’’Hayatımızı riske etmek gerekse de...’’
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Hiç merak buyurmayın, değil siyasi hayatım, biyolojik hayatı...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Biz üzerimize düşeni yapmaya
devam edeceğiz. Hiç merak buyurmayın, değil siyasi hayatım,
biyolojik hayatımızda söz konusu olsa, yani ömrümüz, hayatımızı
riske etmek gerekse de Suriye halkını ve Suriye Türkmenlerini
yalnız bırakmayacağız” dedi.
Swissotel Otel’de düzenlenen Suriye Türkmen Meclisi 2. Genel
Kurulu’na, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye Türkmen Meclisi
Başkanı Fayez Amro, Suriye Geçici Başbakanı Ahmed Salih Tuma,
Suriye Ulusal Konsey Başkanı George Sabra, Suriye Koalisyonu Başkan
Yardımcısı Faruk Tayfur, MHP Milletvekili Mehmet Şandır ve
davetliler katıldı. Suriye Türkmen Meclisi Genel Kurulu’nda konuşma
yapan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriyeli vatandaşları yalnız
bırakmayacaklarını belirterek, “Halid Bin Velid’in emaneti
Humus’tan yıllarca direndikten sonra açlıkla, saldırılarla imtihan
edildikten, o toprakları savunduktan sonra bugünlerde sadece
kadınlar ve çocuklar kurtulsun diye o aziz Humus’u terk etmek
zorunda kalan Arap, Kürt, Türkmen, Müslüman bütün Suriye halkına
selam olsun. Şam’da oturan zalimler de, o zalimi dünyanın her
yerinde destekleyenler de, o zalimin Türkiye’de sözcülüğünü
yapanlar da bilsinler ki, tarih şahit olsun ki, Allah şahit olsun
ki, Suriye halkını, kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık,
yalnız bırakmayacağız” şeklinde konuştu.
Suriyelilerin Türkiye’de misafir olmadığını ve bu toprakların
torunları olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
“Sayın Şandır 3 günlük misafir çok dedi. Siz bizlerin misafiri
değilsiniz. Siz bu aziz Anadolu’nun öz sahiplerinin torunlarısınız.
3 gün değil, 3 asır sürse, 3 bin yılda sürse de bu topraklar
sizleri misafir olarak değil, tarihin her bir safhasında bir arada
yaşadıkları, kaderdaşları, tarihtaşları, karındaşları olarak
kucaklayacak.”
“REJİM CENEVRE 2’NİN BAŞARISIZ OLACAK ŞEKİLDE HİÇBİR UZLAŞMAYA
YANAŞMADI”
Cenevre’de olumlu sonuç çıkmadığını söyleyen Davutoğlu, şunları
aktardı:
“Bütün dünya bu zulme sessiz kaldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi kararlar alamadı. 2 yıldır da Cenevre 2 Konferansı sanki
sihirli bir ilaçmış gibi, konferansla birlikte her şey çözülecekmiş
gibi aylarca Suriye muhalefeti üzerinde baskı yapıldı. Cenevre’ye
gelin, birleşmiş olarak gelin, Cenevre’de meselenizi çözeceğiz
dedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bu taahhüttü verdi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu taahhüttü verdi. Cenevre’ye
hepimiz gittik. Suriye muhalefetini, Suriye Ulusal Koalisyonu’nu
tebrik ediyorum. Birçoklarının hesaplarını boşa çıkararak tek bir
vücut halinde bir ve beraber şekilde Cenevre’ye gittiler. Masaya
oturdular. Her türlü müzakereye hazırız dediler. ‘Şimdiye kadar
halkımız için mücadele verdik. Bundan sonra da siyasi olarak her
türlü çözümü konuşmaya hazırız’ dediler. Öbür tarafta rejim bütün
taahhütlerini unutarak, Cenevre’de bir oyalama içerisine girdi ve
Cenevre 2’nin başarısız olacak şekilde hiçbir uzlaşmaya
yanaşmadı.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını da ileten Davutoğlu,
“Allah şahittir ki, katından bize yardımcı gönder diye rabbine
yalvaranların yardımcısı olmaya kararıyız. Ne olursa olsun, kim ne
yaparsa yapsın Suriye halkına uzanan elimizi durduramayacak. Bizim
kararlılığımızı test etmeye kalkıyorlar. Suriye Türkmenlerine giden
TIR’lara müdahale etmeye kalkıyorlar. Türkiye’yi yurt dışına aynı
rejimin ağzıyla şikayet etmeye kalkıyorlar. Her yerlerde bizim
aleyhimize yayınlar yapıyorlar. Sayın Başbakanımız size son
Meclisinizde verdiği sözde müstakimdir. Başbakan dedi ki; ‘Suriye
Türkmenlerine selam olsun, bütün Suriye halkına selam olsun ki biz
bu görevlerdeyken, Suriye halkına karşı yapılan zulüm karşısında
hiçbir zaman sessiz kalmayacağız. Zalimin karşısında, mazlumun
yanında olduk olmaya devam edeceğiz.’ Üzerimize ne kadar gelirlerse
gelsinler, ne komplolar yaparlarsa yapsınlar, Suriye Türkmenleri,
Suriye Arapları, Suriye Kürtleri, Suriye Müslümanları bütün
Suriyeliler bilsin ki bütün imkanlarımızla yanlarında olmaya devam
edeceğiz” dedi.
