Hangi öksürük ne anlama geliyor?
Abone olÇeşitli etkenlere karşı geliştirdiği bir refleks olan öksürük, meydana geliş şekliyle çeşitli anlamlar taşıyor…
Alman Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özgür
Karacan, öksürük tiplerini ve anlamlarını anlattı…
Öksürüğü bir anlamda yabancı uyaranlara karşı vücudun
geliştirdiği savunma mekanizması olarak değerlendirmek
mümkündür.
Pek çok nedeni var
Sağlıklı bir insan nefes borusunun ‘yabancı’ olarak tanımladığı
bazı yemekleri ve maddeleri dışarı atmak için öksürür. Dışarıdan
gelen egzoz kokusu ya da keskin bir deterjan kokusu da öksürük
nedenidir. Vücudun savunma mekanizmaları arasında yer alan öksürük
ayrıca bronşların içinde oluşan ve balgam adı verilen
sekresyonların da dışarıya atılmasını sağlar.
Bu doğal mekanizmalar dışında bazı hastalıkların habercisi olarak
da karşımıza çıkabilen öksürük, uzaması durumunda kişinin hayat
kalitesini düşürür. Öksürük, bazı enfeksiyon etkenlerinin, havada
asılı kalan damlacıklar yolu ile başkalarına yayılmasına yol açar
(Örneğin;verem, zatürree gibi). Ani oluşan öksürükler ise astım
krizinin gelişini ifade edebilir.
Sadece ciğerlerden başlamıyor
Öksürük sadece akciğerlerden değil; kulak zarı, burun, sinüsler
akciğer zarı, mide ve diafragmadan da başlayabilmektedir. Sinüzit,
bronşit, larenjit, çocuklarda çok sık görülen bronşiolit, soğuk
algınlığı, aşırı sigara, polenler ve ev tozları(mite) en sık
öksürük yapan hastalık ve etkenlerdir. Öksürük şekli, sıklığı,
gelişimi sıkı takip edilmelidir.
Öksürük tipleri ve anlamları:
Kuru öksürük: Eğer kişi hafif halsizlik ve kuru
öksürükten şikayet ediyorsa, bu bize basit üst solunum yolu
enfeksiyonunu hatırlatır.
Balgamlı öksürük: Öksürük balgamlı ve sık
oluyorsa, buna ateş ekleniyorsa zatürreenin habercisi olabilir.
Öksürdükten sonra dışarıya çıkartılan sekresyonun rengi hastalık
değerlendirmede doktor kadar hasta ve yakını için de önemlidir.
Balgam rengi beyazdan sarı ve yeşile dönüyor ise olay ağırlaşıyor
anlamına gelir. Kanlı balgamda ise öncelikle akciğer kanserleri
akla gelmelidir.
Akut öksürük: Yine öksürük ani gelişiyor ise
çocuklarda enfeksiyon ve boğaza yabancı cisim kaçması düşünülebilir
. Erişkinlerde ise kötü kimyasal gazların solunmasına bağlı akut
öksürük gelişebilir.
Kronik öksürük: Kronik, yani uzamış öksürükler
çocuklarda astım, kistik fibrozis adını verdiğimiz genetik özellik
içeren hastalıkları düşündürürken, erişkinde eğer buna balgam
ilavesi var ise astım, müzmin bronşit, tümör, kalp yetmezliği,
veremi hatırlatabilir. Balgamsız ve uzun süreli bir öksürük var ise
sinüzit kökenli bronşitler, astım, reflü ve bazı tansiyon
ilaçlarının yan etkisi düşünülebilir. Uzamış öksürükler psikojenik
kökenli de olabilir. Bu öksürükler huzursuzluğa bağlı olarak ortaya
çıkabileceği gibi, heyecanlanınca ve sinirlenince ortaya
çıkabilir.
Çocukluk dönemi öksürükleri: Çocuklarda meydana
gelen öksürükler dikkat çekme nedenli de olabilir. Zira, bir çocuk
yeni doğan kardeşini kıskandığı için öksürebilir. Çocuklarda
boğmaca hastalığında görülen öksürükler, ani tekrarlayıcı ve çok
kuvvetlidir. Tek bir nefeste otuza varan nefes almaya izin vermeyen
tekrarlamalar olur. Buna bağlı olarak çocuk nefessiz kalır ve
morarır. Bu krizler günde 15-20 kez oluşabilir. Bu öksürükler kusma
ile sonlanabilir. Kusma ile sonlanabilen diğer öksürük türü ise
geniz akıntısına bağlı gelişen öksürüktür.
