HDP'den CHP'nin tezkere kararına ilk yorum!
Abone olHDP İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü CHP'nin yarın Meclis gündemine gelecek olan Suriye tezkeresi kararına evet diyecek olmasını sert dille eleştirdi
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Tezkereye "HAYIR" diyeceklerini belirten Ertuğrul Kürkçü, tezkereye
"EVET" diyen herkesin Suriye'deki çözümün bir askeri
müdahaleden geçtiği noktasında görüş beyan etmiş olacağını
ve hükümetin kuvvet kullanma kapasitesini arttırarak dış
siyasetin içeriye etkilerini de çoğaltmış olacağını söyledi.
HER YIL OLDUĞU GİBİ HAYIR
DİYECEĞİZ
Biz bu tezkereye her yıl dediğimiz gibi yine "HAYIR" diyeceğiz. O
nedenle bizim açımızdan gerekçeler çok açık; hem Suriye'deki
çatışmanın çözümü bakımından en çok gerekli olan şeyin Türkiye'nin
Suriye'de askeri güç kullanması olmadığını, Türkiye'nin Suriye'nin
iç işlerine rejim değişikliği gerçekleştirmek amacıyla müdahale
etmemesi gerektiğini hem de Suriye'de IŞİD'le mücadelenin en önemli
dayanağın orada IŞİD karşısında karadaki en etkin güç olan PYD'nin
güçlendirilmesi, Kürtlerin yarattığı yeni özgürlük alanlarının
tahkim edilmesi olduğunu biliyoruz.
BU TEZKEREYE EVET DİYEN HERKES ÇÖZÜMÜ
ASKERİ MÜDAHALEDE GÖRÜYOR
Rojava'daki özerk bölgeler IŞİD için yangın geçirmez duvarlar.
Türkiye'nin Güney sınırları boyunca da son derece önemli bir koruma
kalkanını -nesnel olarak- oluşturuyorlar. O yüzden Suriye'deki
çatışmayı çözmenin anahtarı doğru ve etkin bir Kürt siyaseti
izlemek, ikincisi Suriye'nin iç siyasetine, rejim değişikliği
konusuna, dolaylı ya da dolaysız, askeri yollarla müdahale
etmemek.
Oysa bu tezkereye "EVET" diyen herkes Suriye'de çözümün Türkiye'nin
askeri müdahalesinden geçtiği noktasında görüş beyan etmiş oluyor;
çünkü hükümet hem özellikle Tel Abyad'da PYD nüfuzunu kırmak için
asker bulundurma hem de eğit-donat projelerini bir dolaylı askeri
müdahale yolu olarak kullanma arzusu ve kararlılığını gizlemiyor.
Öte yandan bu kararla hükümetin askeri kuvvet kullanma kapasitesi
arttırılarak güce dayalı dış siyasetin içeriye etkileri de
çoğaltılmış oluyor.
Özetle tezkereye "EVET" demek, Suriye'de şiddetle
çözülebileceği varsayılan çatışmalar için içeride de şiddet
kullanmanın mümkün olduğuna dair bir tezi kuvvetlendirmiş
oluyor.
CHP BİR YANDAN BARIŞ DERKEN...
Keza, Irak'a yönelik tezkere de esasen Kürt meselesinin
çözümsüzlüğünden doğan çatışmaların askeri güçle giderilebileceğine
ilişkin bir yönelişle alakalıdır. Oysa en önemli çözüm dinamiğinin
içeride Kürt meselesini politik yolla çözecek adımlar atmak olduğu
ortada. Doğrusu, son iki yılki çatışmasızlık süreci bu bakımdan çok
önemli bir örnek sunmuştu, o yüzden bugün Irak'a, esasen PKK'ye
yönelik kara, hava operasyonlarının yolunu açmak savaş siyasetine
her iki cephede de "EVET" demek ve her iki noktada da Türkiye'nin
Kürt halkının çeşitli bileşenleriyle bir çatışma durumuna girmesine
"EVET" demek oluyor.
Doğrusu buna "EVET" diyerek barış siyasetinin nasıl
izlenebileceğini ben çok merak ediyorum. Bu, AKP'ye uyabilir çünkü
onların iktidar mücadelesini savaşla sürdürme gibi bir meselesi var
ama CHP'nin bir yandan politik çözüm ve "barış" derken neye
dayanarak bu savaş tezkeresine "EVET" diyebileceğini ben akıl
edemiyorum ve samimi bir barış siyasetiyle bu kararın çeliştiğini
düşünüyorum, o nedenle bu tutumun uygun olmadığını
düşünüyorum.
Seçimde kimin daha çok askeri yöntemden yana olduğunu propaganda
etmenin de halkın gözünde daha çok oy almak için bir fırsat
olabileceğini sanmıyorum, böyle sanılıyorsa, o da başka bir yanılgı
olur.