Suriye’deki zulümlerin bitmesiyle birlikte özgürce yaşayacaklarını
ifade eden Davutoğlu, “Gün gelecek Bayırbucak köylerinde beraber
çay içeceğiz. Halep Kalesi’nin önünde beraber sohbet edeceğiz.
Humus’ta Halid Bin Velid’i beraber ziyaret edeceğiz. Şam’a kadar
beraber gideceğiz. Özgür bir şeklide, nasıl siz burada misafir
değil buranın öz sahibi gibi vatanınızda hissediyorsanız, bizde
Suriye’de her anımızda kendimizi öz evimizde hissedeceğiz” diye
konuştu.
“3.5 MİLYON SURİYELİ KOMŞU ÜLKELERDE MÜLTECİ, 6.5 MİLYON SURİYELİ,
SURİYE İÇİNDE YERİNDEN EDİLMİŞ”
Suriye’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen
Davutoğlu, şunları söyledi:
“Sözlerini tutmalıdırlar. Barışa hayır diyen rejime gerekli
uyarılarda bulunmalıdırlar. O günden bu güne Cenevre 2’den bu güne
10 binlerce Suriyeli öldürüldü. Milyonlarcası yine mülteci durumuna
düştü. Bir tiyatro oynanıyor ve dünya bu tiyatroya sessiz kalıyor.
Barış kelimesini kullanmayan Suriye rejimi dünya ile alay
edercesine Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacak diyor.
3.5 milyon Suriyeli komşu ülkelerde mülteci. 6.5 milyon Suriyeli,
Suriye içinde yerinden edilmiş. Bırakın oy kullanmayı, başını
sokacağı bir evi yok. Nüfusun yarısı bulunduğu yerde değil. Ne
seçiminden bahsediliyor. Suriye halkı seçimini yaptı. Suriye halkı
bu zalimlerin karşısında yaptı. Suriye halkı demokratik bir Suriye
istiyor.”
“HAYATIMIZI RİSKE ETMEK GEREKSE DE SURİYE HALKINI VE SURİYE
TÜRKMENLERİNİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ”
Suriye’deki zulümleri engellemek için canlarını bile vereceklerini
söyleyen Davutoğlu, “Mutlak bu zorlukları aşacağız. Biz üzerimize
düşeni yapmaya devam edeceğiz. Hiç merak buyurmayın, değil siyasi
hayatım, biyolojik hayatımızda söz konusu olsa yani ömrümüz,
hayatımızı riske etmek gerekse de Suriye halkını ve Suriye
Türkmenlerini yalnız bırakmayacağız. Ankara’da Suriye rejimini
savunanlar, Türkiye’nin yardımını engellemeye çalışanlar da
bilsinler ki adları tarihe Suriye rejiminin zalimleri ile yan yana
yazılacak” şeklinde konuştu.
MHP Milletvekili Mehmet Şandır ise, Bakan Davutoğlu’ndan istekte
bulunarak şunları söyledi:
“Biz köyümüze dönmek istiyoruz Sayın Bakanım. Biz topraklarımıza
dönmek istiyoruz. Bizi yerimizden yurdumuzdan edenleri Allah
kahretsin. Bu zulmü bitirin Arabı, Kürtü, Türküyle, Türkmeniyle
bizi topraklarımıza kavuşturun.”
(İHA)