Hanefi Avcı hakkında ağır iddialar
Abone olStar gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın son kitabı “Çelik Çekirdek”te, Hanefi Avcı ile ilgili çarpıcı iddialar yer alıyor.
Star gazetesi Ankara Temsilcisi Tayyar, son kitabı
“ÇelikÇekirdek”te, Ergenekon davasında bilgisine başvurulan
albayın 'Hanefi Avcı’nın Cem Ersever ile birlikte Diyarbakır HEP
Başkanı Vedat Aydın’ın öldürülmesine karıştığını ve bu konuda 3
tanık gösterebileceğine' ilişkin sözlerine yer verdi.
Yine Tayyar 2007'deki 367 krizinde Cumhurbaşkanlığı
oylamasına son dakikada katılmama kararı alan Ağar ve Mumcu’ya
‘oylamaya girmeyin’ diyen kişinin Balyoz sanığı Ergin Saygun
olduğunu yazdı.
Ergenekon soruşturma sürecinde yazdığı kitaplarla birçok karanlık
noktaya ışık tutan star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar’ın
derin devlet ve bürokratik iktidarın 200 yılı aşan öykülerini
anlattığı yeni kitabı “Çelik Çekirdek” piyasaya
çıktı. Kitabının son bölümünde aktüel gelişme olarak Hanefi Avcı
hakkındaki iddialara da yer veren Tayyar, yayınladığı belgelerle
gündeme damgasını vuracak.
BÜYÜKANIT BASKIYA BOĞUN EĞDİ
Yazarımız Şamil Tayyar, yeni kitabında, yakın tarihin en önemli
tartışma konularından biri olan 27 Nisan bildirisinin dönemin
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından yazılmadığını,
bildiride Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun’un etkili olduğunu
öne sürerek, Büyükanıt için “Ordu içindeki baskıya yenik düştü”
dedi.
367 KRİZİNDE SAYGUN’UN ROLÜ
Çelik Çekirdek’te, eski ANAP lideri Erkan Mumcu ve eski DYP lideri
Mehmet Ağar’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine son dakika katılmama
kararı alarak 367 krizine kapı aralamalarında dönemin Genelkurmay
2. Başkanı şimdiki Balyoz Darbe Planı sanığı emekli Orgeneral Ergin
Saygun’un doğrudan rol oynadığı belirtiliyor.
Askerin, Ağar ve Mumcu’ya “AKP hakkında kapatma davası açılacak,
Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına siyaset yasağı konacak. 28 Şubat’ta
olduğu gibi meclis içinden yeni bir hükümet kurulacak. AKP’li biri
Cumhurbaşkanı olmayacak. Bunların hiç birisi olmazsa kesinlikle
askeri müdahale olacak” mesajlarını verdiği iddia ediliyor.
HEP’Lİ AYDIN CİNAYETİ VE AVCI
Albay Cemal Temizöz’ün de yargılandığı faili meçhuller davasının
tutuklu sanığı Korucubaşı Kamil Atağ’a o dönem en ciddi desteği
uyuşturucu çetesi soruşturmasında tutuklanan eski
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan’ın verdiğini hatırlatan
Tayyar, Ergenekon’da tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan emekli
Albay Zahit Engin’in adli takipteki konuşmalarında “Hanefi
Avcı’nın Cem Ersever ile birlikte Diyarbakır HEP Başkanı Vedat
Aydın’ın öldürülmesine karıştığını ve bu konuda 3 tanık
gösterebileceği” ifadesine dikkat çekiyor.
UYUŞTURUCU - AVCI VE PAŞALAR
Şamil Tayyar ‘Çelik Çekirdek’te, Emin Arslan’ın da tutuklandığı
uyuşturucu operasyonunda tutuklanan Abdülkadir Ekicioğlu’nun şu iki
önemli iddiasına yer veriyor: “Mustafa Arpacıoğlu uyuşturucu
organizasyonun derin ilişkilerini takip ediyor, bazı generallerle
özel bir telefon hattı var, onlarla zaman zaman bir araya geliyor”
“Arpacıoğlu ayrıca kuryeler vasıtasıyla Edirne Emniyet Müdürü
Hanefi Avcı’dan bilgi alıyor...”
