HDP'li Sancar YPG'ye silah yardımı için bakın ne dedi!

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, "PYD'ye, YPG'ye silah yardımı konusu bize göre son derece yanlış tartışılıyor. Suriye'de IŞİD gibi barbar, vahşi bir örgüte karşı son derece etkili bir mücadele yürüten Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı var." dedi. 

Sancar, Mecliste HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Danıştayın 149. Kuruluş Yıl Dönümü Töreninde Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün yaptığı açıklamaların kabul edilebilir hiçbir yanı olmadığını savundu. 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelere ilişkin bilgileri paylaşan Sancar, fezlekelerin iktidarın talimatıyla ve onun politikalarına uygun hazırlandığını, böyle bir ortamda bağımsız yargı sözünün artık kara bir ironi haline geldiğini öne sürdü. Sancar, Anayasa Mahkemesinin milletvekilleriyle ilgili dosyaları derhal gündemine alarak, serbest kalmalarını sağlayacak kararı vermesi gerektiğini söyledi. 

"EVET İÇİNDE YPG'NİN AĞIRLIĞI VAR BU BİLİNİYOR"

Gazetecilerin, ABD'nin terör örgütü PYD/PKK'ya ağır silah vermesine ilişkin sorusunu yanıtlayan Sancar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"PYD'ye, YPG'ye silah yardımı konusu bize göre son derece yanlış tartışılıyor. Suriye'de IŞİD gibi barbar, vahşi bir örgüte karşı son derece etkili bir mücadele yürüten Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı var. Bu yapı başından beri koalisyonla birlikte çalışıyor. Evet, içinde YPG'nin ağırlığı var. Bu biliniyor. 'Cumhurbaşkanı'nın ABD ziyareti iptal edilsin mi, edilmesin mi?' gibi yapılan tartışma asıl meseleyi örtüyor. Asıl mesele şudur: Hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın Suriye politikasındaki tercihleri, Türkiye'ye çok ağır bir bedel olarak yansımıştır. Yanlış tercihlerde bulunmuşlardır. Kürtleri, hasım ve düşman olarak gören anlayış bu yanlışın temel sebebidir. Tartışılması gereken şey; Suriye politikasının kökten değiştirilmesidir." 

Sancar, Suriye politikasında Kürtleri tehlike, tehdit, hasım ve düşman olarak gören anlayışın, Türkiye'de de barışı ve demokrasiyi sağlamayı iyice zorlaştırdığını, barıştan uzaklaşmaya yol açtığını ileri sürdü.