Hele Başkanlık Sistemi Gelsin, Asıl O Zaman Görün

Gün geçmiyor ki ülkenin herhangi bir noktasında patlama olmasın, askerimiz, polisimiz şehit edilmesin, vatandaşlarımız hayatını kaybetmesin!

Tamer DURAN tamerduran@internethaber.com

Gün geçmiyor ki ülkenin herhangi bir noktasında patlama olmasın, askerimiz, polisimiz şehit edilmesin, vatandaşlarımız hayatını kaybetmesin!

İçten PKK, dıştan IŞİD (bazen kalbimize kadar gelip bomba patlatıyor) füzelerle, mayınlarla, canlı bombalarla vururken, kıskandıklarından olsa gerek; dış politikada neredeyse tüm dünya ülkeleri yavaş yavaş bizden uzaklaşıyor!

Peki ya hiç düşündünüz mü bütün bunların sorumlusu kim?

Cevabı biliyor olmalısınız…

Bilmiyorsanız çok ayıp!

Hiç mi televizyon izlemez, gazete okumazsınız kardeşim?

Sn. Erdoğan başta olmak üzere Başbakan ve AKP’li vekillerin neredeyse tamamına yakını her fırsatta sorumluyu açıklamıyorlar mı?

E… Daha ne?

O mevkilere gelmiş koskoca adamlar yüzünüze karşı yalan söyleyecek değiller ya…

Birçoğunuz sorumluyu hatırladınız belki ama yine de buradan cevabı ben vereyim:

El-Cevap:

CeHaPe ve onun genel başkanı Kı-lıç-dar-oğ-lu tabiî ki.

Peki ya Kılıçdaroğlu’nun arkasında kimler var?

Onu da yine ben söyleyeyim;

3.Boğaz Köprüsünü, 3.Havalimanını, otoyolları kıskanan ve dolayısıyla çekemeyen gelişmiş batılı ülkeler…

Aslında işin ucu ta Esed’e (Beşşar Esad) kadar uzuyor da Rusya işin içine girdiği için şimdilerde fazla telaffuz etmeyelim bence, ayıp olur.

Gülmeyin yahu…

Gülmeyin, dahası da var.

Diyeceksiniz ki “yok artık, daha ne olabilir ki?”

Çok cahil kalmışsınız be kardeşim.

Gözünüzün önünde olduğu halde göremediğiniz çok önemli bir şey daha var ki o değişecek olsa uçacağız alimallah...

Açıklıyorum, hazır mısınız?

Evet…

Asıl sorumlu “Parlamenter Sistem…”

Oysa Başkanlık Sistemi öyle mi?

Başkanlık Sistemi gelecek olsa var ya, başına da dünya liderini getirdik mi; ne PKK kalır ne IŞİD…

Rusya diz çöküp “ben ettim sen eyleme” diye yalvarır. Angela Merkel, gözümüze girmek için “Türklere soykırım yaptınız” diye sitem ederek Ermenistan’la bütün siyasi, ekonomik ilişkileri askıya alır ve akabinde kabul ettikleri soykırım tasarısını terse çevirir.

Tüm dünya ülkelerinden ülkemize özür mesajları yağar…

ABD ve İngiltere uzmanlardan oluşan bir ekibi ülkemize göndererek başarımızın sırrını öğrenmeye çalışır. Başkanımızın DNA örneklerini çalmaya kalkışırlar da millet olarak buna izin vermeyiz.

Halk, aşırı refah ve zenginlikten bunalıp değişiklik olsun diye Çad, Mali, Nijer, Moritanya, Burkina Faso, Senegal, kuzey Nijerya ve Kamerun gibi açlıkla mücadele eden ülkelere turistik geziler düzenler.

Kadrini kıymetini bilemediğimiz Diyanetin bugüne kadar ki malum fetvaları karşısında dünya ülkeleri bu kez tir tir titrer. Kuran kurslarında temel eğitim alıp, imam hatip okullarından mezun olan gençlerimiz bilimsel çalışmalarıyla insanlık âleminin önünde akla hayale sığmayacak çığırlar silsilesi açar.

Hırsızlıkla, yolsuzlukla mücadele tek hamlede biter ve hırsızlığa, yolsuzluğa, talana, rüşvete, ihaleye fesat karıştırmaya yol açan Parlamenter Sistemin ne kadar yanlış bir sistem olduğunu geri kalan %51 de dâhil anlamayan kalmaz.

Direk başkana bağlı yeni bakanlıklar oluşturulur.

Mesela; Kamu İhalelerinden Sorumlu Bakanlık kurularak başına Mehmet Cengiz getirilir.

Dış Ticaret Açığı Kapatma Bakanlığına ise Reza Zarrab…

Anlayacağınız, her bakanlık işin ehline verilir!

Siz asıl o zaman görün Türkiye’yi…

Uçacağız uçacak…