HDP seçmeni sandığa gitmeye ikna etmek için kapı kapı dolaştı
Abone olAbdullah Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği mektubu ve Selahattin Demirtaş'ın açıklamaları gündemdeyken 23 Haziran İstanbul seçimlerinde HDP'nin ilçe ilçe gezerek seçmene oy kullanma çağrısı yaptığı ortaya çıktı.
HDP yaptığı tespitlerde İstanbul'da 200 bin seçmenin oy
kullanmadığını açıkladı. Peki bu seçmen kitlesi neden oy
kullanmadı, HDP yenilenecek İstanbul seçimlerinde nasıl bir yol
haritası izledi, oy kullanmayan seçmen pazar günü sandık başına
gidecek mi?
İnsanlara sandığa gitme çağrısı
İstanbul seçimlerine iki gün kaldı. Pazar günü yenilenecek seçimlerde İstanbul’da 10 milyon 570 bin 939 seçmenin sandık başına gitmesi bekleniyor. Bütün partiler İstanbul’da seçim çalışmaları için haftalardır kolları sıvarken merak edilen başka bir parti ise HDP oldu. Aday çıkartmayan HDP İstanbul’da ilçe ilçe gezerek insanlara sandığa gitme çağrısı yaptı, bildiri dağıttı ve 140 kişilik milletvekili, MYK, parti meclisi üyeleriyle birlikte İstanbul’a gelerek halk buluşmaları, konferanslar gerçekleştirdi.
200 bin seçmenin sandığa gitmediği tespit edildi
HDP, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nden sonra bir ‘Isı
Haritası’ oluşturdu. İstanbul’daki 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri
ve 24 Haziran Genel Seçimleri’nde HDP’nin almış olduğu oyun 31 Mart
seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yansıyan oy sayısı
ve seçmen geçişkenlikleri belirlendi. Bu çalışmanın ardından HDP,
İstanbul’da 200 bin seçmeninin sandığa gitmediğini tespit ederek
yenilenecek seçimler için kolları sıvadı. HDP’nin buradaki ana
hedefi 200 bin seçmeni sandığa götürmek oldu.
140 kişiyle birlikte...
HDP, İstanbul seçimleri sürecinde, parti meclisi üyeleri MYK üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte toplamda 140 kişiyle birlikte İstanbul seçimleri için çalışmalara katıldı. Ayrıca HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan da İstanbul’un üç bölgesinde halk toplantıları gerçekleştirdi. İlçe örgütleri de bu sürecin içerisinde aktif rol aldı. Bunun yanı sıra konferans, kapalı toplantı ve basın açıklamaları da çalışmaların bir kısmını oluşturdu. Ayrıca Kürt illerinde etkin olan eski ve yeni belediye başkanları da İstanbul’daki seçim çalışmalarına katıldı. HDP İstanbul İl Örgütü, ilçe haritası çıkartarak yaklaşık 700 bin aileye ulaşmaya çalıştı.
Öncelik sandığa gitmeyen seçmen
HDP MYK Üyesi ve aynı zamanda İstanbul seçimleri kapsamında çalışmalara katılan Salim Kaplan, seçimlerde sandık başına gitmeyen HDP kitlesinin öncelikli çalışma alanı olduğunu söyledi. Kaplan, İstanbul’daki seçim çalışmalarını şöyle anlattı: Son dönemde AK Parti’nin politikalarından artık rızası olmayan ama nereye oy vereceğini bilmeyen kararsız ve sandığa gitmeyen bir seçmen kitlesi vardı. Bu seçmen kitlesi bizim önceliğimiz oldu. Genel ve yaygın bir çalışma yürüttük. Kendi seçmen kitlemizde bir problem yoktu. Yaptığımız stratejinin sonucunda bir umut vardı. Bu inançla bu stratejinin doğruluğunun tespiti vardı. Hatta sahada bizim seçmenimiz olmayan büyük bir kesimden de ülkenin demokratikleşmesi için attığımız bu adımın ne kadar hayati olduğuna dair ciddi bir refleks alıyoruz.
"Herhangi bir tepkiyle karşılaşmadık"
Kaplan, sahadaki çalışmalardan edindiği izlenimleri aktarırken önceki seçimlerden farklı bir tepkiyle karşılaştıklarını anlattı: 7 Haziran’dan bugüne ister istemez bu kutuplaşma siyasetinden kaynaklı yer yer seçim çalışmalarında bir takım seçmenin refleksleri ve tepkileri gelişebiliyordu. Bu sadece bize yönelik değildi. Diğer partiler de bu durumla karşılaştı. Fakat ilginç olan bu seçim sürecinde bu kadar yaygın bir şekilde sokaklarda, mahallelerde, açık alanlarda seçim çalışması yürütürken neredeyse bize yönelik herhangi bir tepkiyle karşılaşmadık. Bu çok olumlu bir gelişme oldu.
"Ev ev gezdik"
HDP, sahada çalışırken en çok Sultanbeyli, Bağcılar, Arnavutköy gibi 16 ilçeye yoğunluk verdi. HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir ise bu ilçelerde ne yaptıklarını şöyle anlattı: Ev ev gezdik. Geniş halk toplantıları yaptık. Derneklerle toplantı yaptık. Eş genel başkanlarımızın hazırladığı mektuplarla beraber evlere giderek kitlemizi sandığa gitmelerinin özellikle kayyum meselesinin, mazbata verilmeyişinin bir başka benzerinin İstanbul’da olduğunu anlattık. Kayyum politikalarına karşı çıkışımızı İstanbul’da cevap vermemiz gerektiğine yönelik özel bir çalışmamız oldu.