Bu tahliye kararlarını veren hükümet değil, yargıdır" dedi.
"Malum davadan dolayı serbest bırakılanlarla ilgili bir
zihin bulandırma süreci yaratılıyor. Biz zamanın tarafların
birbirini suçlaması zamanı olmadığının farkındayız. Ancak
bilinmelidir ki, bu tahliye kararlarını hükümet değil, yargı verdi.
Aynı yargı benimle ilgili dosyayı 24 saatte Diyarbakır'dan aldı,
İstanbul'a getirdi. Aynı yargı Sayın Erbakan'la ilgili kararı 5
günde verebiliyor. Erzincan dosyasında, Ankara Sincan'da dosyalar
çok çabuk çıkabiliyor. Peki burada neden öncelik sırasına
almadınız? Yargıtay'ın iş yükü fazla bunu biliyoruz. Şimdi, daire
sayısı arttırılsın diyorlar. İstinaf Mahkemeleri'nin kurulması
projesi de yargının talebiyle durdu."
HÜKÜMETİ SUÇLUYORLAR
"1934'ten beri hakim ve savcı adaylarının sınavları
Adalet Bakanlığı'nca yapılıyordu. Biz yönetime geldik. 2008'de
görüntü ve ses kaydı şartı getirildi. Adalet Bakanılğı mülakatlarda
ses kaydı yapılmasının durdurulması için itiraz etti, 2 yıldır
genel kurula getiremiyorlar. Sağlık Bakanlığı'ndaki benzer bir
kararı ise hemen görüşüp veriyorlar. Bu tabloda personel azlığı bir
mazaret olamaz. Kendileri engelleyip bizi suçluyorlar. Yargıyı
birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkarıp, halkın ön bahçesi
yapacağız. "
SEÇİM ÖNCESİ OYUNLAR
Alkol ve tütün ürünlerinin satışı ve sergilenmesine yönelik
düzenlenen yeni yönetmeliğe karşı yapılan eleştirileri de sert
dille yanıtlayan Erdoğan, "Bunlar her seçim öncesi AK
Parti'yi yıpratmak için başlatılan tezgahlardır" dedi.
"AK Parti muhafazakar-demokrat bir partidir. Biz
muhafazakarız, bizim için aile çok önemlidir. Herkesin yaşam
tarzına saygılıyız. Kimsenin giyim kuşamına, yeme-içmesine,
inancına, ibadetine kısıtlama getirmeyen, tam tersine bu noktada en
geniş özgürlükleri savunan ve bunun gereklerini yerine getiren bir
partiyiz. Bizim 8 yıldır samimiyetimiz test ediliyor. En küçük
hadiseler adeta bir rejim meselesine dönüşüyor. Ben şunu soruyorum:
8 yıldır hangi özgürlüğü kısıtladık? 8 yıldır kimin yaşamına
müdahale ettik? Herkes istediği gibi eğleniyor, içiyor. Kime dedik:
Sen ne kadar içiyorsun? diye. Trafikte, bu kazalarda yakalananlar
kimler? Alkollüler. Bunların yaptıklarını ölümle mi ödeyeceğiz.
Kimin içkisine karıştık. Millet tıksırıncaya kadar içiyor."
YÜZÜN KIZARMASI EDEPTENDİR
HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA
GEÇİNİZ...
Başbakan Erdoğan, içki düzenlemesini eleştiren CHP'lilere gazeteci
Oktay Ekşi'nin CHP'ye üye olması ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'na
Nebil İlseven'in getirilmesi üzerinde yanıt verdi:
"AK Parti iktidarına, ailelerimize atılan iftiralar hangi partiye atıldı. Sen iktidara, milletvekillerine, onların ailelerine kendi köşesinde en ağır hakaretleri yağdıran birine rozet takacaksın. Yandaş medya diyeceksin. Sonra tüm candaş medyayı partine davet edeceksin. Yargılanmasını istediğin bir kişiyi İstanbul'a başkan yapacaksın. Sonra da kalkım suçsuz insanları yolsuzlukla suçlayacaksın. Sevsinler seni! 'Yüzün kızarması edeptendir' Edebin rafa kaldırıldığı bir muhalefetle karşı karşıyayız."
HEYKELİ İZMİR'E DİKSİNLER
Kars'taki 'İnsanlık Anıtı' üzerine başlayan 'ucube' tartışmalarına da değinen Erdoğan, "İzmir Karşıyaka talip olmuş. Gelsin alsın, bunu Karşıyaka'ya diksin" dedi.
"Birileri bu topluma yıllarca tepeden baktı. Tarihi,
bilimi, inceliği, müziği, estetiği, resimi, heykeli bir tek bunlar
bilirler. Ben 'ucube' derken aslında onların içindeki kralın çıplak
olduğunu söyledim. Gözü olan güzelle çirkini, estetikle ucubeyi
birbirinden ayırır. Bunun için sırça köşklerde doğmaya gerek yok.
Bunların çoğu da oralara gitmedi. Bunların hepsi entellektüel
despottur. Bu işlerde yorum yapmak için güzel sanatlar okumak
gerekmez. 4.5 yıl İstanbul'da başkanlık yaptım ben. İzmir Karşıyaka
talip olmuş. Gelsin alsın, bunu Karşıyaka'da diksin. Buyursun
alsın. Eyvallah! Ama kimse bakmasın. Ben o tarihi eserlerin olduğu
yerde böyle bir şeyin dikilmesine izin vermem."
Erdoğan, Katar'da Anayasa değişikliğine ilişkin yaptığı açıklamaların yanlış aktarıldığına da değinerek, "Ben hukukçuların yapmayacağı bir Anayasa demedim. Anayasa'yı 'sadece Anayasa hukukçuları yapmayacak' dedim. Gençler, sendikacılar, siyasetçiler, iş çevresinin geniş katılımıyla yürüyen bir çalışma hedefliyoruz" dedi.
MERKEL'E ÖZÜR DİLE ÇAĞRISI
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Kıbrıs Rum Kesimi'nde dile getirdiği 'Türklerin Kıbrıs sorununun çözümünde üzerine düşeni yapmadığı' yönündeki açıklamalarına da değinen Erdoğan, Merkel'e 'Türkler'den özür dile!' çağrısında bulundu.
''Sayın Merkel'in açıklamaları, Türk tarafını rencide
ettiği kadar, tarih bilgisinden yoksun ve bizzat Sayın Merkel'in
önceki ifadeleriyle aleni şekilde çelişen açıklamalardır. Almanya
Başbakanı, Kıbrıs meselesine ne kadar Fransız kaldığını bu son
açıklamalarla göstermiştir. Bu tavır ve açıklamalar, uzak görüşlü,
vizyon sahibi bir lider görüntüsü vermemektedir. Sayın Merkel'in
tarih bilgisini gözden geçirmesini ve Ada'da uzlaşma için her türlü
fedakarlığı gösteren Türk tarafından özür dilemesini beklediğimizi
de burada ifade etmek istiyorum''