Hastane odaları farklıdır.
Derdine çare bulunacak yerler diye düşünen düşünmeye devam etsin
ama gerçek sadece bundan ibaret değildir.
En azından şairane ruhlar için böyle değildir…
Kelimeler neler ifade eder.
Dil nasıl anlatır.
Boş ver sen onları…
Gece olup da yalnızlık seni sardığında bir gariplik de çöker
içine o hastane odasında…
Hep kaçtığın, hep unuttuğun belki de bir gün gelecek nasılsa
diye beklediğin nihayetin içinde yarattığı garipliktir işte böyle
zamanlar da seni teslim alan.
Geçmiş, gelecek tek tek hesaplaşır seninle karanlık ve
yalnızlığın seni odanda teslim alınca…
Zayıfsındır ve gardın hayata karşı düşmüştür çünkü…
Sen ömürle hesaplaşacağını düşünürken, ömrün seninle
hesaplaşıyordur.
Ne kaçabilirsin…
Ne kaçmak istersin…
Bir yanın geride bıraktığın ömür için “geçti gitti, unut olan
olmuş geçip giden gitmiştir,” derken, diğer yanın; geçmişte
bırakmaya çalışıp bir türlü bırakamadıklarını tutup sana geri
getirir.
Unutmadığın ama hatırından da uzak tuttuklarını…
O hastane odasıdır sanki yaşarken karşılaştığın erken hesap
odası…
Kendinle ve en çok da yüreğinle…
Kim bilir belki de boynunu büktüğün yüreğinle…
Sona yaklaşırken seni sonsuzluğuna yerleştirendir; sana böyle
zamanlar da “keşke,” dedirten.
İşte o an, o hastane odasında yalnız kaldığında gözlerinden akan
yaşlar yüreğinin ağlamasıdır. O yaşlar bil ki yüreksizce yüreğini
feda ettiğin sevdanın senden gitmediğinin sana işaretidir.
Hayatının son dönemecinde…
Belki bir hastane odasında…
İki damla gözyaşının sana kırgınlığında…
Diğer yazı ve şiirlerimi takip etmek isteyenler için Facebook
sayfam;
Eklemek isteyenler için Twitter adresim;
Instagram adresim;
BİR AVUÇ SEVDA ADLI KİTABIMIN TRT TANITIMI