HDP'nin ağır topundan MHP yorumu!
Abone olHDP Gaziantep milletvekili Celal Doğan HDP'nin Meclis Başkanlığı seçimindeki tavrını yorumladı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Eski Gaziantep Belediye Başkanı, 25'inci dönem
HDP Gaziantep milletvekili Celal Doğan dün Meclis Başkanlığı
yarışında MHP'nin tavrını yorumladı. Celal Doğan, MHP liderinin
özellikle Suriye ile ilgili sözlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
sözleri ile paralel olduğunu ifade etti.
KILIÇDAROĞLU BAŞBAKANLIK TEKLİF ETTİ,
HAKARETE MARUZ KALDI
Siyasette siyasi partilerin var olma nedeni bir partinin iktidara
gelmesi ve iktidarı paylaşmasıdır. Eğer bir siyasi parti iktidardan
ürküyorsa, korkuyorsa, ki bu belli olur, örneğin Kemal Kılıçdaroğlu
Bahçeli'ye Başbakanlık teklif etti, hakarete maruz kaldı. Sinemada
yer gösteren görevliye, yer gösterdiği için teşekkür edersiniz.
Başbakanlık koltuğunu rüşvet olarak telakki etti.
MHP MUHALEFET BLOĞUNDA YER ALMAK
İSTEMİYOR
Bu demek oluyor ki, MHP muhalefet bloğunun içinde yer almak
istemiyor, buradan sıyrılmış oldu. Bence asıl önemli ve enteresan
olan, Bahçeli'nin dünkü söylediği sözler. Cumhurbaşkanı ile paralel
bir siyasi yapının içine girdiği görülüyor.
BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ ERDOĞAN'LA
PARALEL
Suriye'de IŞİD'in boşaltmış olduğu yerlere gelen
"hainler"den bahsediyor. Suriye'de IŞİD'in yerine
gelen "hainler" Suriye'deki insanlar, Kürtler,
oradaki vatandaşlar. Oraya kimin gelip gelmeyeceğine Türkiye
devletinin karar verme hakkı yok. Sanki IŞİD'in tercih edilmesi
gibi bir anlayış söz konusu oldu. Oraya Kürt gelmesin IŞİD gelsin,
aynı şeyi cumhurbaşkanı da "buraya mutlaka bir tampon bölge
oluşturacağız, gireceğiz" cümleleriyle söylemişti.
TÜRKİYE BİR GERİLİME
SÜRÜKLENİYOR
Burada girme fiili girme değil, oradan rahatsız olduklarını net
biçimde söylüyorlar ve Türkiye'yi geriyorlar.Türkiye bir seçim
ortamından çıktığı gün biraz nefes almıştı. Bu nefes alma galiba
bazılarını rahatsız etti, Türkiye bir gerilim noktasına doğru
sürükleniyor.
GÖRÜNEN O Kİ, TÜRKİYE BİR ERKEN SEÇİME
GİDİYOR
Sonuç ne olur, MHP'nin tavrı hükümete girmek midir, görülen o ki
girmek istiyor ama bir yandan da yokuşa sürüyor ve şartlarını
sıralıyor. Yolsuluklarda tereddüt yok, Köşk Çankaya'ya taşınsın
gibi fiilen mümkün olmayan şeyler öne sürüyor. Daha doğrusu, kaosa
karşı olduklarını söyleyenler kaos yaratıyor ve arkasına da bir
cümle ekliyor; "o hainlere fırsat vermeyeceğiz, Türkiye'yi
hükümetsiz bırakmayağız" diyor. İçinde çelişen bir sürü fikir
yapısı görülüyor ama görünen o ki Türkiye bir erken seçime gidiyor.
Kasım diye de telaffuz ediliyor.
NİŞANTAŞI'NDA DA MI BASKI
YAPILIYOR
Siz görmemezlikten gelseniz de 6 milyon oy almış bir parti var.
Sandıktan çıkmış bir parti var. doğuda baskı yapıyor diyorlar,
İstanbul'da üçüncü parti olarak çıktı HDP, Nişantaşı'nda, Bebek'te
de mi baskı yapıyorlar. Birlikte yaşamak isteyen insanlar, birlikte
yaşamak isteyen insanların ortaya koyduğu iradeyi yok saydığı zaman
siz Türkiye'yi bölmüş oluyorsunuz, asıl bölücülük buradan başlıyor,
nefret söylemi buradan başlıyor.
KİRLİ BİR OYUN
OYNANIYOR
Ama görünen o ki; Türkiye'de malesef çok kirli bir oyun oynanıyor,
Türkiye çok kirli bir maceraya doğru götürülmek isteniyor. Suriye
üzerinden tahrik edip, Türkiye'yi bir iç kaosa götürmek isteyenler
maharetinin sonuçlarını görecekler. Bu kimseye fayda getirmez.
SONUNDA BUNUN CEZASINI
ÇEKERLER
Bizim talebimiz şu; eğer Suriye'de PYD ve YPG'nin etnik bir
temizlik yaptığı iddia ediliyorsa, ki ben buna hiç inanmıyorum,
savaşa, şiddete başvurmadan bütün partilerden bir heyet
kurarsın, adam gibi gidersin oraya, bakarsın, yönlendirirsin,
çünkü Suriye sizin komşunuz. Siz oraya yön verirsiniz, siz onları
ikaz edersiniz, eksik varsa birlikte mücadele edersiniz, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarının böyle bir yapıda olmadığını
kendilerine anlatırsınız, yanlış varsa ikaz edersiniz, doğru varsa
desteklersiniz, sizin komşu münasebetiyle iyi bir komşu olarak
yönlendirmeniz oraya kalıcı bir şey getirir. Amerika gelmiş
yönlendiriyor, başkası gelip yönlendiriyorsa, o bizim
ilgilenmememizin kabahatidir. Şiddete, savaş tamtamları çalmaya
gerek yok, komşu dibimizde, Antep'e 30-40 kilometre mesafede,
Suruç'un bitişiği, gideriz konuşuruz. Bu adam sayısız defa
Türkiye'ye gelmiş, oturmuş devletle konuşmuş, yönlendirmek
mümkünken radikal söylemde yarış var. Bugün diplomasi unutulmuş.
Kim daha çok şahinse iç politika malzemesi yapmayı marifet sanıyor,
bunu yapanlar tarihe gömüldüler, şimdi Türkiye'de yarışanlar da
bunun sonunda bunun cezasını çekerler.