HDP'li Selahattin Demirtaş: Siyaseti bırakırım!
Abone olAĞRI'da iftar programına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, annelere barış sözü verdiklerini hatırlatarak, "Umudumu yitirdiğim an siyaseti bırakırım" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ağrı Belediyesi'nin iftarına
katıldı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olduğunun farkına
varamadan görev süresinin bittiğini öne süren Selahattin
Demirtaş,
"Defalarca söyledim. ‘Seçilmiş başbakan olan
sensin.’ Kendisi bunun farkına varamadı. Kendini taşeron işçi gibi
görüyor. 4-C taşeron işçinin ne kadar hakkı, hukuku varsa, onun da
saray karşısında o kadar hukuku var. Mademki biz 'anneler
ağlamasın, bu ülkeye barış gelsin' diye onur sözü verdik. Bu onur
sözünü yerine getiremeyen her siyasetçi onurunu yitirmiş bir
siyasetçidir" dedi.
"SİYASETİ BIRAKIRIM"
"Umudumu yitirdiğim an siyaseti bırakırım" diyen Demirtaş, konuşmasının devamında "Kimseyi kandıracak halim yok. Bilsem ki bu ülkeye barışı getirebilecek siyaseti yapamıyorum, gücüm yok, ben bu koltuğu işgal etmem. Ben burada isem, gençleri partime çağırırım, ‘gelin bu partide birlikte mücadele edin,’ derim ve böyle söylerim" ifadesini kullandı.
"PKK'YI BÜYÜTEN BUNLARDIR"
Savcıların tutumu nedeniyle binlerce gencin PKK'ya katıldığını
iddia eden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama bazı savcıların adaletsiz tutumu nedeniyle,
binlerce genç PKK’ya katıldı. Hakkımda bu davayı açan savcılar ile
gerçekten tartışmak isterim. Ben mi daha çok gençleri dağa
gönderdim, yoksa sen mi? Eğer dağa göndermek suç ise, bunu siz
işlediniz ben işlemedim. Gençlere biz imkan açmaya çalıştıkça, siz
coplayıp, gazlayıp, tutuklayıp, öldürüp, işkence yapıp dağın yolunu
gösterdiniz. Benim hakkımda soruşturma açılacağına, bunların
hakkında soruşturma açılması lazım. PKK’yı büyüten bunlardır, ben
değilim. Ben HDP’yi büyütmeye çalışıyorum. Benim işim budur.
Silahı, şiddeti değil; demokratik siyaseti büyütmeye çalışıyorum.
Ama hiçbir savcı kadar veya bu kadar adaletsiz kararlar veren
mahkemeler kadar, hiçbir genci dağa göndermedim."