HDP'li Levent Tüzel'den flaş bakanlık teklifi kararı
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu'ndan bakanlık teklifi alan HDP'li Levent Tüzel'den son dakika kararı. HDP'li Levent Tüzel bakanlık teklifini reddetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan bakanlık teklifi alan HDP
İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, teklifi reddetti.
Tüzel, "Seçim hükümetinde yer almayı doğru
bulmuyoruz" dedi.
Levent Tüzel TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Tüzel şunları
söyledi.
Başkanlık rejimini gerçekleştiremeyen sayın cumhurbaşkanı ve ekibi
ülkeyi böylesi olağanüstü koşullarda bir seçime götürüyor. Bu bir
dayatma ve süreç o günden bugüne anti demokratik şekilde işledi,
işlemeye devam ediyor. Yeniden savaş başlatıldı. HDP’nin, 7 Haziran
seçimlerindeki elde etmiş olduğu başarı, halk desteği, çözüm barış
halkların gönüllü birliği için vermiş olduğu çabaların halk
tarafından karşılık görmüş olmasını, saray çevresi bir türlü
hazmedemedi. Ne yazık ki memleketi kaos ortamına ve çok açık halka
açık ilan edilmiş bir savaşla seçime götürerek, buradan yeniden
değişik seçim sonuçlarını elde etmeyi hesaplıyor. Biz bu hesabın
tutmayacağını düşünüyoruz. Çünkü halkımızın büyük çoğunluğu,
barışın kardeşliğin, hiçbir gencin gözünün yaşının akmasını
istemiyor.
BU MASA NİÇİN DEVRİLDİ?
Yaşam hakkı en kutsal hak. Ama yaşam hakkı devlet yönetimi tarafından her gün ihlal ediliyor. Ülkenin Kürt illerinde, bölgede, bugün Yüksekova’da olan gelişmeler her yerde olağanüstü hal ve halka karşı yürütülen operasyonlar söz konusu. Öz yönetime dair görüşler ileri sürdükleri iddiasıyla tutuklanıyorlar. Ama bunun bir de terse dönmesi söz konusu. Bu savaşın kendilerini vurduğunu her gün görüyor. Artık asker polis cenazelerinde yüreği yanan acılı insanlarımız, bu savaşın sorumlularını teşhir ediliyor. Bu masa niçin devrildi? Üç yıldır süren bu süreç niye artık bitti denilip, silahlar konuşmaya başladı?
Bugün de öncelikle benim de diğer HDP’li vekil arkadaşlarımızın,
eş başkanlarımızın çağrısı gibi, öncelikli dileğimiz bu haksız
savaşın halka karşı yürütülen savaşın derhal durdurulması. Kürt
halkı adına, Türkiye halkları adına, demokrasi adına mücadele
ettiğini söyleyen her kimse, bu savaşın tarafı olmaması gerektiğini
söylüyorum.
SEÇİME KENDİSİ GİRİYOR
Sayın Başbakan, bakanlık görevi tevdi etti. Kabul edip
etmediğimizi saat 6’ya kadar iletmemizi istediler. Resmi görüşümüzü
kendilerine ileteceğiz. AKP hükümeti ve aslında bir numara
diyeceğimiz sayın cumhurbaşkanı “seçimlere ben mi
giriyorum” diye hala konuşan cumhurbaşkanı, muhtarlar
toplanıyor, başbakan müftüleri topluyor. Bir devlet anlayışını adım
adım uyguluyor, topluma empoze ediyor. Evet seçime kendisi giriyor.
7 Haziran’da da böyleydi 1 Kasım’da da böyle. Ve ben inanıyorum ki
7 Haziran Seçim Sonuçları ortaya çıktığında, 1 Kasım’a kadar
işleyecek süreci 8 Haziran’dan itibaren AKP kurmayları planladılar.
Ve bu senaryoları simülasyon üzerinde yürüttüler. Özel güvenlik
bölgeleri ilan edilmesi, iç güvenlik yasasının devreye sokulması,
cenazede canı yanan insanların sözlerinin hakaret sayılıp
tutuklanmaları ve bir dizi hukuksuzluk.
