Hedefinde ABD, Avrupa ve İslam ülkeleri vardı
Abone olCumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırına sessiz kalan ABD’yi, Avrupa ülkelerini ve Müslü...
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in
Filistin’e yönelik saldırına sessiz kalan ABD’yi, Avrupa ülkelerini
ve Müslüman ülkeleri sert bir dille eleştirdi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’in Filistin’e yönelik
saldırılarına tepki gösterdi. Ramazan ayına bölgede yaşanan acı
hadiselerle girdiğinin ifade eden Başbakan Erdoğan, Suriye’de
katliam ve zulüm devam ettiğini söyledi. Irak’ta süren kavganın can
almaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Libya
ayrı şekilde. Mısır aynı şekilde… Ramazan hürmetine zalimlerin
zulümlerine ara vermelerine elbette beyhude bekledik” dedi.
“FİLİSTİNLİ MASUM ÇOCUKLARIN KANI KULLANILMIŞTIR”
Başbakan Erdoğan, İsrail’in şu son günlerde Filistin’de
yaptıklarının hiçbir şeyle izah edilemeyeceğinin altını çizdi.
İsrail’in terör estirdiğini ve bunun bireysel terörün ötesine
geçtiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Bir terör devleti
anlayışıyla bunu yapıyor. İsrail her Ramazan ayında yaptığı gibi
Gazze’deki Müslümanların üzerine ölüm yağdırdı. Bugün sabah
itibariyle Mısır’ın girişimiyle bir ateşkes kararı güya onaylandı.
2012’de de bir ateşkes kararı verilmişti. Temenni ederim ki bu
ateşkes sağlanır. Elbette ateşkes girişimi son derece olum ve
değerlidir. Ancak öyle anlaşılıyor ki Ortadoğu’nun kirli siyasetine
bir kez daha Filistinli masum çocukların kanı kullanılmıştır. 8 gün
devam eden İsrail saldırılarında 200’e yakın Gazzeli şehit oldu. 2
bine yakın Gazzeli yaralındı. Şehit olanlar arasında çok sayıda
çocuk ve kadın var. Gazzeliler önceki Ramazanlarda olduğu gibi
maalesef oruçlarını birkez daha şahadetle açtılar” diye
konuştu.
“BATI SADECE ‘ENDİŞELİYİZ’ DİYOR, GAZZELİ ÇOCUK İSE ÖLÜYOR”
İftar sofralarında, sahur sofralarında, okullarda, camilerde masum
insanların acımasızca katledildiğini kaydeden Başbakan Erdoğan,
Filistin’de, Gazze’de yaşanan katliamın en acı boyutlarından
birinin de insanlığın büyük bir bölümünün bu katliama sessiz
kalması olduğunu dile getirdi. Filistin’de çocukların havadan yağan
bombalarla katledilmesinin, insanlık için bir anlam ifade
etmediğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Bir şehrin en ileri silahlarla, en ağır silahlarla acımasızca
bombalanması 400 ton, 500 ton bombanın oraya yağdırılması ‘evet’
başka bir şeyi ifade etmiyor. Batı başta olmak üzere dünya ülkeleri
nezdinde bunun hiçbir anlamı bulunmuyor. Batı sadece ‘endişeliyiz’
diyor. Gazzeli çocuk ise ölüyor. 1948’den beri olduğu gibi bugünde
bu mübarek Ramazan ayında hem insanlık hem de halkı Müslüman
ülkelerin pek çoğu trajediyi seyretmekle yetindi. Hatta artık
insanlık seyretmeyi de bıraktı. Sırtını dönüyor, olanları görmüyor,
hissetmiyor. İsrail son derece şımarık bir biçimde bugünkü
gazetelerde gördünüz tanklar bir tarafta ölüm kusuyor, onlar ise
diğer bir tarafta halay çekiyor. Bu nasıl bir insanlıktır. Uluslar
arası hukuku çiğneyerek insani değerleri ayaklar altına alarak
bölgede devlet terörü estirmeye devam ediyor ve bizim dışımızda bir
tek ülke çıkıpta buna dur diyemiyor.”
“BUNUN BEDELİNİ ER YA DA GEÇ ÖDEYECEKLER”
Başbakan Erdoğan, hiçbir zulmün edebi olmadığın zalimlerin er ya da
geç zulmünün bedelini ödediğini belirten Başbakan Erdoğan, “Tarihte
hiçbir devlet hiçbir millet zulüm ile abad olmamıştır. Filistin’de
1948’den bugüne kadar devam eden sistemli zulüm, katliam ve
soykırım girişimi emin olun hesapsız kalmayacak. Bunun bedeli er ya
da geç mutlaka ödenecektir. O çocukların melekleri ağlatan
feryatları karşılıksız kalmayacaktır. O kadınların yavrularının
başında arş-ı alayı inleten çığlıkların inanın karşılıksız
kalmayacaktır. Çocuk katilleri de çocukları katledenlere karşı
sessiz duranlarda bunun bedeli öderler ve göreceksiniz
ödeyeceklerdir” şeklinde konuştu.
