Hadi Özışık'tan Can Özçelik'in sözlerine tepki! “28 Şubat süreciyle bugünü mukayese etmek inanılmaz bir yanlış”
Gazeteci Hadi Özışık Gürsel Tekin'in mahkemeden göreve devam kararı sonrası çarpıcı açıklamalar geldi. Can Özçelik'in açıklamasına yanıt veren Hadi Özışık iki dönem arasındaki farkı anlattı...
Can Özçelik: Hadi Özışık ile ilgili "Hadi Bey de 28 Şubat süreciyle ilgili yaşananları eleştiriyor" dedi. Bu sözler üzerine Hadi Özışık iki olay arasındaki farkı anlattı.
Hadi Özışık: "Can Özçelik damardan giriyor. Hadi Bey de 28 Şubat süreciyle ilgili yaşananları eleştiriyor, dedi. Damardan giriyor, nasıl konuşacağını çözmüş."
"Yani 28 Şubat sürecinde ikna odalarında başörtülü kızların başındaki başörtüleri koparıp açan insanların sebep olduğu bir krizdi o dönem.
Anayasa Mahkemesi'nin önünde Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının başörtüsü iptal olsun diye başvuru yaptığı bir dönemdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kızın başındaki örtüye bu bir bez parçasıdır demesiydi. O dönemde rektörler, savcılar, hakimler otobüse doldurularak gidip Genelkurmay'ın önünde esas duruşta duruyorlardı. Yani orada bir vesayet vardı. Bunu bugünle karşılaştırmak, yargının siyasete müdahalesi olarak söylemek insafsızlıktan başka bir şey değil. Şunu söyleyeyim, bu davanın İstanbul İl Kongresi'nin iptaline sebep olan kişi Recep Tayyip Erdoğan mı?
CHP'nin Kongresi'nin iptaline sebep olan İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir mi? Yok kardeşim, CHP'lilerin kendisi gittiler, şikayetçi oldular ve dediler ki, biz şikayetçiyiz, dilekçe verdiler. E devletin savcısı, ya yapmayın, Özgür Bey böyle kalsın mı deseydi?
Yani müracaat oldu ama hiçbir müracaatı kabul etmesin mi bu
savcılar, hakimler? Yani AK Parti iktidarda diye, ya savcının önüne
bir dilekçe konulduğunda, kusura bakma AK Parti iktidarda biz
bu dilekçeyi kabul edemeyiz mi diyorsun? Ya orta yerde bir iddia
var, o iddiayla ilgili de bir başvuru var. Başvurularda
devletin savcısı bunu sorgulamış, araştırmış, dava açılmış ve bir
karar vermiş. Yine tedbir kararının gerekçesi şu, CHP'li olan,
İstanbul ve Ankara Delegesi olan, Büyük Kongre Delegesi olan
Özlem Hanım gitmiş, müracaatını yapmış, demiş ki, ya bu böyle
gitmiyor, buna tedbir koyun demiş ve sonra mahkeme tedbir
koymuş, Gürsel Tekin'in gelmesini sağlamış. Yani sanki CHP'nin
il başkanlığını hükümet bir karar vermiş, talimat vermiş, savcılar
bunu yerine getirmiş, oraya bir tane AK Parti'ni oturtmuşlar
da, işte ya Gürsel Tekin 45 yıllık CHP'li. Almışlar da
kardeşim demiş, al senin partinin durumu bu, senin için akil insan
diyorlar, senin için 45 yıllık CHP'li diyorlar, git partini
düzeltebilirsen düzelt, al sana yetki. Bunu yargının siyasete
müdahalesiyle ne alakası var ya?"