Hayrünnisa Gül'ün mutfak sırları

Abone ol

Hayrünnisa Gül, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile sağlıklı yaşam konusundaki hassasiyetlerini ve bu yoldaki çabalarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, Diyabeti Durduralım kampanyası kapsamında sağlıklı yaşam konusundaki hassasiyetini anlattı.

Hürriyet sinden Mesude Erşan’a konuşsan Hayrünnisa Gül, Cumhurbaşkanı Gül ile egzersiz yapmaya çalıştıklarını söyleyerek “Yürüyüşü ve yüzmeyi seviyoruz. Bu bizi hem bedenen hem de zihnen zinde tutuyor” dedi.

Siz ve eşiniz Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül egzersiz yapar mısınız?
Yoğun tempo, yurtiçi ve yurtdışı seyahatleri, gelen misafirler, günlük kabuller düzenli egzersize çok fazla imkân vermese de vakit buldukça egzersiz yapmaya çalışıyoruz. Özellikle yürüyüş yapmayı ve yüzmeyi seviyoruz. Bu bizi hem bedenen hem de zihnen zinde tutuyor.

Köşkte beslenme danışmanınız var mı? Kilo kontrolünüzün sırları var mı? Korumak için hangi önlemleri alırsınız?
Cumhurbaşkanlığı Sağlık Sistemi’nin en önemli unsurlarından biri beslenme ve diyet bölümü. Tüm yemeklerin hammaddesinin temininden hazırlanmasına, pişirilmesinden sunumuna kadar her aşamada görev alıyorlar. Yalnızca bizlerin değil, Cumhurbaşkanlığı’nda görev yapan personelin ve gelen misafirlerimizin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için özen gösteriyorlar.

Türk mutfağı sağlıklı mı?
Ülkemizin coğrafi farklılıkları var. Bunlar yemek kültürümüze de zenginlik olarak yansıyor. Bence Türk mutfağı, kullanılan sebze-meyve çeşitliliği, zeytinyağlıları, et yemekleri, balık çeşitleri, yöreden yöreye değişen baharatları, pişirme ve saklama yöntemleriyle besin çeşitliliğini sağlayan dünyada ender ve örnek mutfaklar arasında. Tabii hamur işlerimiz, tatlılarımız insanın nefsini zorlayan lezzetlerimiz ama beslenme uzmanlarının da belirttiği gibi her şeyi kararında yediğimiz sürece bir sorun olmayacaktır.

Eşinizin yedikleriyle bizzat ilgilenir misiniz?
Tüm ailemin olduğu gibi eşimin de sağlığıyla yakından ilgilenirim. Tükettiklerinin sağlıklı ve doğal olmasına da özen gösteririm.

GELENEKSEL YEMEKLERİ MODERNİZE EDİYORUZ
Mutfağa girip gıdalarla bizzat ilgilenir misiniz?
Yemek yapmaya çok vakit bulamıyorum ama mutfakla yakından ilgilenirim. Mönülerin belirlenmesinden tutun da mutfağa giren her türlü malzemenin kalitesine, yemeğin üretiminin hijyen kurallarına uygunluğundan sunumuna kadar her şeyi yakından takip etmeye çalışırım. Bunların hepsi tabii zaman alan işler. Her hanım gibi mutfak işleri benim de vaktimin büyük bölümünü alıyor. Misafirlerimize Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini bazen geleneksel usullerde bazen modernize ederek bazen de dünya tatlarıyla sentezleyerek sunuyoruz. Mönülerimizi güncellemek için sürekli yeni tarifler geliştirmeye çalışıyoruz. Tabii ki yemeğin lezzetinin yanı sıra hijyenik koşullarda hazırlanması ve güvenilir olması da son derece önemli. Diyetisyen ve gıda mühendislerinden oluşan Gıda Güvenliği ekibimizin çalışmalarını da yakinen takip ediyorum. Ekibimizin büyük bir titizlik ve hassasiyetle yürüttüğü bu çalışmalar neticesinde Çankaya Köşkü mutfaklarımız ISO 22000 Gıda Güvenliği Kalite Belgesi almaya hak kazandı.