“BU ZİHNİYETİN HİTLERİN ZİHNİYETİNDEN NE FARKI VAR”
İsrail kadın milletvekilinin ‘Filistinli anneler de ölmeli’
sözlerine çok sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Bakın birkaç
gün önce İsrail’de bir kadın çıktı aynen şunları söyledi:
‘Filistinlilerin hepsi bizim düşmanımız ve onların kanı bizim
elimizde olmalı. Buna öldürülen teröristlerin anneleri de dahil.
Filistinli annelerde öldürülmeli.’ Bunu söyleyen bir kadın
milletvekili. İsrail parlamentosunun bir üyesi. Allah aşkına
soruyorum bu zihniyetin Hitlerin zihniyetinden ne farkı var. Eğer
buna benzer sözler Filistin anneler için değil başkaları için
söylenseydi dünya ayağa kalkar mıydı, kalkmaz mıydı? Irkçılık,
faşizm, ayrımcılık Filistinli annelere yönelikse dünya bunu
umursamıyor. Avrupa’ya sesleniyorum neden susuyorsunuz? Batıya
sesleniyorum bu zulme daha ne kadar destek vereceksiniz? İslam
dünyasına sesleniyorum; kardeşleriniz alçakça öldürülürken birkaç
ülke dışında daha ne kadar tepkisiz kalacaksınız? Dünya bu
şımarıklığa daha ne kadar seyirci kalacak. Dünya devlet terörüne
daha ne kadar tepkisiz kalacak. Filistin’de sadece Filistinli
çocuklar ölmüyor, Filistin’de küresel adalet ölüyor. Küresel vicdan
ölüyor. Filistin’de insanlık can çekişiyor. Susan bu zulmün
ortağıdır. Zulme rıza gösteren bu zulmün ortağıdır” diye
konuştu.
“AMA BUNU YAPANLAR NE YAZIK Kİ NASİPSİZ TİPLERDİR”
“Biz susmadık ve susmayacağız. Kim ne derse desin, kim ne söylerse
söylesin. Biz Filistin’deki acı gereği dünyanın yüzüne bir tokat
gibi çarpmaya devam edeceğiz” diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasına
şöyle devam etti:
“Varsın birileri bundan rahatsız olsun. Varsın birileri içeride ve
dışarıda tavrımızdan tedirgin olsun. Ecdadımız gibi bizde zalim
değil mazlumun tarafında olmaya devam edeceğiz. Biliyorum ki
bölgemizde bizim Filistin ile ilgili sesimizi yükseltmemizden
rahatsız olanlar var. Biz onların vicdanına hitap etmeye devam
edeceğiz. Sadece bölgemizde değil içeride de rahatsız olanlar var.
Ana muhalefette rahatsız, yavru muhalefette rahatsız. İşte buyurun
Suriye’den ülkemize sığınmış olan insanlardan dolayı
Kahramanmaraş’ta yapılan eylem bu ülkenin evladına yakışan eylemler
değildir. Adana’da yapılanlar bu ülkenin evladına yakışan eylemler
değildir. Bu millet ensar olmaya kendisinin vazgeçilmez özelliği
olarak kabul etmiştir. Ama bunu yapanlar ne yazık ki nasipsiz
tiplerdir. Ama biz onlara da insanlık öğretmeye devam edeceğiz.
Mavi Marmara konusunda CHP’nin Genel Müdürü kendi milletinin, kendi
şehitlerin yanında değil gitti İsrail’in yanında durdu. Pensilvanya
ile CHP Genel Müdürü Filistin davasına ihanet konusunda aslında tam
bir fikir birliği içindeler. 2012 Sosyalist Enternasyonal’de CHP
gitti Filistin davası ile Türkiye’deki terörist örgütü aynı kefeye
koyan bir bildiriye imza attı. Biz ne zaman Tel Aviv’e bir eleştiri
getirsek cevabı oradan değil CHP Genel Müdürü’nden aldık. İşte en
son malum monşer Cumhurbaşkanı adayları da ‘bu meselelerle tarafsız
olmak gerektiğini, Suriyelilere kapıyı açmamak gerektiğini’
söyleyerek yeni efendisi gibi o da CHP’nin gözüne girmeye
çalışıyor. Hala bak. Bunların vicdanları kurumuş. Vicdanlar
kurumuş. Bunlarda bir tarih şuuru yok. Bir medeniyet bilinci yok.
Bunlarda ecdadın hatırasına saygı yok. Biz yarın Rüz-i Mahşerde
zalime karşı elimle, dilimle ve kalbimle yapılması gerekeni yaptım
diyebilmenin huzuru içinde olmak istiyoruz.”
“FİLİSTİN DAVASINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Başbakan Erdoğan, Filistinli çocukların karşısında boyunlarının
yere eğilmesini i istemediklerini vurguladı. Çanakkale’deki
Filistinli şehitlerin karşısında mahcup olmamak istediklerinin
altını çizen Başbakan Erdoğan, “Filistin için adalet mücadelesi
veren Yavuz Sultan Selim, Sultan Abdülhamid’e kadar oradaki Osmanlı
şehitlerine kadar hiç kimsenin önünde yüzümüz kızarmasın istiyoruz.
