HDP'den 2015 genel seçimi için eski Ülkücü aday
Abone olHDP'nin 2015 genel seçimi adayı Hüda Kaya ilginç bir yaşam öyküsü var: Ülkücülükten İslamcılığa, türban eylemlerinden Kandil'e uzanan bir politik çizgi...
2015 genel seçimi için partiler bugün adaylarını YSK'ya
teslim ediyor. HDP'nin 2015 genel seçim adaylarından en ilginç
vekil adaylarından biri ülkücülükten İslamcılığa, türban
eylemlerinden Kandil'e uzanan bir politik çizgiye sahip Hüda
Kaya.
ÜLKÜCÜLÜKTEN İSLAMCI
AKTİVİSTLİĞE...
Radikal'den Bahadır özgür'ün haberine göre, işçi bir babanın kızı Hüda Kaya. Ailesi Boyabatlı, kendisi İstanbul doğumlu. Anne ve babası küçük yaşta ayrıldı. 1980 öncesinde sıkı bir ülkücü. Üstelik sadece fikren değil, fiilen de. Ta ki, 18 yaşında ilk kez Kuran'ı eline alıncaya dek...
Çok etkilenir ve hayatına yeni bir yön çizmeye karar verir. Türban takar, çarşaf giyer. Iraklı bir Türkiye vatandaşıyla evlenir. Üç kızı, iki oğlu olur. Dokuz yıllık evliliğin ardından bitmek bilmez velayet davaları derken, tek tek tüm çocuklarını alır. Zorlu hayat koşulları onu Malatya'ya kadar sürükler.
Küçük bir mağaza açar ama aktivist ruhu yerinde durmaz. Bir yandan ailesini geçindirmek için çalışırken, diğer yandan tefsir, sosyal, kültürel, insan hakları, radyo programları çalışmaları yürütür. Yaşamının merkezine koyduğu siyasi ideal, başörtüsü yasağıdır. Bunu sadece bir inanç meselesi olarak değil, kadınların tercihine yönelik bir zincir olarak da görür. Dergilerde yazılar yazmaya başlar.
ÜÇ KIZIYLA BİRLİKTE İDAMLA
YARGILANDI
28 Şubat geldiğinde ise Hüda Kaya için söz biter. Malatya'da İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin eylemlerinde ön saflarda yerini alır. "Ulusal Bir Heyecan Gecesi ve Başörtüsü" başlıklı yazısına açılan dava yüzünden işinden evine dönerken sokakta gözaltına alınıp tutuklanır. Bir gün sonra yanına Malatya’nın Akpınar Meydanı'nda gözaltına alınan 13 yaşındaki oğlu Muhammed Cihad da gelir. Ana-oğul düşünce suçu olarak bilinen 312. maddeden DGM’de yargılanırlar. Hüda Kaya 20 ay cezaevinde kalır.
Hapis günleri biter bitmez yeniden sokaklara döner. Bu
eylemlerden birinde Malatya İHL son sınıf öğrencileri olan üç kızı
da vardır. 1999'da 16, 17 ve 18 yaşlarındaki kızlar terörle
mücadele ekipleri tarafından okul basılarak gözaltına alınırlar.
Hüda Kaya bu sefer de 146. maddeden üç kızıyla birlikte idam
istemiyle yargılanır. Bazılarından birlikte, bazılarından da ayrı
ayrı cezalar alırlar.
Mağazasını kapatmak zorunda kalır. Yıllar sonra verdiği bir
röportajında en çok da cezaevinden çıktıktan sonra Malatya'da
kendilerine kiralık ev dahi verilmemesine içerlediğini söyler.
Mecburen İstanbul'a döner ancak geçimini sağlayacak bir iş bulamaz.
Hakkında daha onlarca dava vardır. Kızı İntisar’ın 312. maddeden
yargılandığı bir davadan ceza alması üzerine ülkeyi terk etmeye
karar verir. Avrupa hem pahalı hem kapalıdır ona, karayoluyla
Pakistan'a kaçar. Bir yıl kaldıktan sonra İstanbul'a döner.
28 ŞUBAT'IN TÜM SABIKASI SANKİ ONA YAZILDI
Ne var ki, davaları bitmemiştir, peş peşe ceza yağar. Ağrı ve Malatya cezaevlerinde yatar. Kendisinin tahliyesinden bir ay sonra birbiri ardına kızları da Akşehir ve Bandırma cezaevlerine gönderilir. Kızlarından Nurulhak, tahliye edildikten kısa bir süre sonra trafik kazasında yaşamını yitirir.
2002'de AK Parti iktidarı ile 28 Şubat'ın uygulamaları hızla temizlenirken, sanki 28 Şubat'ın tüm sabıkası Hüda Kaya ve ailesine miras kalmıştır. Kapılar yüzüne kapanır. Herhangi bir iş bulamadığı gibi, kızları da o zor günlerde aynı yolda yürüdükleri 'patronlar' tarafından işten atılırlar.
Hüda Kaya için mağduriyet bir kader olmaktan çıkmış, artık bir tercih haline gelmiştir. Çünkü türban için verdiği mücadelenin daha geniş bir hak ve özgürlük mücadalesinin parçası olduğunu anlar, hedefinde 'dünün mağduru olan, bugünün muktedirleri' vardır. Mazlum-Der'e ilk üye olanlardandır. Yazılarıyla ve faaliyetleriyle seçimde zafere taşıdıkları iktidarı hedefine koyar bu sefer. Ve elbette sonucunu da kısa sürede görür.
2011'de barış aktivisti olan oğlu Muhammed Cihad, hiçbir delil olmadan bir PKK operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanır. Uzun süren yargılamanın sonucunda beraat eder. Bu olay Hüda Kaya'nın yaşamında bambaşka bir kırılmanın fitilini ateşler.
Oğlunu da alıp 2013 yılının Ramazan ayında, Kandil’in yolunu
tutar. PKK yöneticileriyle görüşür. Dağa çıkanların hikayelerini
dinler ama en çok da PKK'ya katılan kadınlardan etkilenir.
Döndükten sonra izlenimlerini uzun bir yazı dizisi olarak kaleme
alır.
Ülkücülükten İslamcılığa, oradan Kandil'e kadar uzanan politik
yaşamında Hüda Kaya için yazılabilecek daha çok şey var ama kısa
bir CV dökümü, hayatta nasıl bir saf tuttuğunu göstermesi
bakımından yeterli olur:
Şimdi de HDP'den milletvekili adayı.