JİTEM’E KOL KANAT GERDİ
PKK itirafçısı JİTEM elemanı Mustafa Deniz’in DGM’de verdiği
ifadelere de yer verilen Çelik Çekirdek’te, Deniz’in “JİTEM’den
zorla adam kaçırma, fidye, uyuşturucu madde kaçakçılığı gibi
suçlara karıştığı gerekçesiyle uzaklaştırılan Adil Timurtaş ve
İbrahim Babat’ın da Avcı’ya sığındığı ve onun tarafından himaye
gördüğünü söyledi. Timurtaş ve Babat şu anda JİTEM davasınada sanık
durumunda.
İKİ SÜRPRİZ GÖRÜŞME
‘Çelik Çekirdek’te, Hanefi Avcı’nın Haliç’teki Simonlar kitabı
piyasa çıkmadan önce ve sonra iki kritik görüşme yaptığı
anlatılıyor. Buna göre; Konya Emniyet Müdürü Hüseyin Namal
İstihbarat Daire Başkanı olduktan sonra Eskişehir’e giderek Avcı
ile görüştü. Avcı, kitabı piyasaya çıktıktan sonra da 21 Ağustos
2010 Cumartesi günü İstanbul’da MİT Bölge Başkanı İ.N ile bir araya
geldi. Tayyar bu iki görüşmenin amacını da sorguluyor.
'AĞAR YÖNLENDİRDİ ARSLAN İLE AVCI İLLEGAL İŞ
YÖNETTİ'
Şamil Tayyar, Çelik Çekirdek’te Susurluk’la yıldızı parlayan
Avcı’nın 1997 yılında TBMM Susurluk Komisyonu’na verdiği ifadelerle
Susurluk’u perdelemeye çalıştığını iddia eden MİT mensubu Mehmet
Eymür’ün 16 Ekim 1997 günü MİT Müsteşarlığı’na verdiği dilekçeye de
yer verdi. Dilekçede Emin Arslan ve Hanefi Avcı’nın görevli
oldukları dönemde Mehmet Ağar’ın yönlendirmesiyle “yeşil pasaport,
sahte kimlik, silah ve patlayıcı” gibi konularda “illegal
faaliyetleri sevk ve idare ettikleri” iddiası yer
alıyor.
'SUSURLUK'TA ‘PROJEKTÖRÜ BAŞKALARINA
YÖNLENDİRDİ'
Dilekçesinde Avcı için Susurluk’u yanlış istikamete sürüklemekle
suçlayan Eymür, şu ifadelere yer verdi: “Susurluk kazası sonrasında
bazı hakikatlerin ortaya çıkmaya başlaması, bu menfaat ve suç
organizasyonunda büyük rahatsızlık ve telaş yarattı. Gündemi
değiştirmek, projektörleri kendi üzerlerinden başkalarına çevirmek
için senaryo üretmeye, iftiralar atmaya başladılar. Televizyonlara
çıkartılan PKK’lı itirafçılar ve Hanefi Avcı bu senaryoların bir
parçasıydı.”
MİT'E TUZAK MI KURULDU?
Kitapta 2 Eylül 1997 günü MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın kuruma ait
telefonları hukuk dışı dinlediği gerekçesiyle Hanefi Avcı hakkında
Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusuna da
yer veriliyor. Köksal dilekçesinde, “Avcı’nın MİT’in
telefonlarını yasadışı yollarla dinlettiğini ve bu dinlemeleri
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bildirmeyerek kişisel amaçlarla yasa
dışı dinleme yaptırdığı” belirtiliyor.