Sizlerinde, milletimin de benim aynen bu hissiyatı paylaştığınızı
biliyorum. Onun için son nefesimize kadar inşallah Filistin
davasını savunmaya, Filistin’in hak, adalet ve insanca hayat
mücadelesini savunmaya devam edeceğiz. Biz dengelere değil, Allah’a
inanan bir milletiz. Dengeler adına susup tarihine, ecdadına,
milletine ve medeniyetine nankörlük yapanlardan olmayacağız. Krizin
başından itibaren Filistinli liderlerle, BM Genel Sekreteri, Fransa
Cumhurbaşkanı, Katar Emiri ve İran Cumhurbaşkanı ile görüşmeler
yaptım. Bu görüşmelerde Türkiye’nin tavrını muhataplarımıza ilettik
hemde bu konuda birlikte neler yapabileceğimizi konuştuk. Dışişleri
Bakanımız sürekli irtibatlarına devam ediyor. Bu görüşmelerimizi
sürdüreceğiz ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam
edeceğiz” dedi.
“ATEŞKES YETMEZ, AMBARGODA KALKMALI”
Saldırılar karşısında sessiz kalan İsrail halkına da seslenen
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Buradan ben İsrail halkına da sesleniyorum; devletlerinin,
hükümetlerini bu zulmüne, bu katliamına artık itiraz etsinler.
İsrail halkı kendilerine gösterilen bahanelerin ne kadar gerçek
dışı olduğunu, bahanelerle yapılan saldırının ne kadar orantısız
olduğunu artık görsün. Böyle bir politikayla, ‘Efendim Hamas bomba
attı.’ Bomba attı da kaç kişi öldü. Ölen yok, nasıl oluyor bu iş…
Nasıl oluyor bu iş… Ama siz 200 kişiyi öldürdünüz 700 aşkın yaralı
var ve tamamiyle yine Gazze’yi yerle yeksan hale getirdiniz. Dile
kolay 400 ton bomba yağdırdınız. Böyle bir politikayla İsrail halkı
hiçbir zaman güvenliğe kavuşamaz. Hiçbir zaman refaha kavuşamaz.
İsrail hükümeti bilsin ki Türkiye olarak bu katliamlar sürdükçe,
Filistin’de çocuklar katledildikçe ilişkilerimizin normalleşmesi
asla mümkün değildir. Biz Mavi Marmara olayı olduğu zaman ne dedik;
‘önce özür.’ dedik. Peki, özür dilediler. Tazminat dedik onda da
belli bir yere geldiler. Ama üçüncü maddemizde neydi Filistin’de
ambargonun kaldırılmasıydı. O görüşüyorlar imzalamak üzereyiz
dedikleri sırada aynı oyunu yaptılar. Orada da yine Suriye’nin
İsrail’le olan sıkıntılarını giderme noktasında arabulucu
konumundaydık tam işi bitiyorduk geldik orada birkaç kelimeye
takıldık 2-3 gün bir ara o arada yine bir şekilde Gazze’yi
bombaladılar. Şimdi de Batı Şeria’da başlayan olayı aldılar
Gazze’ye götürdüler. Ateşkes yetmez Gazze’ye uygulanan insanlık
dışı ambargonun derhal kaldırılmasını istiyoruz. Filistin’in
bağımsız bir devlet olarak varlığına izin verilmedikçe ne İsrail ne
de bölge asla güvende olmayacaktır. Ey ABD, sen bize hep şunu
söyledin; ‘İki devletli bir Filistin dedin. İsrail dedin. Öbür
tarafta Filistin dedin.’ Ne oluyor? Şuanda yine aynı şekilde aynı
ifadeler kullanılıyor ama uygulamaya gelinince maalesef… Dünyanın
bu Mübarek ayda çocuk katledenlere etkili bir şekilde sesini
yükseltmesin umuyoruz. Filistinli kardeşlerime sesleniyorum; ‘Asla
yalnız değilsiniz ve asla yalnız olmayacaksınız.’ Biz insani
yardımlar konusunda şuanda Filistin’deki gayretlerimizi
sürdürüyoruz. Mümkün olan her şekilde sizlerin yanında olmaya devam
edeceğiz. Filistin davasını savunmak için yanınızda olmaya devam
edeceğiz. Biz Kudüs’te buraya bilmem ne ödülü takmak için bu
mücadeleyi yapmıyoruz. Bizim derdimiz sadece Allah rızasını tahsil
içindir. Bu mübarek ayda 77 milyon dualarımız da yanınızda olmaya
devam edeceğiz. Allah Filistin’in ve tüm mazlumların yardımcısı
olsun. Müslüman ülkelerin üzerindeki ölü toprağı kaldırsın.
Dualarımızı inşallah kabul etmesini diliyorum.”
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından bazı milletvekilleri
“Büyük usta yolun açık olsun. Güle Güle” yazılı pankart
açtılar.
(İHA)