YEDİĞİMİZ HER ŞEYDEN KORKAR HALE GELDİK
İlla organik gıda mı tüketmeye gayret edersiniz?
Bugün ne acı ki böyle bir soruyla karşı karşıya kalıyoruz. Çocukluğumuzun sebze ve meyvesini özleyeceğimiz, mis gibi kokan bir domatese hasret kalacağımız aklınıza gelir miydi? Yediğimiz her şeyden korkar hale geldik. Bırakın işlenmiş ürünleri, bir meyveyi, sebzeyi bile çocuklarımıza yedirirken saflığından, doğallığından endişe ediyoruz. Bizim neslimiz bu konuda daha şanslıydı, bizler doğal ürünlerle büyüdük. Maalesef artık birçok ürünün tohumlarını bile bulamıyoruz. Oysa yöresel tohumlarımız ve ürünlerimiz ülkemizin kimliğidir, mirasıdır. Onları özenle korumamız gerektiğine inanıyorum. Gelecek kuşaklar bu tatları hiç tadamayacaklar diye üzülüyorum. Köşk’te oluşturduğumuz küçük bahçelerimizde tadımlık da birçok ürün yetiştiriyoruz. Hem Ankara’da hem de Tarabya’da küçük birer seramız var. Domatesten bibere, şeftaliden elmaya kadar birçok sebze-meyve yetişiyor. Buradan elde edilen ürünleri konuklarımıza ikram ediyoruz, yapılan yemeklerde değerlendiriyoruz. Küçük bir kümesimiz var. Taze yumurta alabiliyoruz.

Özellikle yemekten kaçındığınız yemekler, yiyecekler neler?
Çok yağlı, ağır ve tuz içeriği yüksek yemeklerden mümkün olduğunca uzak durmaya gayret ediyoruz. Hipokrat “gıdalarınızın ilacınız olmasına izin verin” der. Her gıdanın kendine özgü lezzetinin yanı sıra birçok yararı da var. Uygun miktar ve çeşitlilikte tüketildiğinde aldığımız besinler her türlü hastalığa karşı koruyucu. Elbette hiçbir besin mucizevî özelliğe sahip değil. Bu bilinçte her besinin doğal olanını tercih etmeye çalışıyorum.

BAHÇEYLE UĞRAŞMAK BENİ DİNLENDİRİYOR
Stresle baş etmek için geliştirdiğiniz yöntem, hobi vs. var mı?
Bu yoğun tempoda beni en çok bahçeyle, toprakla, bitkiyle uğraşmak dinlendiriyor. Daha önce atıl vaziyetteki alanları hobi bahçesi, sera, sebze-meyve bahçesi haline getirdik. Ayrıca Çankaya’da da, Tarabya’da da çok geniş yeşil alanlarımız var. Bu alanların da bakımıyla ve peyzajıyla çok yakından ilgileniyorum. Bu benim en büyük zevkim. Böylece hem birbirinden güzel peyzaj çalışmaları ortaya çıkıyor hem de dinlenmiş oluyorum.

‘ETİKETİNDE DOĞAL YAZAN HER ÜRÜN SAĞLIKLI DEĞİL’
Kendinizi yemekten alıkoyamadığınız yemek var mı?
Yok, aslında yemeğe düşkün bir insan değilim. Bu konuda da çok iradeli olduğumu söylerler. Değişik tatlara, farklı lezzetlere çok açığımdır. Herkes gibi ben de yediğim şeyin sağlıklı olduğu kadar lezzetli olmasını da isterim.

Sofranızdan eksik etmediğiniz, favori gıdalarınız var mı?
Soframızda mutlaka mevsimine uygun bir salata olur. Mevsimine uygun sebze yemekleri ve çorbalar da soframızın vazgeçilmezlerindendir.

Bitkisel çaylara vs. ilginiz var mı? Siz ve eşiniz içer misiniz?
Son yıllarda bitkisel ürünlerin özellikle de bitkisel çayların popülerliği arttı ancak bilinçsiz kullanımın ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını da biliyoruz. Bir ürünün etiketinde “bitkisel” ve “doğal” yazması onun her zaman sağlıklı olduğu anlamına gelmeyebilir. Bu yüzden bitki çayları konusunda temkinli davranmaya çalışıyorum. Daha çok taze veya kendimizin kuruttuğu bitkisel çayları tercih ediyoruz. Küçük bir hobi bahçemiz var. Ekinezyadan ıhlamura kadar birçok bitkiyi yetiştiriyoruz.

En çok korktuğunuz hastalık nedir?
Böyle şeyleri hiç düşünmem. Sağlığımıza dikkat etmeye çalışıyoruz. Allah bizlere, çocuklarımıza, anne-babalarımıza, herkese sağlık–sıhhat versin diye dua ediyoruz. Allah kimseyi sağlıkla imtihan etmesin, bütün hastalara da acil şifalar versin.

Günün Önemli Haberleri