Hagi'nin gözüyle Galatasaray
Abone olHürriyet, "Başında Fatih Terim olmasına rağmen Galatasaray neden başarısız?" diye sordu, Hagi cevap verdi..
Hürriyet Gazetesi'nden Celal Demirbilek sordu, Hagi cevapladı:
Biz iyi bir ekip olduğumuz için maçları kazanıyorduk İlk soru,
başında Fatih Terim olmasına rağmen Galatasaray neden başarısızdı?
- Şu anda dışardayım. Ancak bir seyirci olarak gördüklerimi
söyleyebilirim. Ama futboldan anlayan biri olarak tabii ki. İlk
önce çok değişiklik yapıldı, takımla çok oynandı. Yabancılar
kendilerini gösteremedi. Düzen konusunda bir eksiklik ve boşluk
var. Organizasyon bozukluğu var. Bu birçok konuda geçerli.
Galatasaray her zaman bir numaradır. Her açıdan komple bir ekip
olduğu için bu başarıları kazandı. Yönetim, teknik ve tıbbi ekip
ile seyirciler açısından bir bütündü. Ancak bu değerler azaldı. O
muhteşem başarıları elde ederken biz bir ekiptik. Beş sene önce
neler vardı, ama şimdi onların hiçbiri yok. Kazanmak için değerin
olması gerekir. Yani teknik ve idari açıdan. Yoksa kazanamazsın.
Suçlular kendilerini çok iyi biliyor. İnanç ve düşünce çok önemli.
Biz Türkiye'de Galatasaray kazanabiliyor inancını getirmiştik. Biz
bu başarıları bir bütün olarak kazanmıştık. Türkiye'de herkes
‘‘Sadece Hagi kazandırıyor’’ diyor. Hayır!.. Bu başarıları tek Hagi
değil, bir bütün olarak kazandık. Bizim hepimiz çok önemliydik.
Size bir sırrımı açıklayacağım. Ben ayrıldıktan sonra beni kimse
davet etmezken, iki kez kendi paramla geldim. Kamuoyu sanıyordu ki,
Hagi'yi yönetim davet etti. Hayır, hayır!.. Bu bir Cimbom aşkıydı.
Terim’den dolayı bir teklife evet diyemem Galatasaray Teknik
Direktörlüğü için resmi ya da gayri resmi hiç teklif aldınız mı?
Bir ışık geldi mi? - Sadece spekülasyonlar var. Aynen 1.5 yıl
önceki gibi. Galatasaray camiasının bilmesini istediğim şey, beni
Galatasaray'dan hiç kimse aramadı. Son 2.5 yıl içinde hiç kimse
benimle ciddi bir şekilde konuşmadı. Şunu kimse unutmasın ki,
seyirciler çok dürüst. Kalplerinden ne geçerse onu söylüyorlar.
Seyirciler herkesten daha dürüst. Diğerleri ise öyle değil. Ancak
şu anda herkesin bilmesini istediğim bir şey daha var: Şu anda
böyle bir teklif gelirse Fatih Terim'den dolayı olumlu bir cevap
veremem. Çünkü Galatasaray'a çok şey veren ve büyük başarılara imza
atan bir antrenörü var. Bu sorunuza zaman yanıt verecek. Herkes
biliyor ki, Galatasaray için hazırım. Her zaman onların yanındayım.
Hagi'yi, ‘‘Büyük Hagi’’ Galatasaray yaptı. Hiçbir zaman yardımcı
antrenör olmam Ya Fatih Terim'le birlikte çalışma teklifi gelirse?
- Şu bilinmelidir ki, ben hiçbir zaman yardımcı antrenör olmam.
Çünkü ben kendi yaptıklarım için hesap vermek istiyorum. Yani
sorumluluk istiyorum. Günahıyla, sevabıyla.Ve sahada olduğum gibi
kendim karar vermek istiyorum. Ben futbolcuyken onunla çok iyi
işbirliği yaptım. HÜRRİYET HAGİ'NİN EVİNDE Hagi'nin Bükreş'te yeni
taşındığı villası, şehir merkezinin dışında Rumen zenginlerinin
yaşadığı orman ve göl bölgesinde Baneasa-Pipera arasında bir
villa-kentte. Hagi'nin yeni villası, Galatasaray'a ünlü yıldızları
kazandıran dünyanın ünlü menajeri Rapid Kulübü Başkanı Ioan
Becali'nin villaları ile annesi adına yaptırdığı kiliseye de komşu.
