Hem çalışıp hem de emekli maaşı alan kişiler için Yargıtay'dan emsal karar
Abone olYargıtay, milyonlarca çalışan emekliyi yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek mahkeme; emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden işçinin istifa etmesi halinde, kıdem tazminatının, emeklilik tarihindeki son maaşına göre hesaplanması gerektiğine hükmetti.
İş Mahkemesi'nin kapısını çalan emekli işçi, çalıştığı
işyerinden kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve
genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istedi. Davalı şirket,
iddiaları reddetti.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davalı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, emekli olmasına rağmen çalışan emeklilerin kıdem tazminatı hesaplanma usulüne ilişkin tartışmalara son noktayı koydu.
"Parasal değer hesaplanırken davacının emeklilik tarihi
esas alınmalı"
Kararda; "Somut olayda, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan
yaşlılık aylığı almaya başlamasına rağmen asıl işverene ait
işyerindeki çalışmasına kesintisiz çalıştığı ortadadır. Bu
çalışmasının istifa ile sonuçlanması sebebiyle kıdem tazminatına
hak kazanamaz ise de emeklilik tarihine kadar geçen süre için kıdem
tazminatı alacağına hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece
davacının emeklilik tarihine kadar olan çalışma süresi yönünden
kıdem tazminatı alacağına hükmedilmesi yerinde ise de tazminata
esas ücretin belirlenmesinde hata yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının emeklilik tarihinden sonraki çalışması istifa ile sona
erdiğinden bu döneme ilişkin çalışma süresi ile bu dönem sonundaki
ücrete göre kıdem tazminatı hesaplanması yerinde değildir. Kıdem
tazminatının hesaplanmasında esas alınması gereken (son) ücret,
davacının emeklilik tarihindeki ücrettir. Gerek ücretin, gerekse
ücrete ilave edilecek yardımların parasal değeri belirlenirken
davacının emeklilik tarihi esas alınmalı, bu tarihteki tazminata
esas ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Kıdem
tazminatına esas ücretin belirlenmesinde hata yapılarak hüküm
kurulması bozmayı gerektirmiştir" denildi.