SEÇİM HÜKÜMETİ AYNI ÇİZGİDE ÇALIŞACAK
Anayasa yok, hukuk yok, teamül yok. Her şey cumhurbaşkanı
başbakan ikilisinin keyfiyetleri çerçevesinde uygulanıyor. Ve şimdi
bizim katılmamızı istedikleri, tekrarlanacak seçimin yürütülmesini
sağlayacak seçim hükümetinin de bu işleyişin bir devamı olacağı çok
açık. Hem halka karşı yürütülen savaş, hem baş gösteren ekonomik
kriz, işte kamu emekçileriyle imzalanan toplu sözleşmede örnekte
olduğu gibi, hem ülkedeki halkları refaha kavuşturacak bir dil
tersine nefret söylemini hala sürdürüyorlar. Hala HDP’yi düşmanca
hedef gösterir halde olmaları aslında bu hükümetin aynı çizgide iş
yapacağını gösteriyor.
Teslim edelim, kabul edelim ki yeni hükümetin de ana işlevi bu olacaktır. Her tür keyfiyetle, entrikayla arzu ettikleri sonucu elde etmek için her şeyi göze almak… Ama bu hepimizden kaybettiriyor. Canımızdan, geleceğimizden, ortak yaşamımızdan. Temsil ettiğim Emek Partisi’nin de esas kaygısı budur.
Bölgede olanlar hayli kaygı verici. AKP hükümeti çok açık Kürt
hareketine, barış isteyen güçlere, HDP’ye tuzak hazırlıyor. Bugün
hükümette HDP’nin varlığını bile sindirmekten çok çok uzakta
demokrasi kültürü kesinlikle yok. Yılların teamülü Kılıçdaroğlu’na
işlemedi. En küçük bir saygı gereği parti yönetimlerine,
önerecekleri vekillerin isimleri sorulmadı. Başbakan benim
hakkımdır benim anayasal yetkimdir deyip işin içinden çıkmaya
çalışıyor.
Bu gerekçelerle seçim hükümetinde yer almayı doğru bulmuyoruz.
EMEK PARTİSİ'NDEN SERT AÇIKLAMA
Tüzel'in kurucu genel başkanı olduğu ve 7 Haziran seçimlerine HDP
ile ittifak yaparak bu partinin listelerinden gösterdiği adaylarla
katılan Emek Partisi'nden konuyla ilgili açıklama gelmişti.
Açıklama şöyle:
"Türkiye, Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın ve onun
yönettiği AKP’nin yukarıdan yaptığı dayatmalarla 1 Kasım’da yeniden
seçime gidiyor. Yeterli süre olduğu halde, hükümeti kurmak
için ikinci bir isme görüşmeler yapma hakkı tanımayan Erdoğan’ın,
Türkiye’yi seçime götürecek hükümeti oluşturma görevini yeniden
Ahmet Davutoğlu’ya vermesi, bu siyasi dayatmalar zincirinin bir
devamıdır. Davutoğlu bu kapsamda, HDP listesinden seçime giren
ve İstanbul milletvekili seçilen partimizin önceki genel başkanı
Levent Tüzel’e, kabinede yer almayı teklif etmiştir.
Öncelikle; bu seçim hükûmetinin oluşturulma süreci, AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 yıllık siyaset geleneğine uygun olarak, tamamen anti-demokratik biçimde gelişmiştir. Bakan olarak önerilecek isimlerin, partileri aracılığıyla belirlenmesi yoluna bile gidilmemiştir.
İkinci olarak; içeride ve dışarıda bir savaş hükûmeti olarak davranan ve emekçi düşmanı politikalara imza atan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin kuracağı bir hükûmetin, Türkiye halklarına vereceği hiçbir şey yoktur. Bu hükûmet de önceki hükûmetler gibi özgürlüklere ve halka karşı bir saldırı hükûmeti olacaktır.
Partimiz böyle bir seçim hükûmetinde yer almayı yukarıda
özet olarak sıraladığımız nedenlerle uygun
görmemektedir."
LEVENT TÜZEL KİMDİR? |
Abdullah Levent Tüzel,12 Temmuz 1961'de Giresun Bulancak'ta doğdu. Babasının adı Osman, annesinin adı Havva Çağlayan'dır. Avukat; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest avukat olarak çalıştı. İnsan Hakları Derneği İstanbul
Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği ve Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul
Şube Başkanlığı yaptı. 1996 yılında kurulan Emek Partisinin kurucu
Genel Başkanı oldu ve 2011 yılına kadar EMEP Genel Başkanlığı
görevini yürüttü. |