Yüksek duvarlı, otomatik demir kapılı büyük bir bahçe arasında,
orta göbeği çiçeklerle süslü iki katlı villanın giriş katında büyük
bir salon ve mutfak yer alıyor. İki basamaklı iki bölümden oluşan
salonda eşyalar genelde yeşil tonlarında. Salonda şömine, iki
köşeli kanepe ve ortada bir sehpa ile televizyon var. Şöminenin
üstünde Hagi ve eşi Marilena'nın evlilik fotoğraflarıyla çocukları
İanis ile Kira'nın fotoğrafları yer alıyor. Üst katlarda yatak
odaları, banyo ve tuvaletler bulunuyor. Hagi, koyu bir
Galatasaraylı olan oğlu İanis'in yatak çarşafı ve nevresimlerinin
sarı kırmızı olduğunu, ancak fotoğrafının çekilmesini istemediğini
söyledi. Hagi'nin diğer villaları ise ünlü kayak merkezi Poiana
Braşov ile Köstence'de bulunuyor. Köstence Mamai'de daha önceki adı
Bucuresti olan bir de dört yıldızlı oteli var. Hagi otelin adını,
restorasyon çalışmasından sonra oğlu İanis ile kızı Kira'nın
isimlerinin ilk iki haflerini vererek ‘‘İaki’’ Otel olarak
değiştirdi. Hagi, ülkesinde sadece anlaşmalı olduğu BMW marka araba
ve ciplere binebiliyor. BMW'nin, Romanya'ya gönderdiği yeni model
araçlar, önce Hagi'ye veriliyor. Hagi, bu yeni model araçları bir
süre Romanya'da kullandıktan sonra piyasaya sürülüyor. GELELİM
FUTBOL DIŞI KONULARA Yalnız Rumen ve Türk futbolunun değil, dünya
futbolunun unutulmaz isimlerinden olan Gheorgie Hagi'yle
arkadaşımız Celal Demirbilek'in buluşması, önce Türk-Rumen Sanayi
ve Ticaret Odası Başkanı Tamer Atalay'ın (sağdan ikinci) villasında
gerçekleşti. Tercüman Güler Bolat (solda) da röportaja yardımcı
oldu. İstanbul'da en sevdiğin restoran? - Florya'da Beyti,
Akmerkez'de İtalyan Restaurant. Ya yemek? - Ben kebabçıyım.
Favorim, İskender kebabı. Tatlılardan en çok baklavayı severim.
Türkiye'de gözümü Yeşilköy'de açmıştım, eşimle birlikte
Yeşilyurt'taki Abdullah ve Pelit pastanelerinin sürekli
müşterisiydik. Şimdi o baklavaların ve kebapların tadını çok
özlüyorum. Türkiye'de sevdiğin şarkıcı ve şarkı neydi? - Biz ailece
Tarkan'cıyız. Dudu dilimizden düşmüyor. İstanbul'un nelerini
özlüyorsun? - Yeşilyurt'u, Reno parkı, Ali Sami Yen'in atmosferini,
Boğaz'da tekne gezisini, Yeşilköy sahilinde yürümeyi... Türk
insanını nasıl tanıdın? - Türkler çok misafirperver, duygusal,
milliyetçi, savaşan, her şeyini veren insanlar. Ancak ara sıra
disipline ihtiyaçları var. Benim için Türkiye'de yaşamak çok kolay
oldu. Türklere benzer bir yapım var. Benim kanımda Türklere bir
yakınlık var. Ya sevdiğin içki... - Türkiye'de bana erkek çocuğum
olması için kırmızı şarap içip pirinç pilavı ve zeytin yememi
tavsiye ettiler. Ben de bu öğütleri tuttum, bol bol kırmızı şarap
içtim ve oğlum oldu. En çok sevdiğin ve hiç sevmediğin Türkçe
kelime hangisiydi? - ‘‘Tatlı’’ kelimesini çok anlama geldiği için
seviyorum. ‘‘Yalan’’ ise nefret ettiğim kelime oldu. Türkiye'de
yaşadığın tatlı ve acı bir anını söyler misin? - En acılı günlerim
Bursa'da geçti. O güzel şehre yararlı olamamanın üzüntüsünü
yaşadım. İstanbulspor maçının 94. dakikasında attığım penaltı
golünü unutamıyorum. Çünkü o gol bizi şampiyon yapmıştı. O
penaltıyı atarken, kaçırmam halinde statta akan gözyaşlarının beni
boğmasından korkmuştum.