Astım öksürüğü: Öksürüğün gece uykudan uyandırıp
uyandırmadığı, hem çocuklarda hem de erişkinlerde astım
hastalığının takip ve tedavisinde çok önemli bir kriterdir. Eğer
hasta sabah saatlerine doğru sebepsiz veya kuru bir öksürükle
uyanıyor ise bu astımı düşündürür veya tedavi edilmekte ise tedavi
dozunun yetersiz olduğunun göstergesidir. Bu hastalarda gün içinde
muayene bulguları ve solunum testleri normaldir. Gece ise hava
yollarının daraldığı anlamına gelir. Yine geceleri yatay pozisyon
nedeni ile geniz akıntısı artar ve sabaha doğru akciğere biriken
balgamı dışarı atmak isteyen kişide öksürük oluşur.
Reflü öksürüğü: Reflü hastalığı olanlarda,
geceleri yatış pozisyonuna bağlı olarak mide asidinin soluk
borusuna ve ses telleri üzerine kaçması daha kolaydır. Bu durum
beraberinde kuru ve şiddetli öksürüğü getirir. Bu nedenle reflüsü
olanlara geceleri baş yukarıda olacak şekilde uyumaları tavsiye
edilmektedir.
Yemek borusu hastalıklarına bağlı gelişen öksürük:
Yemek yerken gelişen öksürükler; yutma refleksinin iyi çalışmadığı
yaşlı ve beyin fonksiyonları bozulmuş kişilerde ya da yeni doğan
bebekte doğumsal olarak görülen yemek borusu ile soluk boruları
arasında geçiş olan anomalilerde olur. Bebeklerdeki durum
düzeltilebilir. Yemek sonrası gelişen öksürükler reflüyü, mide
fıtığını, yemek borusunda cepleşmeyi akla getirir.
Sigara öksürüğü: Sigara öksürüğü ise çok tipiktir.
Önceleri kuru iken yıllar içinde sigaranın bronşlarda yaptığı
hasara bağlı olarak bol sekresyonlu, dolu tabir ettiğimiz şekle
dönüşür. Bu öksürükler tekrarlar ve sekresyon dışarı atılınca
kişinin nefesinde rahatlama meydana gelir. Sigara içenlerde gelişen
öksürük mutlaka araştırılmalıdır (Akciğer kanserleri, bronş
kanserleri, ses tellerinin kanserleri gibi). Balgamdaki kan, yeni
gelişen ve derinleşen ses kısıklığı bu kanserlerin öksürüğe eşlik
eden bulgularıdır. Sigara içen kişi birbiri ardına iki yılda en az
üç ay öksürüp balgam söküyor ise bu KOAH’ı Kronik Obstrüktif
Akciğer Hastalığı) çağrıştırır. KOAH yaşam kalitesini düşüren
öldürücü bir hastalıktır.
Tedavisi çoğu zaman basit
Öksürüklerin büyük kısmı basit şikayete yönelik ilaçlarla tedavi
edilirler. Daha az bir kısmı ise derinleşir ve dolu hal alır,
antibiyotik tedavisine ihtiyaç gösterir. Astıma bağlı öksürükler
antibiyotik tedavisine cevap vermezler. Bu hastalarda
inhalerler(fısfıs)ve alerji ilaçları kullanılır. Alerjili
insanların dörtte birinde reflü vardır. Mutlaka endoskopi yapılıp
antiasit tedavisi uygulanmalıdır. Reflü tespit edilip tedaviye
rağmen gece öksürükleri olan kişiler akşam yemeklerini az ve erken
yemelidirler. Bu kişiler mutlaka yüksek yastıkla yatmalıdırlar.
Kalp yetmezliği nedeni ile tedavi gören hastalar ise gece
öksürükleri varsa bunu mutlaka doktorlarına anlatmalıdırlar. Bu
öksürükler tedavi yetersizliğinin ya da hastalığın ağırlaştığının
ifadesi olabilir.
Kaynak: http://www.bizimsaglik.com